Sevgili Melis,
Tanıştığımıza çok, hem de çok çok memnun oldum.
Öncelikle ilk soruna cevap vereyim: Bana herkes Ada diye sesleniyor. Sen hangi ismimi daha çok beğendiysen bana o şekilde hitap edebilirsin. İki isimli olmanın zorluğu da burada yatıyor işte, insanların kafası ismim konusunda aşırı karışıyor. O yüzden tek isimli olduğuna bu açıdan sevinebilirsin. Ayrıca Melis, ismin çok güzel. Söylendiğinde kulağa çok zarif geliyor.
Ben de mektup arkadaşı olacağımızı öğrendiğim günden beri gelecek mektubu çok merak ediyordum. Uyumadan önce sürekli bunu düşünüyordum. Okul bugün yorucu ve sıkıcı olsa da eve geldiğimde posta kutusunda senin renkli ve hoş kokulu zarfını gördüm ve günüm anında güzelleşti. Zarfı açmaya önce kıyamasam da merakıma daha fazla karşı koyamadım ve özenle sayfaları çıkardım. Zarfın kendisi kadar sayfalardaki el yazısı da çok güzeldi. Hep böyle güzel ve düzgün mü yazarsın? Kısacası, senden daha iyi bir mektup arkadaşı bulabilir miydim, emin değilim. Bana denk düştüğüne çok seviniyorum.
Ben de senin gibi beşinci sınıftayım ve ben de A şubesindeyim. Şubeler hakkında dediklerini çok doğru buluyorum, bizim okulda zaten toplam iki şube var ve B'dekiler ile aramız hiç iyi değil. Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki ezeli rekabet bizde de mevcut, anlayacağın.
Ben ailenin tek kızıyım, maalesef ki tek çocuğum. Senin gibi, kardeşlerim olsun çok isterdim; ama ben biraz hasta olduğumdan dolayı annemler ikinci bir çocuk düşünmemişler. Hasta dediysem, korkmanı gerektirecek bir durum yok. Her şey kontrol altında. Doktorum, hastaneye en son gittiğimizde çok iyi olduğumu söyledi. Babam ve annem de aşırı rahatladılar tabii ki.
Benim babam asker ve şu an Kilis'te geçici görevde. Dört ay sonra görev süresi dolunca yanımıza gelecek tekrar. Halamlarla çok yakınız. Zaten halamla babam ikiz kardeşler. Çok yakın oturuyoruz birbirimize de... Halamın çocukları yani kuzenlerim, benim öz kardeşlerim gibidir o yüzden, hep beraber büyümüşüzdür. Ozan Abim en büyüğümüzdür, sonra yaş sırasında ben geliyorum. Sonra Ozan Abimin küçüğü Efe, sonra Sinan, en son da küçük kuzenimiz Gülce. O da tıpkı senin küçük kardeşin gibi daha bebek. Çok tatlı bir bebek ama!
Yalova'yı ben seviyorum, belki tüm sevdiklerim burada olduğu için seviyorumdur ama ne zaman şehir dışına çıksak buraya dönmek için gün sayıyorum hep. Bir gün karşılaşırsak sana da buraları gezdirmek isterim. Emin'im sen de bayılacaksın buralara.
Eğer benim hobilerimi merak ediyorsan, ben dans etmeyi çok seviyorum. Müziği duyduğum anda yerimde duramıyorum. Türü hiç fark etmez, dansın bütün çeşitlerini ayrı seviyorum. Sinemayı da çok severim. Herkes çok hareketli olduğumu söylese de, sinemaya gittiğimizde hiç kıpırdamadan filmi izlemeyi başarabildim. Bunda filmin çok ilginç olmasının da katkısı var tabi... Sana gelecek mektuplarda izlediğim yeni filmleri anlatabilirim istersen, hoşuna giderse sen de izlersin. Ne dersin?
Az kalsın son sorunu cevaplamayı unutuyordum!
İstanbul'a gittim, evet. Doktorum orada çünkü. Sık sık İstanbul'a gidiyoruz ve fırsat buldukça, hastaneden zamanımız kaldıkça da geziyoruz. Gerçekten çok güzel bir şehir, kuzenlerimle gezmeye gittiğimizde Boğaz'da bol bol fotoğraf da çekilmiştik. Bulayım onları, bir dahaki mektubumda sana göndereceğim.İnsanın bir mektup arkadaşı olması çok harikaymış. Şimdiden en yakın arkadaşım olmuşsun gibi hissediyorum. Hem mektubunu hemen cevaplayıp sana yollamak istiyorum hem de daha anlatılacak çok şey var deyip bir türlü sonu getiremiyorum. Ama sanırım, gelecek mektuplara da bir şeyler bırakmak lazım.
Yanıtını büyük bir heyecanla bekliyor olacağım.
Kucak dolusu sevgiler.
Ada
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPIA
FantasíaHer özel hikâyenin bir serimi, düğümü ve çözümü vardır. Bazılarında bu sıra yer değiştirmiş olabilir. Hatta bu sırayı değiştirme çabası, hikâyenin ana fikri olabilir. Benimkisi biraz öyle. O yüzden biraz tuhaf, biraz olağan dışı ama kesinlikle çok ç...