Irmak:
-Bu sabah erken uyandım. Nedense bu gün içim kıpır kıpırdı. Lavaboya gidip rutin işlemleri yaptıktan sonra okul üniformasını üzerime geçirip Deniz'in odasına doğru gittim. Yüzüstü yatmış saçlarına elektrik çarpmış gibiydi. Yanına biraz daha sokulduktan sonra yüzüne bir bardak soğuk suyu bocaladım.Uyanır uyanmaz:- Ulan Irmak kaçacak bir delik bul kendine!! Diye cırlamasıyla hemen Aslı'nın odasına doğru koştum. Yatakta uyuyan bir çift Aslı'yı gördüm ve kütt Aslı'nın kucağında buldum kendimi. Aslı altımda ezilerek küfürler savunuyordu:
-Ulan bi üstüme çıkmadığınız kalmıştı amına koyayım hangi pezeveng üzerime çıktı lannn?
-Ay şey Aslı Denizzzz. Diye bağırdığımda Aslı beni altına almış Deniz ise odaya kırmızı görmüş boğa gibi girdi. Söze ilk önce Aslı girdi:
- Ulan cadı ne işin var sabah sabah üzerimde? Bu sefer Deniz konuştu:
-Sabah sabah bune enerjidir arkadaş? dedi.Aslı ile Deniz göz kırparak bana doğru geldiler ve birden gıdıklamaya başladılar.Kahkahalarımız odayı doldurdu. Hemen hazırlanıp okula doğru gittik.Sabah kahvaltı yapmadığımız için hemen kantine doğru gittik. Dersin başlamasına daha vardı. Aslı birşeyler almak için gidecekken Deniz durdurup:
-Aslı sakın sen gitme zaten biz seni zor çekiyoruz bide Hasan amcaya çektirtme. Aslı Deniz'e dönüp :
-He götümün kenarı he elimde kalmış mış.. demesiyle Deniz'in Aslı'nın yanağını sıkması bir oldu.-Deniz bana dönüp hadi Irmak hanım sen git zaten bu gün heyet enerji dolusun.
Kahkaha atarak kafamla onayladım . Yine her zamanki gibi tostlarımızı ve iki çay bir şeftali suyu alıp yedikten sonra sınıfa girdik herkes kendi yerine oturduktan sonra yanımda olan boşluğu fark ettim . Demir olucak hödük yoktu aman banane canım neredeyse nerede banane hıhh diye düşünüyorumdum ki sınıfa hoca girdi. Bizi selamladıktan sonra derse başladı. Ben ders notları alıyordum ki birden aklıma Demir geldi.
İçimden:
-Acaba Demir nerede? Niye gelmedi ki okula ? Allah biliyor şimdi hangi kızla yatakta uyuyor cool pezeveng . Diye düşünürken kapının açılması bir oldu. Hiç takmadan not almaya devam ediyordum. Renkli kalemlerimle notlarımı alıyordum ki hocanın Demir'e :- Yine yerzaman ki gibi geç geldiniz hayırdır diye konuşuyordu. Demir demesiyle kafamı kaldırmam bir oldu. Demir'i görüp sırıtmam bir oldu. Demir bana bakıp tekrar hocaya döndü:
- Yine her zamanki gibi sizene dedi ve yanıma oturdu. Bana dönüp:
-Hayırdır yüzün beş dakka önce sirke saçıyordu beni görünce birden sırıtın?
-Salak mısın sen? Sana sırıtmadım hocanın seni azarlamasına sevindim bay hödük.-Ufaklık azını kapat yoksa ben öperek kapatırım demesiyle yutkunmam bir oldu.
Demir'in kahkahasıyla herkes bize baktı. Demir'in kafasını sıraya gömesi ile bütün bakışlar bana döndü. Bende kafamı Demir gibi sıraya gömdüm. Sonra tekrar not tutmaya başladım taki Demir'in bana dönüp:
- kulağıma ettin yeter lan bir o kalemden bir bu kaleme geçip duruyorsun demesiyle kafasını sıraya gömesi bir oldu. Sessizce mırıldanarak :
-Hödük dedim . Duymuş olucak ki :
-Ne dediğini duydum ufaklık sakın bir daha hadini aşma yoksa ne yapıcağımı biliyorsun dedi. İçimden :
- Bu salak kendini ne sanıyor be sanki küçük dağları kendisi yaratı. Hödüksün işte hödük gıcık. Deniz'e baktığımda telefonu elinde oyun oynuyordu. Aslı ise halkla ilişkiler uzmanı gibi sınıftakiler ile kaynaşıyordu. Bende daha fazla dayanamayıp kafamı sıraya koydum gözlerimi kapatıp uyumak istiyorum ama uyuyamıyordum Demir'in kokusu beni büyülüyordu adeta. Ve sonunda zil çaldı Demir kalkmıyodu. Kulağına eğilerek :
-Demir hadi kalk zil çaldı Demir hey kime diyorum be??
Hemen kafasını kaldırıp hiçbir şey olmamış gibi sınıftan çıktı hödük.
Deniz'den:
- Son derse girdik ders kimyaydı. Telefonumda zeka oyunları oynuyorum ki yanımda oturan çocuk bana ayran budalası gibi bakıyordu. Çocuğa dönüp:-Sen hayırdır birader
-Çok güzelsin ve güzelim.
- Sende çok salaksın ve gerizekalı dememle gözlerini büyütmesi bir oldu ve hemen kafasını önüne çevirdi. Arkamda kim vardı ki bu salak hemen önüne döndü?
Arkamı döndüğümde arkamda Kaan vardı ve dudaklarını çocuğa doğru oynatarak sikerim belanı diyordu. Dudaklarını okumam çok kolay oldu.Kaan bana dönüp göz kırptı ve gülümsedi. Zil çalınca Kaan'a dönüp:
- Hayırdır lan ne oldu ? Ne gülüyon pezeveng? Dememle bir hışımda çıktı sınıftan.Bahçeye çıktığımızda Aslı iki ders boyunca elinden telefonu hiç eksik olmuyordu. Aslı'nın telefonu çaldığında birkaç kelime konuştuktan sonra durgun bir şekilde bize doğru geldi.
Irmak:
-Aslı neyin var bitanem ?
-Kankaaa yaa offf offf.
Ben dayanamayıp lafa girdim:
-Aslı kızım delirtme lan adamı söyle yine ne bok oldu lan ? Bize dönerek:- Ayyyy diye cırlamasıyla şarkı söylemesi bir oldu. Para para para parada para para varlığı bir dert yokluğu yara . Bu şarkıyı her söylediğinde yine bir zengini avına aldığını öğreniyorduk. Arkasından Umut gelerek:
- Ulan bende Umut'sam onu bulacam lan bulacam. Diye bağırdı. İlk defa bu kadar çok sinirliydi Umut. Arabaya biner binmez eve geldik pizza siparişi verdikten sonra Aslı lafa girdi:
-Kızlar bu işi uzun zamandır planlıyorum ve sonunda başardım.
Biz ne dediğini çözer gibi Aslı'ya bakıyorduk ki o cümlelerini tamamlamaya çalıştı:
-Salağın biri benim sayfaya girip BMV'yi almaya çalışıyordu . Bende ona banka hesap bilgilerini verdim ve paraları hesabıma gönderdi. Irmak ona dönüp:
- Eee BMV' yi verdin mi?
- Kızım sen safmısın ya bizim şahinlerden bir tane gönderdim ve anahtarına da salatalık astım.
Biz kahkalarımızı atarken Irmak Aslı'ya dönüp:
-Günah günah hadi bizi yemeğe götür der demez odayı kahkalarımız doldurdu.Bir dahaki bölümde Kaan'ın barda kavga etmesi, Aslı'nın kimi kandırdığını öğrenmesi ve daha neler neler !!! 😂😂😍😍😘😘😘😇😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ NOTA
Literatura FemininaBu kitapta arkadaşlıkların önemi sevgisi ve en çok ta eğlence barınıyor. Irmağ' ın zarifliği Deniz' in inatçılığı ve sertliği Aslı'nın maceralarına ev sahipliği yapan İstanbul İstanbul olanı böyle bi arkaşlık ve eğlence görmemiştir. Yeni maceralara...