Minah hala uykuya hasret gözlerini açmak istemese de gelen sesler bir türlü geri yatmasına izin vermiyordu.Yavaşça gözlerini açıpetrafa bakındı, oturma odasında koltukta yatıyordu. Dün olanlar aklına birer birer gelmeye başladı, o kadar üşümüşken hala yaşaması bile mucizeydi. Jongin ortada yoktu, anlaşılan gürültünün kaynağı belli olmuştu. Ne yani onu gördüğü için yaptığı herşeyi o da hissedip duyarkeni başkaları şu an yıkılan mutfağın sesini duyamayacak mıydı? Ruhlar dünyası garipti, gerçekten garip.İç çekerek yavaşça doğruldu, acaba küçük beyin bu kadar ses çıkarmasının altındaki sebep neydi.(Mutfak ve oturma odası bitişik sayılır hemen karşı karşıya) Birkaç adım sonra Jongin görüş açısına girmişti, ocakta birşeyler pişirirken sütlü bir içecek hazırlıyordu. Minah kapıya yaslanıp bir süre onu izledi, o kadar şaşkın ve komik görünüyordu ki Minah daha fazla dayanamayıp gülmeye başladı.Jongin sesle irkilerek arkasını döndü, kız kapıya yaslanmış ona gülüyordu.Elinde olmadan Jongin de gülmeye başladı, etrafı batırmış ve acemice yapmaya çalıştıkalrıyla oldukça komik görünüyor olmalıydı. Minah gelip masaya oturdu. 'Zehirlenmeyiz değil mi?' dediğinde Jongin ciddi oalrak bir süre düşündü, gerçekten zehirlenmezdi değil mi? Minah aslında şaka yapmıştı ama bu halini görünce bir anda gülüşünün söndüğünü hissetti. 'Dalga geçmiştim! Yah ölmem değil mi?!'
Sabah yapılan kahvaltıdan sonra Minah okulu asmaya karar verdi, okula gitmek istemiyordu, bugünü Jongin'e ayıracaktı.Yanında oturmuş kefiyle dışarıyı izleyen çcouğa döndü 'Bugün okula gitmeyeceğim, o yüzden ne yapmak istersin? Sİnemayı aradan çıkardık. Jongin'in listesinde ikinci numara ne?'Jongin ona gülümsedi.Bir süre düşündükten sonra 'Akvaryum, akvaryuma gitmek istiyorum.'Minah yavaşça kafasını salladı, anlaşılan balıklarla kısa bir geziye çıkacaklardı...
Tüm günü mavinin huzur veren hissiyle balıkların ahenkle yüzüşünü izleyerek geçirmişlerdi, Minah onları çok kısknamıştı.Yüzmeyi bilmiyordu, asla öğrenme fırsatı olmamıştı, yasklar yasaklar ve yasaklar sağolsun... Hep özgürlük hissinin bedeni doldurduğunu duymuştu, birkez olsun bunu tatmayı isterdi.Jongin ona döndü, derin bir iç çekişten sonra 'Sana öğretmeyi isterdim, düşüncelerimin birer birer yok olduğu nadir anlardandı yüzmek, suyun içinde kaybolmayı özlüyorum bazen, sadece onları görüp o hissi tekrar tatmak istemiştim.Teşekkürler Minah, teşekkürler.' Minah ona gülümseyerek baktı. 'Herşey karşılıklı ha? Ben kalbini aldım, en azından istediklerini yapmalıyım.' Bunu dememeliydi biliyordu evet ama bunu hatırlamak hoşuna gidiyordu, kalbinin ona ait olması.Bir süre daha sessizce balıkların yüzüşünü izlediler.İkisi de farklı şekiller de düşüncese ortak tek bir nokta avrdı, birşeylerin değiştiğini fark etmişlerdi, bundan birkaç gün önce var olmayan bir şeyin oluştuğunu, adını koyamasalarda ikisi de bunun farkındaydı ve bu his korkmalarına sebep olmuştu...supernaturel~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Evren✔
Fanfic21 yaşındaki Kang Minah için 1 hafta sonra ölecek denilmişti, uygun bir donör bulunmazsa ismi kore nüfusundan sonsuza dek silinicekti. Ama bir mucize sonucu kendi ile aynı yaşta sağlıklı bir oğlanın, Kim Jongin'in, kalbi sayesinde hayata tutunmayı b...