8-Bölüm

82 6 0
                                    

"Amca bugün sevgilim yemeğe gelicek sorun olur mu?"

Sena yemeğe geliyordu.

Bizim eve...

Nasıl bu kadar rahat davraniyordu poyraz?

Hemde benimle kavgalı olduğunu bile bile

"Sorun olmaz poyraz.

Hem belki doğayla arkadaş olurlar."

Poyrazın sırıtmasına daha da sinir olmuştum.

Ben ve senayla arkadaş olmak?

Baba iyisin demi?

"Aynen. Çok iyi arkadaş olurlar" alayla söylediğini hissetmiştim.

Ben neden onu hep görmek zorunda kalıyordum.

Ağız tadıyla depresyonada giremiyoruz...

Bazen diyorum ki,Keşke dönmeseydi.

Keşke dönmeseydide mesafelerini sevmeye devam etseydim.

Mesafelerden rahatsızdır birbirini sevenler,

Ama platonikler...

Onlar için farklı

Bizim için farklı...

Keşke diyorsun, beni sevse.

Belki seviyordur deyip avutuyorsun kendini.

Ama şuan çaresizce beni sevmediğini, sevmeyeceğini bilmekle yetiniyorum.

Öğrense iyi olur mu acaba?

Yada benden daha çok uzaklaşır mı?

Senayı seviyor...

Onunla sevgililer.

Ben ne yapmalıyım, bilmiyorum.

---

Akşam Senanın geleceğini bilmek keyfimi bozuyordu.

Yine en sevdiğim gibi deniz izlemeye geldim.

Huzur veriyor burası bana...

Huzur neydi;

Sevdiğin yerdir ya da
Sevdiğinin yanıdır.

Acaba sena gerçekten poyrazı seviyor mu?

Seviyor mu yada ne kadar seviyor bilmiyorum ama,

Benim sevgimin yanında anlamini yitirir.

Neden diye kendime soruyorum bazen,Neden seviyorum poyrazı?

Cevap bulamıyorum; Aklımdaki sorulara.

Yakışıklı olması mı?

En tipsiz haliyle gelsede severim.

Ne onu gözümde,Aklımda,Kalbimde değerli kılan.

"Düşünen kız heykelini dikeceğim buraya,Senin için"

Dedi Yusuf içten gülümsemesiyle.

Neden Yusuf değil mesela?

Neden Yusufa Aşık değilim ki,Mutlu olurdum belkide.

Platonik olmak zordur,Hemde onunda sevdiği varsa.

İmkansız bir aşkta umut aramak, Siyahta beyaz aramaya benzer.

"Sen ne ara geldin diye sormayacak mısın?"

Başımı 'Hayır' anlamında salladım.

••

Senanın geldiğinden beri yüzü düşüktü.

Yemekten sonra poyrazla yukarı çıktılar.

Acaba ne konuşuyorlar?

Belki odamda birşey unuttum.

Bahane bulup bende yukarı çıktım.

Poyrazın odasından geçerken dinlemeye çalıştım.

"Poyraz bu oyun daha fazla devam etmez,

Salihin planları varmış.

Burada olman çok zararlı"

Dediğini duydum.

Oda kimdi ayrıca poyraz yine mi gidecekti?

"Napayım sena? Sen görüyorsun halimi.

Ben napayım,Yapamıyorum.

Uzaklaşmıyor benden.

Kaç defa denedim.

Senin için adam dövme olayı filan.

Sonra onu biryerlerde unutuyorum.

Yok, uzaklaşmıyor."

Ne demek istiyor poyraz?

"O zaman hiç unutamayacağı birşey yap poyraz." Dedi sena.

Noluyor burada ya.

"Tamam,Yarın bitsin artık."
kapıya yaklaşma sesi duydum.

O an nasıl odama koştuğumu bende bilmiyorum.

Salih kim?

Poyrazın uzaklaştırmak istediği kim?

Off hiç anlamıyorum.

Aşşağı tekrar indiğimde gayet mutlulardı.

"Ah doğada geldi,

Amca bizimle yarın gelebilir mi?

Bir parti varda."

Babamda başıyla onayladı.

"Ama sahip çık kızıma bak"

Diye uyardı poyrazı.

"Merak etme amca" dedi ve yemeğine devam etti.

Erken yaşlanacağım sanırım.

Yemekten erken ayrılıp odama çıktım.

Çekemecelerimi karıştırırken bulduğum kutuyla istemsizce gülümsedim.

"Dilek kutusu, Bakalım neler var" deyip içinden bir tane kağıt çektim.

; "Poyraz gelsin."

...

Bir tane daha çektim;

"Beni sevsin."

Sevmiyor işte yıllar geçsede...

Birtane daha çektim;

"Başka dileğim yok,şimdilik."

Mesafelerce AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin