GIRDAP

36 7 2
                                    

           Adli tıp raporlarını aldıktan sonra acele ile arabaya bindik. Ve gencin çekilen fotoğraflarını gördükçe midem bulanmaya başladı. Bunu yapan her kimse iyi olmadığına eminim. Midemi yatıştırmaya çalışırken telefonumun çaldığını fark ettim. Başımın belası canım patronum Asel..

       "Aden acilen büroya gelmeniz lazım. Çok önemli bilgiler geldi."

        "On dakika içerisinde orada oluruz."

         Yan bakış atan Aral yine salak salak gülüyordu. Bu çocuğun neyi ima ettiğini bir türlü anlayamıyorum.

 
         "Aden bana sorarsan Asel senden hoşlanıyor."

          Yuh artık. Cidden kendini aştı. Asel ve ben. Aklımın ucundan dahi geçmedi. Içimde Anka'nın yangını daha sönmeden başka denizlere açılamam. Özellikle de Asel okyanusuna asla.

  
           "Ben de Asel'e aşığım. Onu ilk gördüğümden beri seviyorum."

 
           Ikimizde gülmeye başladık. Cidden komik bir şeydi. Çünkü ihtimali olmayan şeyler ya acıdır, ya da komik.

           Büroya geldiğimizde direk toplantı odasına geçtik. Asel tahtaya bir şeyler yazıyordu. Sessizce yerimize oturup konuşmasını bekledik. Yine siyah bir elbise giymiş. Sarıya yakın renkteki saçlarını dağınık bir şekilde toplamış. Güzel bir fiziği var ayrıca çok güçlü bir kadın.

             Elindeki kalemi bırakıp önünü döndü. Hiç iyi gözükmüyordu yüzü. Sanırım hasta.

            "Öldürülen gencin adli tıp raporunda dudaklarının oyulduğu yazıyor, sevgilisinin umrunda değil, aliesi hiçbir şey bilmiyor. Kamera kayıtları ise gencin o caddede tek olduğunu gösteriyor ama yarım saat sonra şüpheli bir insan caddeden çıkıyor. Şüpheli kişiyi araştırdık. Kişinin eşgali sevgilisine uyuyor. Kız hakkında kesin deliller yok. Şüphelinin yapıp yapmadığı da belli değil. Hırsızlık işine de benzemiyor. Bir girdapta boğuluyoruz sanki. Siz ne düşünüyorsunuz?"

            Bu işi kim yaptıysa yanıltmalar konusunda iyiymiş. Bir polis eğer girdaba girerse onu tam bir psikopat yaparsınız. Masum olan her insana şüpheyle bakar. Sanırım biz de o noktadayız. Bana sorarsanız işin başında sevgilisi var. Aral neye güvenip onaylamıyor bilmiyorum.

         "Asel sen de Aden de sevgilisini suçluyor ama o kız yapmadı. Kız bir korkağın teki. Ayrıca kız genci aldatıyormuş. Ofise gittiğimizde patronu da oradaydı. Bu yüzden o saatte ofisteydi. Ayrıca gösterdiği evrakların hepsi imzalıydı. Bu iş ne sevgilisi ne de ailesi tarafından yapıldı. Patronundan şüpheleniyorum ben ama kamera kayıtlarından gelen bilgilere göre tüm gün ofisteymiş."

         Haklı. Ben bu açıdan hiç düşünmedim. Asel'inde gerilmeye başladığını fark ettim. Bu işin içinden çıkamayacağız sanırım. Asel derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladı.

          "Olayı askıya alacağız ama peşini de bırakmayacağız. Bulunan her kanıtta dosya tekrar açılabilir. Şimdi gidebilirsiniz ama iyi düşünün ve araştırın."

            Neden bu kadar kolay pes etti ki? Asel'in bu halleri hiç iyi değil. Neyi var acaba? Öğrenmek için Aral'ı atlattıktan sonra Asel'le baş başa kaldık. Ona bir kahve aldım rahatlaması için. O kadar şey yapsa dahi kaç yıllık arkadaşım ve patronum...

              "Asel neyin var? Çok yorgun gözüküyorsun. Sorun ne?"

             "Aden ben sanırım dayanamıyorum. Çok fazla tehtid alıyorum. Pes etmek üzereyim."

    
            Her polisin yaşadığı sorunlar. Asel gibi başarılı bir polis iseniz işiniz bu denli zor. 

           "Asel seni sıkmış olacağım biliyorum ama cevapsız sorular sormaktan ben de yoruldum. Lütfen bana geçerli sebepler sun."

            Derin bir nefes aldıktan sonra kahveyi masaya bıraktı. Anka'dan bahsettiğimi anlamış olmalı. Onu ilk defa bu kadar bıkkın görüyorum. Açıkcası onun için endişelenmeye başladım.

           "Tamam. Anlatacağım. Anka ile arana giren ben değilim. Anka gitmek istedi. Sen ofiste yokken odama gelip bürodan ayrılmak istediğini söyledi. Nedenini sorduğumda sadece korktuğunu ve kaçmak istediğini söyledi. Üstüne gitmeye çalıştığımda ise beni köşeye sıkıştırdı. Onu o gün farklı bi yüz ile gördüm. Çok anormal davranıyordu."

          Aklını kaçırmış olmalı. Anka neden böyle şeyler yapsın. Tamam biraz değişik bir tip ama asla bunları yapmaz. Asel de yalan söylemeyeceğine göre neler oluyor böyle?

          "Anka ile daha bir gün önce çok iyiydik. Hicbir sorun yoktu oysa. Neden gitmek istedi?"

           "Bilmiyorum ama görünüşüne aldanma derim. Geçmişini biraz araştır. Neyse benim gitmem lazım. Biraz dinleneceğim. Yarın görüşürüz."

             Neyden bahsediyor o? Ne geçmişi? Asel kesinlikle bir şeyler biliyor. Hatta söylediklerinin hepsi bir kurgu. Ama ben bunlara aldanmayacağım. Savaşımı başlattım bir kere.
          

        

PUZZLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin