SEKİZİNCİ BÖLÜM

4.4K 440 73
                                    

SEVGİLİ DOSTLAR!YÜREĞİM SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİKLERİMLE O KADAR DOLU Kİ...SON GÜNLERİN AĞIRLIĞINI, ACISINI VE İSYANINI...AMA BEN DE, ANNESİNİ TOPRAĞA VERİP, AYNI AKŞAM SAHNEYE ÇIKARAK "VE PERDE..." DEMEK ZORUNDA OLAN AKTÖR GİBİYİM.ÇÜNKÜ HEPİMİZİN BİRAZ RAHAT BİR NEFES VE UFAK BİR TEBESSÜME İHTİYACI VAR...

UMARIM BU BÖLÜM O TEBESSÜMÜ DUDAKLARINIZA KONDURUR...

VE LÜTFEN, LÜTFEN BANA YORUMLARINIZLA YARDIMCI OLUN.DAHA HİKAYENİN ÇOK BAŞINDAYIZ VE FİKİRLERİNİZE, YÖNLENDİRMELERİNİZE VE ELEŞTİRİLERİNİZE CİDDEN İHTİYACIM VAR.İNANIN, HER BİR SÖZÜNÜZÜ DİKKATE ALIYORUM.KEYİFLİ OKUMALAR, SELAMLAR, SEVGİLER...;))


                           SEKİZİNCİ BÖLÜM

MİNE

"İstatistiklere göre hayatları boyunca her dört kadından ve her altı erkekten biri cinsel taciz ya da istismara maruz kalıyor Mine hanım.Bu kuru veriler bile insanı ürpertiyor, kaldı ki bu mağdurların hissettikleri aşağılanma duygusu,çaresizlik, öfke ve korku sık sık intihar girişimi veya içine kapanmayla sonuçlanır.Bir de çocuk yaşta olurlarsa, hele de Gülsüm gibi anne baba desteğinden yoksunsalar, durum çok daha vahim, travmayı atlatmaları da bir o kadar zor oluyor.Yaralarının sarılması için sevgi ve güven ortamında yaşamaları, kendilerini korunaklı ve esirgenmiş hissetmeleri gerekiyor.Gerçi bunları siz de en azından benim kadar biliyorsunuzdur.Gülsüm'e gelince, yaşadığı vahşetin nedenini kafasında bir türlü çözememiş, tecavüzcünün yakın akrabası olması, en yakınlarına bile olan güvenini yerle bir etmiş ve bu nedenle nine ve dedesini suçlayıp, reddetmiş.Üstelik, onların da onu yuvaya teslim etmeleri bu güvensizliğini bir nevi haklı çıkarmış.Ondan vazgeçtiklerine, hatta kurtulmak istediklerine iyice ikna olmuş.Bunun sonucunda da daha fazla yara almamak için kendisiyle dünya arasında suskunluk engelini dikmeye çalışmış.Aylardır onu konuşması için teşvik ediyorum,duygularını ifade etmesini sağlamak gerekiyor tabi.İçinde biriktirdiği tüm acı ve duygusal karmaşaya bir çıkış yolu açmaya çok yaklaştım sanırım.Ama tabi dışlanmayacağına, yargılanmayacağına ve bir daha zarar görmeyeceğine inanması çok önemli.Umarım bu konuda siz ve yuvadaki diğer eğitimciler ona bu inancı aşılamamda yardımcı olursunuz.Benimle irtibata geçmenize çok memnun oldum.Ortak bir çabayla Gülsüm'ün iyileşme sürecini hızlandıracağımıza inanıyorum."diye kibarca gülümseyerek sözlerini bitirdi karşımdaki kadın.

Gülsüm'ün terapisti, psikiatrist doktor Canan Özgür ciddi görünümlü, ama ara sıra dudaklarında beliren içten tebessümüyle karşısındakini anında rahatlatıp, güven uyandıran, otuz beş yaşlarında hoş bir kadındı.Bugün Gülsüm'e hastanedeki haftalık randevusunda ben eşlik etmiş ve seanstan sonra içeri girip, doktor hanımla tanışmıştım.Öğrencimizdeki gelişmeler hakkında bilgi vermesini rica etmiş ve bana ayırabildiği kısıtlı zaman içerisinde nasıl yardım edebileceğimi öğrenmeye çalışmıştım:

"Teşekkür ederim Canan hanım.Elimden geleni yapmaya çalışacağıma emin olabilirsiniz.Tabi öğretmen arkadaşlarımla da konuşacağım.Zaten ara sıra yine Gülsüm'le beraber gelirim ve umarım gerekirse, size tekrar danışma şansım olur."diyerek, ayağa kalktım ve elimi uzattım.

"Tabi Mine hanım.Ne zaman ihtiyacınız olursa, lütfen çekinmeyin."diye tekrar gülümsedi kadın ve enerjik bir şekilde elimi sıktı.

Dışarı çıktığımda,Gülsüm'ü bacaklarını sıkıca bitiştirmiş, ellerini kucağında birbirine kenetlemiş, başı yerde,kaskatı oturup, beni beklerken buldum.Tanrım, o zayıf omuzlara ne kadar ağır bir yük binmişti...Ve kız sanki onun altında ezilmemek için yine de dimdik durmaya çalışıyordu.Bir de başını yukarıya kaldırabilseydi...İşte tam da bunu başarabilmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdım.

KARANLIKTAN ÇIK ! ("YÖRÜNGE" SERİSİ 2) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin