YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.4K 421 129
                                    

  MERHABA KIZLAR!ÇARŞAMBA GELDİ BİLE...

  KEYİFLE OKUYUN!

   SEVGİLER...


                                 YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MİNE

"Sanırım onu kimin taciz ettiğini biliyorum."dedi Sevim ağır ağır.

Kalbimi buzdan bir el kavradı sanki.Olanca nefretimle tısladım:

"Çabuk söyle Sevim!Kim bu orospu çocuğu?"

"Lütfen Mine!Biraz sakin olmalısın.Biliyorum bu çok zor, ama bu konuda çok dikkatli olmalıyız.Her şeyden evvel benimkisi sadece bir tahmin.Yanılıyor da olabilirim.Önce neden ve nasıl bu sonuca vardığımı sana anlatmam gerekiyor.Olur mu?"

Kızın yalvaran sesiyle kendime geldim.O da çok üzgün görünüyordu.

"Tamam Sevim.Özür dilerim.Ben sadece..."

"Özür dileme lütfen.Ben de aynı durumdayım, ama yanlış yapmakta da korkuyorum.Önce sana kısaca kendimden bahsetmem gerekecek.Ben de bir kimsesizim, aynı Ece gibi.Ve yetimhanelerdeki çocukların neler hissettiklerini, nelere ihtiyaç duyduklarını çok iyi biliyorum.Bu yüzden öğretmen olup, onlarla yakından ilgilenmek istedim hep.Şanslıydım ki, yurttaki son yıllarımdaki müdür babamız beni her türlü destekledi.Okumam için burs ayarladı, hatta bir arkadaşının lokantasında akşamları çalışıp, harçlığımı çıkarmama bile yardımcı oldu.Geçen yıl okulumu bitirip, bu yuvada çalışmaya başladığım zaman benden mutlusu yoktu.Kısa bir süre sonra da bir adamla tanıştım ve ona aşık oldum.O da bana aşık olduğunu söyledi, inanılmaz güzel davranıyordu ve beni evleneceğimize inandırdı.Zamanla, onu gerçekten seviyorsam, onunla beraber olmam gerektiğini söylemeye başladı.Onu kırmak istemedim.Nasılsa evleneceğimizi düşünerek bir gece beni evine götürmesine razı oldum ve onunla oldum.Sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyandım, ağzım kupkuruydu ve bir türlü ayılamıyordum.Tam olarak neler olduğunu bile hatırlamıyordum.Ne var ki Zeki karşıma geçip, kucağıma bir tomar fotoğraf fırlattığında, dehşete düştüm.Bir dolu utandırıcı pozumu görmek, beni yerin dibine soktu.Adam, bunları çektiği videodan bastığını, ayrıntıları istiyorsam, salona gidip, dvd'den film gibi izleyebileceğimi söyleyerek benimle alay etti ve bundan sonra kendisinin ve annesinin söylediği her şeyi yapmam gerektiğini, yoksa bu fotoğrafları işyerime göndermekle, videoyu da internete koyup, bir daha iş bulamamamı sağlamakla tehdit etti beni.Meğer annesi yuvadaki bakıcımız Hacer hanımmış.Sonra da benimle tanışıp, flörtleşmesinin tamamen kasıtlı olduğunu, o gece de içeceğime bir şeyler koyup, kendimden geçirdiğini, beni aşağılayarak yüzüme vurdu.Çok utandım ve çok korktum Mine.Danışacak, yardım isteyecek kimsem yok benim.O kadar çaba sonucu edinebildiğim ve çok sevdim mesleğimden atılırsam ne yapardım bilemiyordum...Yine de, bir kötülüğe alet olmaya dayanamazdım, çocuklara bir zarar gelmesine asla izin veremezdim.Bunu ona da söyledim.Zeki güldü ve:"Korkma küçük, o kadar uzun boylu değil, sadece annemin bu yaşta rahat etmesini istiyorum.Ona ara sıra yardım edersin, hepsi bu."dedi.Sonra da benim gibi deneyimsiz bakirelerin ilgisini çekmediğini söyleyip, beni evinden kovdu.Çok acı çektim, ama şu an seni bununla sıkmak istemiyorum.Hacer hanıma gelince, gerçekten de bana bazı angaryalarını yıkmaktan başka pek bir şey talep etmiyordu benden.Bir de arada sırada hafta sonları çocukları götürdüğümüz Talip bey'in evine benim yerime kendisi gitmek isterdi, orada kalmak hoşuna gidiyormuş.Aslında çocuklara benim refakat etmem gerekiyordu, ama böyle zararsız görünen bir şey için, onunla karşı karşıya gelmek istemedim.Ta ki, evvelki gün Ece'nin resmini gördükten sonraya kadar.O kadar üzülmüştüm ki, o anda düşünemedim.Ama gece eve gidince, sen gelmeden önce evlat edinilen Ayça geldi aklıma.Sadece dört yaşındaydı.O da son zamanda böyle bir huy değişikliğine uğramıştı, herkesten kaçıyor ve sık sık ağlıyordu.Ve düşününce, onun o halinin de bir köşk ziyaretinden sonra başladığını fark ettim.Ve bunu Hacer hanımın zararsız sandığım isteğiyle birleştirince, çocuklara kötülük yapanın o adam olabileceği kafama dank etti.Mahvoldum Mine, iki gündür uyku uyuyamıyor, yemek yiyemiyorum.Bunlar bu kadar aşağılık bir tezgah kurmuş olabilirler mi?Eğer bu doğruysa, istemeden de olsa, bu işe yardım etmiş sayılırım.Bu vebalin altından nasıl kalkarım ben...Bunu küçük kuzucuklarıma, benim güzel çiçeklerime nasıl yapabildim..."

KARANLIKTAN ÇIK ! ("YÖRÜNGE" SERİSİ 2) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin