İyi geceler canlarım!
Minik bir bölüm ile gece sürprizi yapayım dedim. 😊Keyifli okumalar!
**
Ne gözleri ne de sözleriydi beni etkisi altına alan. O salona girdiğim ilk an omuzuma çarpıp giderken ciğerlerime dolan kokusuydu ruhumu titreten...
Şimdi tam yanımda oturuyor. Yalnızca birkaç santim uzağımda. Titreyen bacaklarımın sarsıntısını hissettiğine eminim. O kadar yakın... Dizlerini bükmesi masanın altına sığmasına izin vermediğinden nikah memurunun olduğu yöne doğru uzattığı uzun bacakları, koyu kırmızı mini eteğimin altından uzanan bacaklarımın hemen yanında duruyor. O kadar ki sıcaklığını hissedebiliyorum...
En yakın arkadaşım, mutlulukla evlilik sözlerini haykırırken ve alkışlar koparken, benliğime hakim olan tek şey yanımdaki adamın kokusu. Bu hiç normal değil, biliyorum! O yüzden üzerime yapışan bu gerginliğim, bacaklarımın durmadan titriyor olması... Sakin kalamıyorum, durduramıyorum kendimi, ta ki kocaman bir el çıplak dizimin üzerine kapanana kadar. O an, yalnızca titreyen bacağım değil tüm benliğim donup kalıyor. Bir saniye sonra kafamı çevirip bakıyorum, dakikalardır kokusuyla müptela olduğum adama. En az kokusu kadar etkisi altına alan keskin hatlara sahip yüzü belki de o güne kadar hiçbir erkekte görmediğim kadar güzel!
Sol tarafıma doğru uzanıp kulağıma bir şeyler fısıldıyor, ama o an benim için var olan tek şey burnumun hemen yanında duran siyah saçlarından içime dolan kokusu... Nerede olduğum, ne yaptığım ya da kim olduğum umurumda dahi değil! Arzu ettiğim tek şey boynuna sokulmak ve ruhuma dolan bu kokunun kaynağına ulaşmak.
İçimde verdiğim savaştan bir haber geri çekiliyor ve dudakları kıpırdamaya devam ediyor. Hemen ardından da kahkahası ulaşıyor kulaklarıma, üstelik yalnızca onun değil, nikah şahitliğini yaptığım en yakın arkadaşımın ve salonda bulunan diğer herkesin...
Nikah memuru, ortamı toparlamak adına olsa gerek "Sanırım gelin hanımın arkadaşı da en az kendisi kadar heyecanlı. Evet hanım efendi cevabınızı alalım şahitlik ediyor musunuz?" diye devam ediyor sözlerine.
Bir an kalakalıyorum. Bulunduğum ortam şekillenmeye başlıyor zihnimde ve yanaklarımın alev alev yandığını hissediyorum. Kuzenimin birkaç saat önce zorla yaptırdığı makyaja şükrederken "Evet," diyorum düşünmeden. Hemen ardından yanımdan yükselen o kendinden emin, gür ses doluyor kulaklarıma "Evet, şahitlik ediyorum," diyor.
Bir an, yalnızca kısacık bir an dönüp bakıyorum ona. Dilinden dökülenin 'Evet, kabul ediyorum,' olmasını dilerken buluyorum kendimi. Hayatı boyunca tüm erkeklerden kaçan ben bu adamda ne buluyorum bilmiyorum! Yalnızca bir koku, nasıl oluyor da böyle aptala çeviriyor beni, anlayamıyorum. Ve tüm o zamanlarda; en iyi arkadaşım, hayatını paylaşacağı adamın dudaklarını sömürürken, elinde evlilik cüzdanı ile kahkahalar atarak pozlar verirken, onlarca kişi tek tek ikisini tebrik ederken yerimden dahi kıpırdayamıyorum...
Gözlerimin odaklandığı tek bir nokta var o anda, buz mavisi, daracık bir elbise ile vücudunun her hattını cesurca ortaya seren o kadının kulağına eğilmiş bir şeyler fısıldayan, zaman zaman bembeyaz dişlerini ortaya sererek kahkahalar atan, daha birkaç dakika önce kokusunda boğulduğum adam...
Salondan nasıl çıkıyorum, bilmiyorum. Kendimi nasıl tutuyor, en önemlisi neden bu denli acı çekiyorum anlamıyorum! Ama karşıma çıkan ilk taksiye binerken daha gideceğim yeri dahi söyleyemeden akan gözyaşlarıma da engel olamıyorum...
**
Not: Mobilden yayınlıyorum, umarım çok fazla hatam yoktur. Affola! 🙈
Görüşlerinizi ve yorumlarınızı benimle paylaşın, olur mu? 😊
Yeniden görüşünceye dek kendinize çok ama çok iyi bakın! 😚Kocaman Sevgilerimle,
Myreal
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~~Hüzün Kokulu Satırlar ~~
Художественная прозаHayatımdan bir şekilde gelip geçen ve hayatıma dokunan tüm kadınlara ve aşklara selam olsun!..