Öncelikle hepinize merhaba^^ İşlerinizi bırakıp beni kırmadınız ve buraya geldiniz, bunun için teşekkür ederim ^^ Favori söyleyerek başlıyorum, ım sey benim favorim Marcus açıkçası...nasıl bi' tatlılık o ya...neyse... Her şeyden önce hal hatır sorayım, nasılsınız nasıl hissediyorsunuz?
Annabelle: Merhaba... Sana nasıl olduğumla ilgili güzel şeyler söylemek isterdim, fakat son yaşananlardan sonra hiç bir şey hissedemiyorum.
Jay: Öfkeliyim.
Marcus: Duydun mu sosyo? Favorisi benim. Sen değilsin, benim. Ben. Ah bu arada, benim nasıl olduğum belli değil. Bu konuda konuşma hakkım yok *.*
Jay: Kes zırvalamayı, sarı kafa 2.
Marcus: Saçlarım açık kumral!
Brandon: Beyler bir çekilseniz de şu tatlı kızla sohbet edebilsem! *Brandon çapkın bir şekilde gülümser.* Bizi boş ver güzellik, ya sen nasılsın?
Eden: Ben çok yoğunum, kasabada işler karışık. Ya sen nasılsın?
Keşke konuşma hakkın olsaydı Marc...Ah bu arada böyle hitap etmemde sorun yok değil mi? Bende iyiyim teşekkür ederim^^ Brandon bir insan hiç mi değişmez ahahah
İlk sorumla başlayalım o zaman. Hiç normal bir dünyanın hayalini kurdunuz mu?
Marcus: Elbette bana Marc diyebilirsin, beni favorin seçtiğin seçtiğin için sınırsız hakka sahipsin. Brandon, ne sırıtıyorsun? Ah hayır, ahbap bundan sakın Sam'e bahsetme! Peki, her neyse. Ben uzun zaman normal dünyada yaşadım fakat bu dünyayı da sevdim.
Brandon: Sammy beni ajan yolladı dostum, üzgünüm. *kıskıs güler. Ben bu dünyayı seviyorum, harika bir Avcıyım. Daha ne olsun?
Annabelle: Bir süre ailem sayesinde tüm bu fantastik dünyadan habersiz, normal bir yaşam sürmüştüm ve açıkcası öyle her şey daha kolaydı. Hala da öyle bir dünyanın hayalini kuruyorum.
Jay: Hayal kurmak bana göre değil.
Eden: Ben sık sık hayalini kuruyorum.
Marc niye bu kadar tatlısın ki...
Aslında normal yaşam oldukça sıkıcı ama bir o kadar da güvenli. Hem o yaşamı hem de bu yaşamı tatmış olanların oldukça şanslı olduğunu düşünüyorum. Peki, hayatımızın tamamen bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenseydiniz nasıl bir tepki verirdiniz?Anabelle: Eski Annabelle içine kapanırdı. Fakat şimdiki Annabelle'in ne tepki vereceği meçhul... *bakışları Jay'e döner... *
Jay: *ifadesiz gözlerle Annabelle bakar.* Bazen yalanlar, gerçeklerden daha az can acıtır.
Marcus: Duydun mu sosyo? Bana tatlı dedi. Tamam tamam, çek pençeni! Her neyse, ben bir keresinde -evlatlık oldugumu- öğrenmiştim. Ve tepkim o zamanlar büyüktü. Muhtemelen şimdi de büyük olur.
Eden: Söylenen yalanlara bağlı. *Gözleri Jay'e kayar.* Bazı yalanların affı yoktur.
*Jay Eden'a hırlayınca Brandon araya girer. *
Brandon: Baş avcı kapışması izlemeye gelmedik, ahbap. Neyse, benim tepkim bir kutu pizza yemek olurdu. Üzgün olunca karnım acıkıyor.
Aslında biraz da olsa spoi almak istiyordum ama gelmeden önce Rise abla sizi uyarmış olmalı bu konuda... tek bir dilek hakkınız olsaydı, ne dilerdiniz?
Annabelle: Şu hayatımdan belayı uzak tutmayan Rise'ın benimle olan sorununu çözmek isterdim.
Jay: Cevap vermeyeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Watty Röportajları
De Todoİstek kitapların; 1-200-300K üstü olması gerekir. 2-80 bölüm üstü olan hikayelerinse 900K ya yakın olması gerekir. 3-Konusu önemli değildir, yazarının özel bir durumu olup da cevap veremeyeceği kitaplarla yapmıyorum. 4-Hikayelerin tamamlanmamı...