1. BÖLÜM "SOKAK LAMBASI"

249 23 10
                                    

Arkadaşlar hikayemizin ilk bölümünde karakterimizin ruhsal çözümlemesi yapıldığı için olaylara pek  yer verilmemiştir. İkinci bölümden itibaren olaylar başlayacaktır. İkinci bölümde görüşmek üzere :)  

KEYİFLİ OKUMALAR :)

----------------------o-----------------

Saat gecenin ikisiydi. Gündüzleri sessizliğini koruyan , yıkık dökük binaların arasındaki bu dar sokak dolup taşıyordu şu saatlerde. Ne vardı ki sabah olduğu gibi sessiz olsaydı. Sağır olsaydı sessizliğinde, dinleseydi huzuru.

 Bu sokağın yıkık dökük evlerini  bile seviyordu.Yaşanmışlıkların göstergesiydi bir nevi. Güçlükle ayakta duruyorlar gibiydi. Tek bir direği olmasa çökecek gibi. O an kendi kalbine benzetti bu virane evleri. Kendi kalbi de yıkık döküktü fakat kalbinin tutunacağı bir direği yoktu. Çoktan yerle bir olmuştu bile. Onu ayakta tutan gücün karnındaki bebeği olduğunu biliyordu. Bebeğimin minicik kalbi ikimize de yetiyor diye düşündü.

 Bu düşünceler eşliğinde sokağa adımını attı. Yavaş ve temkinli adımlarla ilerliyordu. Etrafındaki insanlara çarpmamaya çalışıyordu fakat bu konuda pek başarılı olduğu söylenemezdi. Karnı kendini belli etsede zayıf bedeni her darbede geriye doğru savruluyordu. Onun yaptığıysa sadece kendini korumaktı. Yorulmuştu çünkü hangi birine yetişecekti ki... Bu hayatta yemiş olduğu her darbe ruhen güçlendirmiş olsa da bedenen güçlü değildi. Şimdi birde bebeği vardı. Son güç kırıntılarını da  onu korumaya harcıyordu. 

 Sokakta ilerlerken gözüne köşede duran sokak lambası ilişti. bir an hatırladıklarıyla aklı 3 sene öncesine gitti.  Sevdasını ilk gördüğü ana... Yağmur altında daha fazla ıslanmamak için başı önde hızla çalıştığı kitapçıya doğru ilerliyordu. Bundan dolayıdır ki sokak lambasına çarpmasına çok geç olmamıştı. Çarpmanın verdiği şiddetle kendini yerde buldu. Ayağa kalktığında ancak görebilmişti kendisine bakan simsiyah gözleri. İlk gördüğünde kendisine şefkatle bakan gözler son defa gördüğünde kendisine acımasızca bakıyordu" Keşke böyle olmasaydı." diye içinden geçirdi kadın. Keşke kendini ifade edebilseydi.

Düşüncelerini bölen araba kornasıyla bir an korktu kadın.  Annelik içgüdüsüyle eli karnına gitti hemen. Bebeğinin varlığını hissetmek ona iyi geliyordu. Her ne kadar kendisine haksızlık etmiş olsa dahi ondan kalan son hatıraya gözü gibi bakıyordu.

 Araba camından çıkmış kendisine bağıran adama fazla takılmadan adımlarını hızlandırdı. Yine gelmemişti işte. Onun gittiği günden beri buraya geliyordu halbuki . Sırf onu görebilmek için gece vakti demeden bu sokağı baştan sona yürüyordu. Fakat bu yaptığı sadece onun acılarını körüklüyordu. Karar verdi kadın bir daha bu sokağa adımını atmayacaktı. Hayatında yer alacak tek kişi kızı olacaktı. Zaten kızımı yaklaşık 20  gün sonra kucağıma aldığımda onu tamamen unutabilirim diye içinden geçirdi. Kalbinin derinlikleri bunu yalanlarken pek takılmadı buna. 

Geldiği yöne döndü kadın. Kararlı adımlarla olabildiğince hızlı ilerliyordu. Giydiği elbise serin yaz akşamlarında bacaklarını titretiyordu ve buna sokağın kalabalıklığı da eklenince istediği hıza ulaşamıyordu. Burası sabahları ne kadar sessiz oluyorsa geceleri de tam aksine dolup taşıyordu. Müzik sesleri , müzik seslerini bastırmak için yüksek sesle konuşan insan sesleri , kıyıda köşede uyuşturucu kullananlar , mekanlardan çıkan sarhoş insanlar , kavga edenler... Bunları düşününce doğru bir karar verdiğini tekrardan anladı kadın.


      Kolları karnını sarmış bir şekilde ilerlerken sokağın arka tarafından çığlık sesleri geldi. İnsanlar kaçışmaya başlamıştı. O da ne olduğunu anlamadan koşmaya başladı. Arkada ne olduğunu anlamak için başını geriye çevirdiğinde önündeki adamı göremedi ve adama sert bir şekilde çarptı. Karnı şiddetli bir darbe almıştı fakat arkadan gelenlerin altında ezilmemek için ayağa kalktı ve ağrılar içinde kendini iki apartman arasındaki küçük boşluğa attı. Nefes nefese kalmıştı ve gittikçe ağrıları artıyordu. Bağırmaya çalıştı ama ağzından mırıltıya benzer sesler çıkıyordu. İlk defa sessizliğine lanet etti. Bacaklarının arasındaki ıslaklığı hissedince korktuğunun başına geldiğini anladı. Eline bulaşan şeffaf sıvıyı gördüğünde artık her şey için çok geçti. Aklından geçen tek şey bebeğinin sağlıklı doğmasıydı.

VERYANSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin