1004.2

447 73 19
                                    

Sabahın güneşiyle uyandı Yoongi. 2 saat sonra arkadaşları ile buluşup eğleneceklerdi. Kahvaltısını edip üstünü giyinirken etrafı izliyordu. Bir sürü insan evinin fotoğrafını çekiyor ve şaşkın gözlerle bakıyordu.

"Yine mi geldi o sorunlu?" dedi kendi kendine.

Taehyung arada gelip Yoongi'nin evinin önünde deli gibi dans edip onu rezil duruma düşürürdü. Yoongi bu duruma alıştığı için ilk zamanlarki gibi sorun etmiyordu artık. En iyi arkadaşlarından birinin bu kadar sorunlu olması onun elinde değildi ne de olsa.

Giysilerini giyip elini yüzünü yıkadıktan sonra hızla aşağı indi ve kapıya yöneldi. Bu sefer kim bilir ne düşüneceklerdi onların hakkında. Yoongi kapıyı açtığında Seunghoon'dan farklı bir şey ile karşılaşmıştı.

Çocuk hafif kirlenmiş beyaz giysilerle yerde yatıyordu. Bu kesinlikle Taehyung değildi ve Yoongi bu çocuğu hayatında ilk defa, şimdi görüyordu.

Onun fotoğrafını çekenlere bağırarak gitmelerini yoksa polisi arayacağını söyledi. Tabi ki insanlar yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. O sırada ise 1004 uyanmış etrafa bakıyordu. Hayatında bu kadar çok insanı bir arada görmemişti. Haliyle de korkup ayağa kalkmıştı. Küçük çaplı bir kalp krizi geçirmek üzereydi neredeyse.

"Kapımın önünde ne arıyorsunuz?"

Yoongi'nin konuşmasıyla birlikte 1004 hızla ona dönmüş ve bir şey diyememişti.

"Size diyorum beyfendi."

Gelen geçen sanki Yoongi ona çok kötü bir şey yapmış gibi bakıyor ve yanındakilere fısıldıyordu. Bunun üzerine Yoongi fazla dayanamayıp onu içeri sokup kapıyı kapatmıştı.

"Hey sorunun ne? Acaba bizim dili bilmiyor musun? Hu ar yu? Vats yur neym?"

1004'un acil durumlar için verildiği isim neydi? Kim Hoseok? Jung Horseok? 1004 birden bir isim söylemişti farkında olmadan.

"Jung Hoseok."

1004 × YoonSeokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin