1004 × YoonSeok

1004.14

"Yoongi ben bir meleğim."

"Ne?"

"Hatırlıyor musun beni kapının önünde bulduğun günü?"

"E-evet."

"İşte 3 ay önce Tanrı tarafından cezalandırılarak dünyaya gönderildim. Kanatlarımı almıştı. Bende nerede kalacağımı, ne yapacağımı bilemeyip senin kapının önüne yattım.."

"Nasıl olur ya? Şimdi kanatların var. Geri mi.. gideceksin?"

"HAYIR!"

O sırada Hoseok'un üstündeki giysiler yerine eski, beyaz giysileri gelmeye başlamıştı. Meleğe tekrar dönmesini tamamladığında Yoongi'nin gözleri parıldıyordu Hoseok'un parıldaması gibi. Demek bu yüzden o cennet gibi kokuyor ve melek gibi seviyordu. Ama eğer Hoseok giderse Yoongi napacaktı? Hoseok gitmek istemiyor olabilirdi ama bu Tanrı'ya bağlıydı. İstediği zaman onu alırdı.

"Hayır.. Hayır hayır hayır!" Hoseok yere çöküp tekrar Tanrı ile konuşmaya başladı. "Tanrım beni alma lütfen alma tekrardan kanatlarımı al artık melek olmak istemiyorum. Beni sadece Yoongi'nin yanına bırak."

Yoongi'de onun yanına çöküp Tanrı ile konuşmaya başlamıştı. İkiside şuan deliler gibi yalvarıyordu. Ama Hoseok fark etmiş ti ki, Tanrı onun kanatlarını almayacaktı. Yoongi Hoseok'un gözlerinin içine baktı.

"Hoseok bunu diğerlerine söylememiz gerekiyor değil mi?"

Hoseok onayladıktan sonra Yoongi hepsine mesaj atıp buraya gelmelerini söylemişti. Onlar yoldayken Yoongi durmadan kanatlarına dokunuyor ve ne kadar yumuşak olduğunu söylüyordu.

"Uçabiliyor musun?"

"Evet."

"Ne meleğisin?"

"Cezalandırıp dünyaya gönderilmeden önce iyilik meleği olarak dersler alıyordum."

"Nasıl melek oldun?"

"Melek olunmaz, doğulur."

"Neden cezalandırıldın?"

"Ah sadece boşver.."

"İsmin gerçekten Jung Hoseok mu peki?"

"Hayır. Her meleği bir numara verilir. Ben 1004'düm. Jung Hoseok, eğer eğitimimi tamamlarsam dünyaya indiğimde kullanmam gerektiğim bir isimdi."

"Kanatlarınla saatte kaç kilometre hızla uçabiliyorsun?"

"Yoongi kalbimi güzelliğinden dolayı çaldın iş zekana kalsaydı düşman olmuştuk biliyorsun demi?"

Yoongi göz devirip çalan kapıyı açmaya gitti. Herkes birer birer otururken Jimin etrafa bakınıyordu bir şey ararmış gibi. 

"Ne arıyorsun Jimin?" dedi Yoongi.

"Hoseok dışarda sanırım."

"Hoseok mu?" Yoongi ile Hoseok aynı anda birbirlerine baktılar.

"Aynen Hoseok nerde?" dedi Jin.

"Hoseok tam karşınızda oturuyor görmüyor musunuz?"

"Ne sikimsonik saçmalıyorsun hyung?" diye katıldı Jungkook.

"Siktir Yoongi.." Hoseok bunu deyince Yoongi ona döndü hızla ve aynısını dedi.

"Siktir Hoseok.."