Bey Boy 5. Bölüm

885 133 73
                                    

Eeeveeettt... Uzun bir aradan sonra hepinize merhaba... Biliyorum bölüm yazmayalı baya zaman geçti. Fakat bir takım sorunlar yaşamıştım ve yoğun tempolu bir haldeydim. Neyse yine sizlerleyim. Sizi çok özledim ve güzel bir bölüm yazmak istedim. Umarım başarmışımdır. Çok bekletmeden okuyun ve yorumlayın. Yine gocaman gocaman galp

Medya; Makarna Şiş Kebabı Temsili

Sanki karşıdan karşıya geçer gibi bir halim vardı. Önce sağıma sonra soluma sonra tekrar sağıma bakıp eczaneden dışarıya doğru çıktım. Cebimden telefonu çıkartıp, rehbere girdim. Rehberde yer alan, "Cevo" ismiyle kayıtlı Cevdet'i aramaya başladım. Cevdet telefonu açınca;

"Ben dışarıda bekliyorum, birisini gördüm. O kişiye gözükmemem gerek. Siz pansuman yaptırın, bana da pansuman için gerekli malzemeleri alın evde yaparız." deyip telefonu Cevdet'in yüzüne kapattım.

Yaklaşık olarak, on beş - yirmi dakika sonra Hüseyin ve Cevdet eczaneden çıktılar. Cevdet üstüme doğru gelerek;

"Telefonu neden yüzüme kapatıyorsun?" dedi.

Başımı yere eğip, sonra tekrar gözlerimi Cevdet'e dikerek;

"Olmayan yüzüne kapatamam, kulağına kapattım hem ben." dedim.

Cevdet, kafa sallayarak bisikletine bindi. O arada, Hüseyin;

"Hadi beyler oyalanmayın da eve gidelim. Daha yemek yapacağız." dedi.

Ben de bisikletime bindim ve hep birlikte evin yolunu tuttuk.

Pedal basmaktan ayağım yorulmaya başlamıştı. Kendimi, nefes nefese kalmış, su aygırı gibi hissediyordum. Su aygırları böyle oluyor mu bilgim yok ama bana kalırsa güzel bir örnek verdim. Su aygırlarını hayal etmeye başladım. Mesela ben bir su aygırı olsaydım suda yaşamazdım herhalde. Bence ben, kara aygırı olurdum ve doğaya yeni bir katkıda bulunurdum. Aynı zamanda böylelikle tek ve melez bir hayvan olurdum. Biliyorum belki şuan çok pis saçmaladım ama zeki bir insan olduğumu da ispatlamış oldum. 

 Ben bunları hayal ederken, eve geldiğimizi farkettim. Evin önünde durup, bisikletten indim. Cevdet kilolu olduğu için en arkadan, geliyordu. Yokuşları çıkamadığı için bisikletten inmiş ve bisikletini kendisi taşıyordu. Aynı zamanda dili dışarıdaydı. Ağzından salyaları akıyordu. Biz Hüseyin'le bisikletleri, bodrum katına indiriyorduk. Hüseyin önden indi. Bende arkadan bir elimde, telefonun flaşını açtım. Bisikletleri aldığımız yere koyduk ve tam o sırada telefonumun şarjı bitti. Merdivenlerden gürültülü bir ses gelince, Hüseyin küçük bir köpek yavrusu gibi ses çıkardı. Merdivenlerden birisi iniyordu ve gözleri parlıyordu. Korkudan, Hüseyin'in elini tuttum. Nefes sesleriyle birlikte, Hüseyin'le iyice korkmaya başladık. Hüseyin pantolonundan kemerini çıkarttım. Olası bir şekilde, bize doğru yaklaşan yaratık bir şey yaparsak kemerle vuracaktım. 

 Hüseyin, korkudan sol elimi, iyice sıkmaya başlamıştı. Hani, ilk defa bir sevgilin olmuştur ve heyecandan el ele tutuşurken elin terler ya işte şuan bizde bu durumu yaşamaya başladık. Fakat bizim yaşadığımız, heyecan değil korkudandı. Bu anlattıklarımı yaşamadım ama bir yerlerden duymuştum. Nefes sesleri ve gürültü oldukça yaklaşmış bir vaziyetteydi. Elimde kemer olan sağ elimi hafif bir şekilde kaldırıp, sol bacağımı da ileriye doğru attım. Hazır bir şekilde duruyordum. Çok yüksek bir gürültü sesi gelince, "Ahh" diye böğürme oluştu. Biz, Hüseyin'le daha da korkmaya başlamıştık. Hüseyin elimi daha da sıkarak acıtmaya başlamıştı. Bende korkudan, Hüseyin'in elini sıkıyordum. İkimizinde elinde bir sakatlık çıkmadan, Hüseyin'i silkeledim. 

 Artık nefesi iyice hissetmeye başlamıştım. Kemeri vurmaya başladım. Bağırma sesleri çoğalmıştı. Gözümüzü alan bir ışık belirdi ve kemeri bir daha vuramadım. Işık aşağı doğru inince;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bey BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin