Bölüm 4~

130 7 2
                                    

'Duydunuz mu *Skyfall* gelecek ay konser verecekmiş.Ahhh tamda Kwangsoo'nun doğum gününde.

Biletler tükenmeden almalıyız.Şimdiden giyecek bir şeyler ayarlamalıyım!'

'Daha sabah çıkmasına rağmen yarılanmış,elimizi çabuk tutmalıyız.Ona hediye bile aldım.

Kendi elimle vermeyi çok istiyorum.'

İnsanları yavaşça yanına topladı.'O yüzden kulise girmek için görevliye biraz para verdim bile.'hafifçe kikirdedi.

Yanındaki kız bir an heycanla ' Odasına girmek için para mı ödedin!'

'Sessiz olsana. Evet. Ve daha sonra benden gözlerini alamaycak zaten.'

Jae, Min Ah'a baktı. Gülerek dışarıya bakıyordu.

Bu halleri onu çok eğlendirmişti,ne de olsa Kwangsoo'ya en yakın insan oydu.

Jae,eğer onlar bilseydi ne olurdu diye düşündü?

O zaman Min Ah insanlarla daha iyi geçinir miydi?

Ama bu onlar değil kendi istemediği için oluyordu.

Tam tersi diye düşündü,bu her şeyi daha kötü yapardı.

İnsanlar Kwangsoo'dan bahsettikçe ona daha gıcık oluyordu.

Ya da ilginin başkasına yönelmesine bozulmuş muydu?

Ya da sadece Kwangsoo olduğu için miydi?

-----

'Min Ah,sanırım Kwangsoo'nun başı dertte.Onu bulamıyoruz,geçen sene düzenlenen yarışmadaki çocuklar peşindeydi. Çok endişeliyim.'

Grubun basscısı Jong sesi titreyerek konuşuyordu.Min Ah napacağını bilemedi.

Kwangsoo'nun başı belada mıydı?

Hemde tek başına.

Onu bulmalıydı,ne olursa olsun.

Onu bulması zor olmamıştı. Hayranlar bahsediyordu,herkes korkmuştu.

Durum düşündüğünden daha vahim görünüyordu.

Hızla kalabalığı yararak ayakta zorla direnen Kwangsoo'nun yanına attı kendini.

'İyi misin?' Kwangsoo tüm ağırlığını ona vermişti,düşüp bayılmak üzereydi.

Min Ah'ın gözleri dolmaya başlamıştı.'Ne işin var burda!Git hemen!'

Son gücünü Min Ah'ı ordan uzaklaştırmak için kullanmıştı.

Bir anda yere yığıldı.

Geçen sene yarışmadan hatırladığı iri yarı solist Kwang'ın haliyle dalga geçiyordu.

Min Ah dayanamıyordu,kimse değerlisine böyle davranamazdı.

'Sen koca çocuk.Kaç yaşındasın? Haaa! Yenildiysen haddini bil.Yarışma boyunca herkes kulaklarını tıkadı.Önce gitar çalmayı öğrende öyle gel karşısına.

Elinde en ufak bir çizik bir kalırsa seni doğduğuna pişman ederim duydun mu? Seni işe yaramaz pislik.'

Min Ah sadece kelimelerin ağzından çıkmasına izin vermişti.

Çocuk burnundan soluyarak Min Ah'a bakıyordu.

Durum kötüydü ve az önce Min Ah daha da batırmıştı.

Çocuk hışımla Min Ah'ı kolundan tuttu.

Kız kurtulmaya çalışsada kuvvetli eller onu bırakmıyordu.

Her zaman~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin