merhaba arkadaşlar geciktiğim için özür dilerim aslında hikayeyi bitircektim ama son yorumlar beni gereçkten sevindirdi :D sizin için bölüm yazdım ama kısa oldu bunu telefi edicem zor şeyler yaşıyorum bu benim kafamı yoruyor şimdide özür dilerim yorum atın benimde bi fikrim olsun siz bir şeyler yazmadıkça ben beğenilmediiğini düşünüyorum :(( birdee bana bölüm yazmamda yardım edebilcek birileri varsa bana mesaj atsın lütfen :D
Bu gün okulun ilk günü olmasına rağmen hayvan gibi ders işledik şu an beynimi hissetmiyorum zil çaldığı anda sıramdan kalktım ve hızlıca eşyalarımı toplamaya başladım Savaş'ın bakışlarını üzerimde hissediyodum. "Sanırım gözlerini benden alamıyosun" dedim ultra ukalalığımla bi anda kakaha atmaya başladı bende en mal halimle ona baktım bu kadar komik olan neydi ki?
"ah prenses biraz fazla ukalayız sanki?" dedi bir yandan da gülüyordu.
"Kim ben mi?cık cık cık cık cidden beni tanıyamamışsın" dedim ve ikimizde gülmeye başladık o anda Çınar'ın gür sesi bütün sınıfta yankılandı neyseki herkes sınıftan çıkmıştı zaten ege ile ecede bütün gün antremandaydılar ve Deniz ve Su baş başa gitmek istediklerini söylediler Çınar hızla bize doğru geldi yaralı olmayan kolumdan sertçe tuttu ve beni çekiştirmeye başladı git gide sinirlenmeye başlamıştım elinden kolumu kurtardım ve cici kız modumdan çıktım
"Sen ne yaptığını sanıyosun!Hiç kimse bana böyle davranamaz anladın mı" dedim gerçekten beni çok kızdırmıştı ben kimsenin esiri değildim bi anda gözlerindeki sinirin yerine üzüntü ve korku aldı elini bana uzattı ama geri çekildim hakketmişti
"Ben özür dilerim Savaş Ateş'in en yakın arkadaşı onu senin yanında öyle görünce sinirlendim ona güvenme sana zarar verebilirler ve bu benim en son istiyceğim şey bile değil" sesi hüzünlüydü beni koruyordu ama ben nerden bilebilirimki
"En azından biraz daha insan gibi davrana bilirdin ayrıca kimle görüşüp görüşemeyeciğimede kendim karar verebilirim ama lanet olsun ki seni affediyorum resimci oğlan" dedim ve dil çıkarttım hızlıca arabaya doğru koşmaya başladım tabi çınarda arkamdan geliyodu Allah'ım yine okulun içinde deli danalar gibi koşuyordum rezilsin Ada en sonunda Çınar beni yakaladı ve kendine çevirdi neyseki otoparktaydık
"Suçlu olduğum için bunu görmezlikten gelicem prenses" dedi ve yine o gülüşlerden birini yaptı ahh biribirimize çok yakındık nefes alışverişini hissedebliyodum korna sesiyle ikimizde birbirimizden ayrıldık bi anda tepeden tırnağa kıpkırmızı oldum bidaha korna sesi çaldığında sesin kaynağına baktım ve başımdan aşağıya kaynar sular döküldü
Ego yığınının arabasının önündeydik gözleri ikimizede boş boş bakıyodu bir anda içimde ufakta olsa bi suçluluk duygusu oldu gözlerimiz biribirne kenetlendi ve yeşil gözlerini anında bende çekti ve arbayı çalıştırmasıyla Çınar beni kolumdan çekerek arabanın önünden kendisine çekmesi bir oldu ve Ateş'in arkasından okkalı bir küfür savurdu bende Çınar'ı sakinleştirmek amacıyla elinden tuttum ve onu çekmeye çalıştım dağ ayısı nasıl yiyosa öyle yerinden 1cm bile kımıldayamadım Çınar elimi bıraktığı anada yere kapaklanıcakken 1 çift el beni havaya kaldırdı ve yine Çınarın o tanıdık kokusuyla karşılaştım
"Al sana kucak prenses hani istiyodun ya " deyip o tapılası gülüşlerinden birini bana attı ve bende kucağında çırpınmaya başladım
"Lafımı geri alıyorum Cadı" deyip beni nazikçe(!) arabanın içine fırlattı ve arabaya bindi ve bende ceza olarak ona en sadist fantezimi yaparak onu gıdıklamaya başladım ama mübarek taş gibi yüzündeki kaslar hareket bile etmedi "Bunlar bana işlemez küçük cadı" fazla ukalaca küçük bey "Bikere ben cadı değilim tamam mı ?" pislik yaa
"Zaten bende yakışıklı değilim dedi Allahım bu ego nerden geliyo yaa
"Pis egoist bencil manyak" diye saydırmaya başladım "Oooo küçük cadı kötü sözlerde söylermiş eğer bi daha yaparsan ağzına biber sürerim"
"Sen git onu zapt edemediğin eski sevgililerine yap canım" ve o anda eve geldiğimiz fark ettim bi anlık her şeyi unttum çınar bana doğru döndü yüzünde ciddi bi ifade vard
ı"Ada sana söylemem gereken bi şey var.O kolyeyi ben bulmadım o ani mutluluğunu bozmak istemedim" bir anda kalp ritimlerim hızlandı eğer Çınar koymadıysa kim koydu ki?
"Ama bu nasıl olur bizden başka kimsenin haberi yoktu?" "Bilmiyorum küçük cadı ama kim olduğunu bulucam sana bi şey olmasına izin vermiycem" ve ona sımsıkı sarıldım babamın cama tıklamasıyal bu gün 2. Kez baştan aşağıya kıpkırmızı oldum ama Çınar namı diğer katıksız odun pişmiş kelle gibi sırıtıyordu Allahım ne çektim ben yaa anında arabadan indim(atladım) ve babamı içeri sokup çınarı gönderdim kapıdan girdiğim anda odama doğru koşup bütün gün boyunca olanları Su'ya tek tek anlattım ve karşılığında 2 gün boyunca işitme kaybı yaşıycam bu kızın sesi hiç kısılmaz mı ya arkadaş 5 dk aralıksız çığlık attı ve Çınar'la doğcak çocuklarımızın isimlerine bile karar verdi bende utancım bu gün 3.kez kızardım neyseki bu sefer kimse yoktu kapını tıklanmasıyla Su'yu geçiştirip telefonu kapattım ve gelen hizmetçiye aç olmadığımı söyleyip göndedim zaten babam bu gün iş yemeğindeydi bende yalnız kalmak için bütün çalışaları evlerine gönderdim ve mutlak huzura erdim camdan dışarıya baktım ve orda bi gölge vardı tekrar baktığımda yoktu galiba çok yorulmuştum ve kendimi yatağıma attım yatağın titremesiyle fırladım ve telefonuma mesaj geldiğini anladım mesaj bilinmeyen numaradan geliyodu git gide kalp ritimleri hızlanmaya başladı.
*Umarım kolye için sevinmişsindir bu daha bir başlangıç yeni kız .