Saate baktım . 6.32 . Yataktan uyuşukça kalktım . Lavaboya gittim yorgun bir ifadeyle aynadaki "ben"e baktım . Koyu yeşil gözleri çökmüş ve karanlık bir ifade ile bakıyordu birazda gözleri kızarmıştı,Teni solgundu , koyu kahve saçları dağılmıştı , bir tel sakal bile yoktu aynadaki yüzde , ruhsuz bir ifadeyle aynaya bakıyordu karşımdaki şekil . Yorgun bir gülümseme oluştu yüzümde ,aynadaki yüz tükenmişlikle gülümsedi
-Doğum günün kutlu olsun .
Musluğu açıp yüzümü yıkadım . Odama girip parçalanmak üzere olan dolabımdan eski uzun kollu siyah bir kazak giydim . Kapişonlu ceketimi ve siyah kotumu giydim . Siyah sırt çantasını elime aldım ve evden çıktım . Saate baktım . 7.12 idi . Apartmandan dışarı koşar adım çıktım . Soğuk sonbahar havası sert bir şekilde yüzüme çarptı . İstemsiz titredim . Cebimden MP3'ümü çıkardım ve kulaklığımı taktım . "Play" tuşuna bastım . Mehmet Güreli'nin Kimse Bilmez adlı şarkısı çalmaya başladı . Yorgun bir gülümseme belirdi dudaklarımda , bu parçayı severdim . Yavaş adımlarla okuluma yürümeye başladım . Kısık bir sesle şarkıya eşlik ediyordum . Tam " Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?" Kısmında birinin sert bir şekilde omzuna çarpmasıyla şarkı bölündü . Tam çarpan kişiye kafa atmayı planladığım sırada siyah takımlı bir grup korumanın arasında olduğumu fark ettim . Yutkundum . Kulaklıklarımdan birini çıkarttım ve elimden geldiğince kibar bir sesle
-Aff edersiniz geçebilir miyim ?
"Selçuk Kara'yı dövün !" Oyunun bu kadar erken başlamasını istemiyordum . Çarptığım koruma Rayban gözlüğünü yüzünden çıkardı ( hayır bildiğiniz Raybanlı at hırsızı tipi vardı . )
-Yürü git bebe !
Ankara'nın insanının bu lafına bir türlü alışamıyordum. "Bebe" nedir be ? Kodumun Bebe Ruhi'si !
-Tamam abi .
Hmm , aklımın başka ağzımın başka konuşması böyle birşeydi herhalde . Bebe Ruhi Raybanlarını geri taktı . TEMA vakfını keresteler yürüyüşe geçti diye arasam mı acaba ? Yok kesin ciddiye almazlar sonuçta burası orta dünya değil . Korumalara çarpmadan ikilediğim sırada bir koruma kazağımdan tuttu ve
-Dur Lan ! Sen tecavüzcünün kardeşisin !
Bende ne zaman fark edecekler diye kendime soruyordum . Talihimi nediyim ben ! 7 yıl oldu ! 7 ! Zengin bir kızla fakir bir kız arasındaki farkı görüyorsunuz değil mi ? Tecavüze uğrayan normal bir kız en fazla 2 yılda unutuluyor . Zengin kızssa 7 yıl geçti hala unutulmadı ! Adaletine sokayım dünya !
-Evet benim Napcan ?
Ters bir şekilde bilerek konuşmuştun madem dayak yiyecektim hızlı olsun . Hem belki Kral Theoden ve ordusu yardıma gelirdi kim bilir ? Kazağımı tutan koruma tam yumduğu burnuma indirecekken bir ses duyuldu
-Dur Nazım !
Bebe Ruhi neden beni kurtardı ? Şaşkınlıkla adama baktım. Ruhi
-Git ! Yoksa deşerim seni bebe !
Şaşırsamda hayatta kaldığım için memnun bir şekilde korumalardan uzaklaştım . Bu dingiller neden beni dövmemişti ? Kimin korumasıydılar ? Alara Sarıhan ile bir ilgileri var mı ? Yutkundum . O kızdan da ailesinden de nefret ediyordum . Tamam abim suçluydu . Cezasını hakk etti ama o kızın o kadarda masum olduğuna bir türlü inanmıyordum ! Derim bir nefes aldım ve uzaktan görünen kırmızı binaya baktım . İşte Cehenemim oradaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selçuk Kara
Teen FictionEvet . Bu hayatımın boktan ve rezalet bir hikayesi ... Şimdi nerede başladı diye sorarsanız herşey ben 13 yaşındayken Abim Caner Kara'nın genç bir kıza tecavüz etmesiyle başladı . Sonra hapise girip babamın kalp krizine girip ölmesine sebep oldu...