İç çektim ve karşımdaki öğretmenin matematik anlatmasını izledim . Gözlerim öğretmende idi ama aklımsa bam başka yerlerdeydi. Alara'nın sessizliği hayır değildi . O olaydan beri 4 ders geçmesine rağmen kimse bana bulaşmamıştı . Belki fazla paranoyak davranıyordum ama bu okuldaki kimseye güvenmiyordum . Derin bir nefes aldım Ve kapanmakta olan gözlerimle bir şavaşa girdim . Yavaş yavaş pes etmeye başladığımda kafamı sırama koymuş Ve başıma bir şey gelmemesini ummaya başlamıştım.
...
Alya sakin bir tavırla uyumakta olan Selçuk'u dürttü . Selçuk anında gözlerini açtı Ve onu dürtene döndü . Karşısında Alya'yı beklemiyordu . Kız genç adamın şaşkınlığına gülmemek için kendini zorladı . Başarılı da oldu . "Ne istiyorsun ? " Selçuk uyku sersemi bir şekilde sormuştu . Alya gözlerini koyu yeşil gözlere dikti. Ama konuşmadı . Mavi gözlerin hiç bir duygu olmadan kendine bakması Selçuk'un hoşuna gitmedi . Dişlerini sıkarak sorusunu tekrarladı "Ne istiyorsun ?" Alya gülümsediğinde Selçuk iyice ürkmeye başladı . Ne oluyordu lan burada ? Hafif bir endişeyle "Alya ? İyi misin ?" Alya konuştu "Okuldan sonra revire gel." Selçuk kızın sesinde hiç bir olumsuz duygu bulamadı ama bu kıza güvenmek onu için en kötü şeydi ."Neden?" Sesinde sert bir kuşku vardı Bunu Alya'da fark etmişti . Ama Alya Selçuk'u tanıyordu. Kendisine güvenmezdi ama merak ettirirsen en büyük düşmanı bile olsa karşısındakini takip eden bir tipti . Kız sınıftan Alara'nın yanına doğru giderken Selçuk'sa gitsem ne olur ? Diye düşünüyordu .
...
Revirin kapısını açıp dikkatli bir şekilde içeri girdi genç adam . Alya'nın ne işler çevirdiğini fazlasıyla merak etmişti . Revir boştu . Birden kapı kapandı . Selçuk şaşkınlıkla kapıya yöneldi . Kapıyı zorlamasına rağmen kapıya hiç bir şey olmadı . Çelik kapılardan bu yüzden nefret ediyordu Selçuk . Derin bir nefes aldı ve kendi aptallığına lanet etti . Bu merak duygusu bir gün onu öldürecekti . Ama bir gerçek vardı ki Selçuk Alya'dan daha büyük birşey beklerdi . Bunun kadar sıradan bir şey değil .
...
Alya sakince hazır mısın ? Alara üstündeki yırtık Ve parçalanmış kıyafetlere bakarak gülümsedi ." Evet" Alya'nın vicdanı rahat değildi . Bu plan olursa Alara'nın babası Selçuk'u harcadı. Alya anahtarı Alara'ya verdi . Alara gülümseyerek "Fotoğraf makinen hazır mı ?" Alya iç çekti ve başıyla onayladı . Alara Alya'ya yeşil gözlerini dikti ve sert bir tonda "Neden mutsuzsun ? İntikam alıyorum burada ." Alya hafif bir sertlikle "Hiç birşey yapmamış bir çocuğun hayatını sikeceksin." Alara kaşlarını çattı .Alya çöl nadiren küfür ederdi . "O şetefsizin kardeşi ! " diye haykırdı öfkeyle . Alya dişlerini sıkarak "Evet kardeşi ! Ama masum biri !" Alara dişlerini sıkarak "Daha kaç gün önce onun bir kıza saldırdığını söyledin !? Neden birden vaz geçiyorsun !?" Alya öfkeli bir şekilde "Kızın ettiği küfür Ve hakaretleri duydum . Ben sadece senin arkadaşın olduğun için bunca zaman ona bulaştım . Zorbalık ayrı bir şey ! Bu senin yapacağın apayrı ! " Alara anlamıyordu . O piçin kardeşi de o piç gibiydi . Belki kendisine zarar vermemişti ama başkasına verebilirdi . Dişlerini sıktı . " İstersen git . Bunu yalnızda yaparım. " dediğinde Alya arkadını döndü Ve gitti . Alara ise Alya'nın ihanetine üzülmüştü ama ne olursa olsun planını uygulayacaktı . Alya'nın birden vaz geçmesinin sebebi ise vicdanıydı . Aklında her zaman bir soru olmuştu. Biz ne kadar haklıyız?
...
Alara hızlı bir şekilde revir kapısına ilerledi . İtiraf etmek istemesede korkuyordu . Planı içe yaramazsa Selçuk'un eline düşerdi . Elindeki anahtarı yavaşça kilide soktu Ve kapıyı açtı . Selçuk herkesi beklerdi ama Alara'nın tek başına karşısına çıkmış olmasına inanamıyordu . Hemde yırtık kıyafetlerle ! Selçuk yutkundu . Ama kızın güzelliğinden değildi . Düşeceği oyunu fark etmişti . Hızlı bir şekilde kapıya ilerlemeye çalıştı . Ama Alara kapıyı hızlıca kilitledi ve anahtarı pencereye doğru fırlattı . Selçuk ikilemde kalmıştı . Ya Pencereye koşup anahtarı yakalamayı deneyecekti yada kızın ağzını kapayıp bağırmasını engelleyecekti . Selçuk ikincisini seçti . Kız bağırmak için ağzımı açtığı vakit Selçuk'un eli onu engelledi . Sağ eliylede kızın ellerini yakalamış Ve kızı kendiyle duvar arasına sıkıştırmıştı. Alara Bunu planlamamıştı . Selçuk'un temasıyla bedeni titremeye başlamış Ve gözleri dolmuştu . Kızın içinde öylesine büyük bir korku peydah olmuştu ki hareket bile edemiyordu . Selçuk'sa şansına lanet ediyordu. Kız resmen kendini tekrar saldırıya uğramış gibi gösterip ölümüne sebep olacaktı. Böyle bir plana İnanamamıştı . Dişlerini sıktı öfkeyle "Neden!" Dediğinde kızın yeşil gözlerindeki korku büyüdü . Selçuk'un ses tonu iğrenti ve öfke doluydu . Kız yutkundu . Koyu yeşil gözlerdeki öfke ve iğrenti onu hem şaşırtmış hemde korkutmuştu. Kızın bacakları titremeye başladığı vakit Selçuk onu bıraktı . Kız bacaklarının kendisini taşıyamadığını hisseti . Çığlık atıp Selçuk'u hapse göndermek için kendini zorladı ama kendinden ses çıkmıyordu . Bunların hepsi o şerefsiz yüzündendi . Selçuk gözlerini kapadı . Umrunda değildi . Onu istedikleri gibi suçlasınlar artık bir şey fark etmezdi . Neyi vardı ki elinde ? Canını kaybetse ne yazardı ? Sakince Alara'ya baktı Ve sorusunu tekrarladı ." Neden ? Sana hiç bir şey yapmadım . Ama hayatımı siktiniz ! Ne annem ne bir başkası kimse bana acımadı ! Kimse iyi davranmadı ! Neden !? Şu siktiğimin hayatında adam mı kalmadı da bana böyle iğrenç bir şey yapıyorsun !?" Sesinde sadece öfke yoktu . Tüm tükenmişliği ve ızdırabı sesindeydi . Alara konuşamadı . Selçuk'sa devam etti "Abimin yaptığı boku her seferinde bana ödetmeye çalıştınız ! Her seferinde benim ağzıma sıçtınız ! Her seferinde nefretle ve iğrentiyle yaşamak zorunda bıraktınız !? Neydi lan benim suçum !? "
Göz yaşları Selçuk'a ihanet etti ve narin yüzünden yağmur misali yağmaya başladı . Alara ise şoka girmişti . Ne diyeceğini bilemiyordu . Selçuk güldü kızın şaşkın bakışlarına Ve konuştu alaycılıkla "Ne oldu ? Şaşırdın sanki (!) seni de yanında olan herkesi de öldürmek istedim ! Bana ettiğimiz iğrenç hakaretler her gece rüyamda ! Sizden öylesine büyük bir nefret ettim ki öldürme planları bile kurmuştum ! Ne engel oldu biliyor Musun ?" Kız kekeleyerek konuştu "N-nne?" Selçuk güldü . Ama gülüşü sahteydi . Gözyaşlarını saklamak için bir kalkandı . "Vicdanım . Sizin kadar vicdansız olamadım ! Her seferinde İnan bana vicdanımı öldürmeye çalıştım ama Umut gibiydi öl deyince ölmüyordu ." Sesi kesildi Selçuk'un . Gözlerini kapamış Ve aptallığına lanet etmişti. " hadi bağır ." Dediğinde kız hiç bir şey yapmadı . Bu Selçuk'u dahada öfkelendirdi "Hadi geldiğin şeyi bitir ! Saçma intikamını al ! " diye haykırdığı vakit yine kız bir şey yapmadı . Selçuk pencereye yöneldi. Anahtarın hemen camın arkadında olduğunu fark etti . Güldü . Tanrı bile onunla dalga geçiyordu . Anahtarı aldı ve çıktı gitti . Alara düşüncelerinden çıkamadı bir türlü . Selçuk'un söylediği şeyler zihninde dönüp duruyordu . "Hadi geldiğin şeyi bitir ! Saçma intikamını al !" Bu ses tekrar yankılandığında göz yaşlarını tutamadı . Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı .
...
Selçuk çantasını aldı ve okuldan çıktı . Yoluna çıkan kimseyi umursamadı . Ne karşısına çıkıp konuşmaya çalışan Şebnem'i nede ona laf söyleyen veletleri. Gitmeye ihtiyacı vardı . Bu lanetli yerden gitmeliydi . Cehennem bile daha rahat olurdu onun için . Keşke yeni bir şehirde yeni bir hayata başlayabilseydi . Selçuk o gün bir şeyi aklına sokmuştu. " Bir daha asla ağlamayacağım bir daha asla bugünkü gibi çaresiz kalmayacağım ! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selçuk Kara
Novela JuvenilEvet . Bu hayatımın boktan ve rezalet bir hikayesi ... Şimdi nerede başladı diye sorarsanız herşey ben 13 yaşındayken Abim Caner Kara'nın genç bir kıza tecavüz etmesiyle başladı . Sonra hapise girip babamın kalp krizine girip ölmesine sebep oldu...