Onun o çığlıkları benim deli olmama sebep olabilirdi. Beni kimsenin bulamayacağı biyere gittim. Karanlık boş bir oda, yere çöküp etrafıma dikkatli bir şekilde baktım.
Gözlerimi kapattım ve enson nezaman güldüğümü düşündüm. Şunu anladım ki sevdiklerim pardon sevdiğim insan mutlu olunca sadece gülebiliyormuşum. Onun dışında boş bir insanim. Gözlerim doldu ve ağladım. Geçen kahpe doktor erkek adam ağlamaz dedi. Ne alaka bence duygusuz erkek ağlamaz o piç bundan ne anlarsa.
Cary'nin sesi geldi abi abi !!! Diye bağırıyordu.
Onun o çaresiz sesi yüreğimi sızlatacak kadar yetiyor da artıyordu bile. Kafamı dizlerimin arasına koyup boş düşünüyordum.
Tam o sırada odada başka biri varmış gibi bir his girdi içime.
Kafamı hemen kaldırıp sağıma soluma baktım perdenin orda birşey vardı dikkatli bir şekilde baktım iğrenç bir yüz pis pis sırıtıyordu. Hemen ayağa kalktım arkamı döndüm gözlerimi ellerimle kapattım. Tam o sırada kapı açıldı koridordan gelen ışık perdenin oraya doğru vurdu ve hiç birşey yoktu. Daha çok korkmaya başladım birden küçük ellerin bana sarıldığını hissettim korkum uçup gitmişti kendimi güvende hissediyordum.
Ve o cary'nin di. Yüzüne bile bakamıyordum
Çünkü ağladığını hissettim onun o kocaman gözlerini şiş bir şekilde görmek istemiyordum.
Tişortuma damlayan minik göz yaşları benim ağlamama sebep oldu. Cary kısık bir sesle "gitmiyorum" dedi...
Ve ben hemen ciddimisin sen diye sordum?
Burnunu sildi evet! Dedi. O an onu havada çevirdim. Okadar mutlu olmuştum ki mutluluk kelimesi bile bunu anlatmama yetmez.
Cary benim ailem oldu, herşeyim oldu o olmadan ben birdaha gülemem diye düşünüyorum iyiki onu tanıyorum.
Babana noldu ? Nasıl izin verdi ? Diye sordum bana bir telefon gelip koşarak gittiğini söyledi birde benden önemli birşey varsa onunla kalmama gerek yok dedi ve koşarak odaya çıktı. Uzayan saçlarımı ellerimle geriye attıktan sonra bende gülerek cary'nin peşinden koştum odaya çıktığımda...