Bölüm #4

78 7 5
                                    

• Dördüncü bölüme başlıyorum•
İyi okumalar

Bugün erken uyanamadım. Hem onlarda biraz erken uyanmışlardı. Dünkü gibi sessizce bu evden ayrılamayacağım. Yatakta biraz daha kalmayı planlıyordum ki kapım aniden açıldı. İşte bu huyundan nefret ediyorum. Kapıyı çalmak gibi bir inceliği yoktu.

- Uyan. Kahvaltı hazır. Hadi kalk, dedi.

Yatağımda kıvransam da gözümü açsam da gitmezdi. Kafamı yastıktan kaldırana kadar bekler, kaldırdıktan sonra giderdi.

- Uyandım, geliyorum.

- Hadi, dedi ve gitti.

Her zaman ondan önce kalkmaya çalışsam da bazen uyanamazdım. Bazı günler kabuslarım yüzünden bazı günler de uykusuzluktan zaten zor uyurdum o da inadımaymış gibi erkenden gelip uyandırırdı.

Her ne kadar kafamı yastığa geri koymak istesem de yapmadım. Hem bir daha gelmesini istemem hem de bugün tekrardan eve gitmek istiyordum. Yatağımdan çıktım ve yüzümü yıkamaya gittim. Sonra da mutfağa geçtim. Bu aralar daha da birşey yiyemez hale geldim. Ama bugün yemek zorundayım güce ihtiyacım var . Desem de gene pek bir şey yiyememiştim. Artık acıkırsam bir bisküvi alıp idare ederim.

Sofradan kalkmak için hazırlanıyordum ki fark edilmiş olmalıyım;

- Bir yere mi gideceksin? dedi.

Cevap vermek istemesem de söylemem gerekirdi.

- Evet. Evime gideceğim, dedim.

- Seninle geleyim. Hem şu emlakçı ile de görüşürüm, dedi.

Dediğime pişman oldum.

- Ben görüştüm. En kısa süre de satacak. İlan sitesine bakıp görebilirsiniz, dedim ve masadan kalktım.

Eskiden saygısızlık yapmak istemediğimden onunla konuşurken çok dikkatli seçerdim kullanacağım kelimeleri ama az önce içimdeki saygınlık yanlış kelimeler seçtiğimi söyledi. Çok düz söylemiştim ama gene de sert olmuş gibiydi. Çokta takmamam lazım sonuçta yakında hayatlarından sonsuza kadar çıkacağım.

Arkamdan bir şey söyleyecek diye o kadar tedirgin olmuştum ki hızlı adımlarla odama gittim. Hemen üstümü değiştirdim. En kısa sürede bu evden çıkmak istiyordum. Hızlı davranıp çantamı da boşaltım. Albümü de çıkarttım ve yatağımın altında ki kutunun içine koydum. Masamın üzerine koyduğum çerçeveyi düzelttim. Babamın ve annemin elbiselerini kendi dolabıma koydum. Bir valiz almam gerekiyor gibi görünüyor. Tüm eşyalarımı almayacaktım ama birkaçını olmam iyi olur. Bu işi de bir gün hallederdim şimdilik erteleyeceğim.

Evden çıktım ve eski anılarla dolu olan evime doğru yürümeye başladım. Oraya evim demek doğru geliyor. Şuan yaşadığım yer bir evden çok otel gibi hissettiriyor. Bir süre orda yaşadım ya da konakladım ve şimdi de gidiyordum. Hem ben bir yabancıyım hem de onlar. Neyse ki yeni bir başlangıç yapacağım ve oraya evim diyebileceğim. Mutlu olur muyum bilmiyorum ama mutsuz ya da huzursuz olmayacağım.

Eve girmeden önce ikinci el dükkanına gittim ve0 bugün eşyaları alabilirler mi diye sordum. Hemen kabul ettiler, birkaç saat sona gelebileceklerini söylediler. Ben de o sırada kıyafet işini hallederdim. Marketten siyah çöp poşetlerinden aldım ve eve gittim. Gene kapının önünde biraz beklesem de bugün gözyaşlarıma izin vermeyecektim. Hemen eve girip dolaplara yöneldim. Teker teker çıkarıp poşetleri doldurdum. Çıkardığım kıyafetleri ilk kez görüyor gibiydim. Hatırlamıyordum. Bu beni üzüyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. Küçüktüm ve dikkatsizdim.

ZincirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin