Bölüm #1 - Giriş

328 14 5
                                    

•Birinci bölüme başlıyorum•
İyi okumalar


Ben zincirlenmiştim. Nedenini bilmiyorum ya da nasıl olduğunu bulamıyorum. Tek bildiğim bu şehri asla terk edemeyeceğim. Bu şehir ondan uzaklaştığım an zincirlenmiş olduğumu acı bir şekilde hatırlatıyor. Tokat gibi yüzüme vuruyor ve geri dönmemi sağlıyor.

Hayatım da buna neden olacak hiçbir şey olmamıştı en azından ne kadar düşünsem de neden olacak bir şey bulamamıştım. Ne radyasyona maruz kalmıştım ne de büyük bir gök taşına dokunmuştum. Hiçbir şey hem de hiçbir şey yapmamıştım.

Özel bir şekilde de doğmamıştım. Zaten bu iz doğuştan da gelmemişti. Bir anda gelmişti. Ansızın, kapımı çalmadan. Hayatım sıradandı. Herkes gibi oyunlar oynuyor, okula gidiyor, bazen yolda kitap okuyor, bazen de kütüphanede ders çalışıyordum. Bunları bir düzen içerisinde bile yapmıyordum. Bir amacım ya da herhangi bir hedefim yoktu hayatımda. Bazen hayal kuruyordum ama bunların gerçekleşmeyeceğini bilerek kuruyordum.

Eskiden bazı hayallerimde bu şehri terk etmeyi düşlüyordum. Ama ciddi anlamda düşünmemiştim sadece herkes gibi birkaç ülkeyi görmek isterdim. Küçükken bir liste yapmıştım. Kanada' ya gitmek istiyordum sonra da İsveç, Norveç, sonra İrlanda olurdu ve daha devam ediyordu listem. Önümde duran engel ise ekonomik durumum ve yaşımdı.

Bazen düşünüyorum, bu şehir onu terk etmek istediğim için mi bana bunu yapmıştı? Beni bu gerçekleşmeyecek hayallerimden ötürü mü cezalandırıyordu? Bu yüzden mi beni zincirlemişti?

Her sabah uyandığımda kontrol ettiğim zincir izi bugün de var. Bir umut işte, belki bir sabah uyanırım ve bir daha bu izi görmem diye umuyorum. Ama sonu hep hüsranla bitiyor. Her gün uyanıyor izimle yüzleşiyor ardından her şey normalmiş gibi yaşıyordum.

Hatırlıyorum da bu izi ilk gördüğüm zaman nasıl olduğunu düşünmekten az daha kafayı yiyecektim. Hiçbir anlam veremiyordum ve ne yaparsam yapayım geçmiyordu. Yıkadım, sildim, biraz zorladım ama sadece derimi tahriş etmiş oldum zincir izi olduğu gibi durdu. Yapacak başka bir şey de bulamadım. Sadece üstünü örtüp bir sır gibi sakladım. Çünkü eğer biri görürse nasıl açıklama yapacaktım 'uyandım ve ta-da işte iz' mi diyecektim. Beni deli sanarlardı belki. Kim buna inanırdı ki. Bu iz sanki yıllardır zincirliymişim gibi duruyordu.

Düşününce zincir izi vardı ama neye ya da nereye zincirlendiğimi de bilmiyordum. Normalde zincirler bir yerlere bağlı olurdu değil mi işte ben de onu merak ediyordum. Ve bulamıyordum. Başka bir sorun da buydu. Açıklanamaz, garip bir hal almaya başlamıştı ve bu beni daha çok korkutuyordu. Tabi sonradan anlamıştım sebebini.

Bu şehre zincirlendiğimi düşünüyordum. Bunu okulun bizi götüreceği şehirler arası bir gezi de anlamıştım. Çok uzak olmayan bir şehre gidecek olsam da bu şehir izin vermemişti. Sınıra geldiğimizde benim yüzümden otobüsü durdurmak zorunda kalmışlardı. Uzaklaşmak için bir adım dahi atamaz hale geliyor ve kalbim sıkışmaya, nefes alamaz hale geliyordum. Sonrası malum öğretmenlerim hemen ailemi aradılar ve beni hastaneye götürdüler. Doktorlar sağlık durumumda herhangi bir sorun bulamadılar. Hiçbir şeyim yoktu sağlıklıydım. Ve ben de o zaman anladım sebebinin zincirler olduğunu.

Ama ailem buna panik atak diyordu. İkinci ailemin her ne kadar ekonomik durumları iyi olsa da bazen cimrilik yapıyorlar ve bu yüzden beni bir psikoloğa götürmediler. Ya da ihtiyaç duymadılar çünkü kendileri teşhis edip tanıyı koymuşlardı.

Sebebini öz ailemi kaybetmiş olmama bağlıyorlardı. Bu yüzden bu şehirden çıkarken böyle oluyordum. Bu şehirde ailemle yaşadım ve bu şehirde onları kaybettim. Bu yüzden bu ben de bir travma yarattı ve üzüntüden bu hale getirdi. Bu sebeple ikinci ailem şehirden ayrılacakları zaman beni götürmemeye karar verdiler. İlk başta beni düşündükleri için yapsalar da sonra bir alışkanlık haline getirdiler. Şehirde tatil yapılacak yer yokmuş gibi her yıl başka bir şehirde tatil yapıyorlar. Bense onlara yük olmadığımı düşünerek yılın bir kısmında onlardan uzak rahat bir şekilde vakit geçiriyorum.

ZincirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin