Gözlerimi açtığımda kendimi büyük bir salonun ortasında tahta ve rahatsız edici bir sabdalyenin üzerinde buldum. Etraf karanlıktı ve kimse yoktu varsada gözükmüyordu zaten .Ellerimi kıpırdatmaya çalıştım biri hem ellerimi hemde ayaklarımı bağlamıştı birinin cevap vereceğini ümit ederek
"Kimse yokmu .Hadi ama burda birinin olduğunu biliyorum ."dedim .Hiçbir cevap gelmedi.lamba kapalıydı ama sesimin yankı yapmasından büyük bir yerde olduğum anlaşılıyordu. Dikkatli bir şekilde etrafa bakıyordum ama tek görebildiğim karanlıktı .Ellerimdeki ipleri gevşetmeye çalıştım ama her kim bağlamışsa çözememem için büyük çaba sarfetmiş döğrusu. Artık son çare olarak bekleyip olacakları görmeye karar verdim zaten başka da seçeneğim yoktu. Birkaç saniye öylece bekledim .Birden odayı aydınlatan ışık gözümü almıştı .Lambayı açan kişiyi görmek için etrafıma bakındım o sorada üzerinde siyah bir takım elbise olan orta yaşlı bir adamın bana doğru yaklaştığını gördüm bir anlık öfkeyle"Sen kimsin .Benim burda ne işim var çabuk beni evime götür ."dedim .Beni dinlemeyeceğini biliyordum ama en azından korkmadığımı ona belli etmek istedim. Bir süre bana baktıkdan sonra "sen bu dediklerini yapacağıma gerçekten inanıyomusun."dedi alaycı bir tavır takınarak.
"Sana bir soru sordum.Benden ne istiyorsun"dedim .biryandan da adamı inceliyordum .Yavaş ca bana döndü ve "Bu sorunun cevabı için henüz biraz erken önce seni birkaçgün misafir edicez."dedi .Adamın ne kadar damarına basmaya çalışsamda o bana gayet sakin bir halde cevap veriyordu ve bu beni gerçekten uyuz ediyordu ."Beni rahat bırak daha seni tanımıyorum ayrıca bana neden burada olduğumu bile söylemiyorsun."dedim .Açıkcası o adamı tanımak istediğimde söylenemezdi sadece benim gibi birine neden ihtiyaçları olsunki.
"Adım cenk buranın sahibiyim ve 39 yaşındayım .Sanırım artık tanışmış olduk ."Dedi. İğrenç bir espiri.
"Misafir perverliğin gibi espiri anlayışında berbat ."dedim ve sırıttım adam
"Pardon seni çözmeyi unutmuşum ."dedi yaklaştı ellerimi çözdükden sonra ayaklarımı da çözmek için eyildiği sırada dizlerimi kaldırdım ve adamın yüzüne çarptım.Adam acı bir inlemeyle yere serildi sanırım bayılmıştı yani umarım öyledir. Hızla ayaklarımı cözdüm ve beni bağladığı ipi alarak onu sandalyeye sıkı bir şekile bağladım.Salondan çıkabileceğim bir kapı bulabilmek için koşmaya başladım .o anda gözüme büyük tahta bir kapı çarptı .Hiç beklemeden kapıyı açtım ve karşımda duran manzara karşısında şok oldum.Tıpkı kumsalda beni kaçıranlar gibi onlarca kanatlı insan bana bakıyordu .Sonderece telaşlandım ve tüm gücümle arkaya doğru koşmaya başladım nereye koştuğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Aklıma serserilere sataşıp kaçtığım günler geldi .O zaman bir tanesinin elinden çakısını almayı başarmıştım ve belki de yine yapabilirdim.Bu düşüncelerin beni cesaretlendirmesiyle arkamı döndüm ilk gördüğüm adamı tutum ve çenesinin yanına sert bir yumruk attım adamın canı baya yanmıştı ama bu yeterli değildi hâlâ sapasağlam ayakta duruyordu. Kaburga kemikletimin arasına bir yumruk attı bir anlık nefes kesintisinden sonra kendime geldim ve bline sert bir tekme attım adam yereserildi herkes hayretle durmuş bizi izliyordu bende en az onlar kadar şaşırmıştım .etrafıma baktığımda kaçacak bir yerimin kalmadığın fark ettim en az otuz tane kanatlı insan etrafımı çevrelemişti ve saldırmaya hazır bir şekilde beni izliyorlardı .Kapana kısılmıştım.Arka taraftan çok da yabancı gelmeyen bir ses duyuldu
"Şu kızı hemen bağlayıp odama getirin onunla konuşacaklarım var." dedi .Çok geçmeden sesin sahibi ortaya çıktı. Az önce bayılttığım adam gözlerini dikmiş tanımlayamadığım bir ifadeyle bana bakıyordu.
Korkuyla etrafıma bakarken biri apartopar ellerimi, ayaklarımı ve gözlerimi bağladı artık karşı koyamıyordum beni götürmelerine izin vermek zorunda kaldım.
Biraz ilerledikden sonra bir kapı gıcırtısı sesi duyuldu. Beni bir koltuğa otturtdukdan sonra. Ellerimi ,gözlerimi ve ayaklarımı çözdükden sonra beni getiren hekes dışarı çıktı.Sadece cenk (ilk bayılttığım adam)ve yüzünü yumrukladığım adam
kalmıştı. Cenk bana döndü ve
"Sen."dedi "Sen gücünün farkındamısın." Aslında evet bana nolmuştu böyle.
"Neymişki benim gücüm."dedim.
"Dalgamı geçiyosun az önce en iyi adamlarımdan birini yere serdin sen." Dedi.
"Demekki o kadarda iyi deyilmiş."Hayır deniz sen çok iyi sin."
"Sana adımı söylediğimi hatırlamıyorum?"
"Ben seni en az üç senedir izliyoum sadece adını değil neleri sevdiğini neleri sevmediğini .zayıf yönlerini güçlü yönlerini herşeyi hattağa senin bilmediklerini de biliyorum."
"Bilmediklerim derken ne demek istiyorsun?"
"Bunu öğrenmen için henüz erken ."dedi ve "Misafirimizi yerine götürün."diye yanında duran en iyi adamı olduğunu söylediği adama seslendi. Adam yerinden hızla dışarı çıktı birkaç saniye sonra içeri biri kız diğer ikisi erkek üç kişi girdi ellerimi ve gözlerimi bağladıkdan sonra kapı açıldı ve dışarı çıkdık biraz yürüdükden sonra yine bir kapı gıcırtısı.Yine o büyük salona gelmişdik. Beni yine rahatsız edici sandalyeye bağladıkdan sonra kapıyı kapatıp çıkdılar 'neyseki lambayı kapamadılar'diye geçirdim içimden .birkaç saniye sonra odada yalnız olmadığımı fark ettim .Elleri ayakları ve ağazları bağlı bir şekilde salonun köşesinde oturan orta yaşlı bir adam ve bir kadın bana bakıyordu.
"Merhaba"dedim .Ağazları da bağlı olduğu için cevap veremiyorlardı .kapı bir daha açıldı ve iki adam gelip az önce selam verdiğim kadını ve adamı götürdüler kadın bana son kez bakarken gözünden bir damla yaş süsüldüğünü fark ettim. Sonra bir kapı kilitleme sesi ve çıkıp gittiler. Onları da sevdiklerinden ayırmış olmalılar diye düşündüm.Annem den ayrı olma fikri ne karşı direnmeliydim ve güçlü durmalıydım.Tam uykuya dalacakken odada birden bir ışık patlaması oldu ne olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığmda biri kız ikisi erkek üç kişiduruyordu bu insanların diyerleri gibi kanatları yoktu. Birden aklıma beni buraya getirenlerin çıkmadan önce kapıyı kitledikleri düşün cesi geldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Kanatları
Fiksi IlmiahNormal ve heyecandan uzak mutlu bir hayat geçirirken. Bildiğim hayatımın yalan olduğunu hayatıma meteor gibi düşen gerçeklerle birlilte öğrendim .Herşey yalandı tüm hayatım hatta ailemin bile. BEN SADECE BİR İNSAN DEĞİL AYNI ZAMANDA BİR IŞIN...