4✨

809 61 40
                                    

Bilinmeyen Numara
Davetimi kabul ediyorsun değil mi HaNeul?

Bu. Kim. Taehyung'tan. Başkası. Olamazdı.
                    *******

Telefonun ekranına bakakalmıştım. Ne yapacağımı gerçek anlamda bilmiyordum. Sağlıklı düşünebildiğimi veya bundan sonra düşünebileceğimi sanmıyordum. Ve aklımdan sadece üç soru geçiyordu..

Taehyung'un davetini kabul ettim mi?

Taehyung'a ne cevap vereceğim?

Taehyung benim numaramı nereden, kimden buldu?

Evet tek düşündüğüm bu üçüydü. İlkinin cevabı basitti. Eğer çıkışa kadar heyecandan ölmezsem kabul edip grubuyla buluşmaya gidecektim. Peki ya ikincisi? Bu gerçekten harika bir soruydu. Açıkçası kendime inanamıyorum. Nasıl böyle bir soruyu düşünebildim? Bilmiyorum. Sorunun cevabını bilmediğim gibi... Ne diyebilirdim ki?

"Sen kimsin?" Hayır hayır bu olmaz. Çünkü o Taehyung'tu. Başka bir şey düşün HaNeul. "Gelmemi çok mu istiyorsun?" Delirdin mi? Gelmemi istediği için beni davet etti. Hem şu bir gerçek ki böyle bir soruyu ölsem sormam, soramam. Çünkü utanırım ve cevabını bildiğim soruları sorarak zaman kaybetmekten hiç hoşlanmam.

Düşünmek için fazla zaman kaybetmiştim. Acaba telefonun başında mesaj atmamı bekliyor mudur? Saçmalama!  Ve sakin ol. Derin nefes aldım ve yazmaya başladım. Evet bu güzel olmuştu. Hem gizemli hem de güzel yani. Gönder tuşuna bastığımda ölmek üzereydim.

Min HaNeul
Sorunun cevabını çıkışa kadar bekleyip görelim...

Göndermiştim. Tanrım inanamıyorum!! Bugünün tarihini kesinlikle almalıydım.  Benimle ilk yüz yüze konuşması, onunla ilk yüz yüze konuşmam. İlk mesaj atışı, ilk mesaj atışım. Ahh delireceğim!

Aklımdaki son soruya gelirsek eğer numaramı kimden bulduğu hakkında en ufak bi fikrim yok. Ama çok mutluyum. Çünkü birine gidip "HaNeul'ün numarası sende var mı? Verir misin?" dediğini düşündükçe kalbim yerinden çıkıp patlayacakmış gibi hissediyorum. Sıradan kalkıp çığlık çığlığa deli gibi dans etmem lazım ama bunu yapamam çünkü gerçekten çok...üşeniyorum. Ve dink mesaj sesi.

Kim Taehyung
Sabırsızlıkla çıkışı bekleyeceğim...

Galiba ölüyorum.

                 *******

Bu durum benim için fazlasıyla alışılmadık. Daha düne kadar hayallerimde mutlu olduğum çocukla bu gün buluşacaktım. Bugün. Çıkışta. Ben bunları düşünürken çıkış zili çalmış olmalı ki sınıftakiler eşyalarını çantalarına tıkıştırıp sınıftan teker teker çıkmaya başladılar. Dibimdeki Hoseok eliyle saçlarını düzeltti ve çantasını havalı bir şekilde tek omzuna atarak bana baktı.

"Sen öyle bön bön Tae'yi düşünürken çantanı topladım. Al tak ve hemen gidelim." Kolumu tutup kaldırdı ve çantayı omzuma astı. Ben hala ona bakıyordum.

"Neden bakıyorsun? Yoksa gelmeyecek misin? Peki.." birden sınıf kapısına doğru yürümeye başladı. Tepki vermezsem beni bırakıp gidecekti. Ve ben Tae'yle buluşamayacaktım. Bu istediğim son şeydi. Etrafıma baktım. Hoseok yoktu. Bu kadar hızlı olması imkansızdı. Işınlandı mı acaba? Daha fazla dikilmemeye karar verdim ve hızlıca peşinden çıkışa koştum.

VALIENTE💫 || kthHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin