Çadırlar kurulduktan sonra bir araya toplandık.
''Çocuklar şimdi görev dağılımı yapmalıyız. Bir kısmınız odun toplamalı. Bir kısmınız biraz ileride ki küçük marketten bir şeyler almalı. Bir kısmınız da burda oturacağımız yeri hazırlamalı. ''
Dedi. Ben Jungkook, Taehyung ve Mi Cha odun toplayacaktık. NaNa ve Jimin'ler ise birkaç kişi ile markete gideceklerdi.
--------------------
''Burdan ayrılıyoruz. Siz ikiniz şu taraftan gidin biz de bu taraftan gideceğiz. Bizi rahatsız etmeyin. ''
Onları orda bırakarak sağ tarafa yol aldık.
El ele gidiyorduk. Onu özlemiştim, o da beni özlemişti.
Bulduğum odunları elime alıyordum o da benim elimden alıyordu.
''Eline kıymık batabilir. O yüzden ben tutmalıyım. ''
Gülümsedim. Yol boyunca neler yaptığımızdan bahsettik. Yakında olacak maçım için beni cesaretlendirdi.
Üşüdüğüm için garip hareketler yapıp ellerimi birbirine sürtüyordum.
Burnum donuyordu. En çok üşüyen bölgem burnumdu. Şu an muhtemelen kızarmıştı. Jungkook elindeki odunları yere bırakıp elini çırptı. Bana yaklaşıp sarıldı.
Isımaya başlamıştım fakat hala dudaklarım titriyordu. Geri çekilip önce güldü daha sonra burnuma öpücük kondurdu. Üşümesinin geçtiğini hissesiyordum. Daha sonra dudaklarımı öptü. Uzun süredir öpmediğim pembemsi dudakları şimdi benim titreyen dudaklarımın üstündeydi. Elleri belimdeydi, benim ellerim ise onun yanağındaydı.
Ne zamandır onun dudaklarına bu kadar muhtaçtım?
Daha 3 ay öncesinde sadece ona sarılmanın hayalini kuruyordum.Öptükten sonra küçük ellerimi ellerinin arasına aldı ve nefesini verdi.
Hava hafif kararmaya başlamıştı. Yerdeki odunları alarak yürümeye devam ettik. Sağ salim kamp alanına vardık. Odunları oturma yerinin ortasına atıp bizimkinlerin yanına gittik.
Mi Cha ve Taehyung sorununu çözmüş bir şekilde konuşuyorlardı.
Yiyecek yapmaktan görevli olanların yaptığı sandviçleri yedik.
-----------------
Daire olmuş bir şekilde güzel vakit geçiriyorduk. Korku hikayeleri anlatmıştılar. Korkmuştum o sırada yine Jungkook'a sığınmıştım. Şimdi ise gitar çalıyorlardı. Jungkook gitarı eline aldığında meraklı gözlerle ona baktım. Charlie puth ve Selena Gomez'in We Don't Talk Anymore şarkısını söylemeye başlamıştı.
Selena gomez'in kısımları geldiğinde tam söyleyecekken ben söylemeye başladım. Şaşkınlıkla bana baktı. Herkes bana bakıyordu, hissediyordum fakat ben sadece Jungkook 'a odaklanmıştım. Benden sonra tekrar devam etti. Bizim uyumumuz cidden güzeldi. Ruh eşim olduğuna inanıyordum.
---------------------Ateşin başındaki eğlencemizden sonra çadırlara geçtik. Üstümü çıkarmam gerekiyordu fakat utanıyordum.
' 'Utanmayı bırakta üstünü değiştir. Hem küçükken seni çok çıplak gördüm.' '
''O dediğin zamanlar daha çocuktuk. Olgunlaşmamıştım. ''
Güldü ve üstündekini çıkardı. Hadi ama psikolojimi bozuyordu. Hala kaslarını inceliyordum. Elleri kazağımın uçlarını bulunca yüzüne baktım. Onay beklercesine bakıyordu. Burda bir şey yapacak değil ya. Kazağımı çıkardığında utanmıştım. O ise sadece bana bakıyordu. Çantamdan giyeceğim şeyi ararken üşümüştüm bir anda gelip ellerini belime koydu ve beni öptü. İlk başta tepki bile verememiştim fakat daha sonra ben de öpmesine karşılık verdim.
Daha sonra dudaklarını ayırıp
''Hadi giyinelim. Bunu daha sonra telafi edeceğim. ''
Dedi ve üstünü giydi ben de giymek için tişörte uzandım boynumu öpüp tişörtü giydirdi. Daha sonra sarılarak yattık. Yine o güzel kokusu ile uyuyacağım için harika hissediyordum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Umarım beğenirsiniz ^^