I Want Your Body| Bieber

I hate you !

Duyduğum cümleler aklımdan çıkmıyordu.
Lanet olsun !
O adamla evlenmek zorundaydım.
Odama çıkıp bilgisayarımın başına oturdum.Evleneceğim adamı biraz araştırmaya karar verdim.
Bieber Holding
Resmi sitesine girip holding hakkında yazılan yazıları okudum.
Öğrenebildiğim tek gerekli bilgi  CEO nun Justin Bieber adında biri olduğuydu.
Siteden çıkıp bu sefer arama motoruna 'Justin Bieber'yazdım.
Aman Tanrım! Bu adam çok yakışıklı. Ama neden benim gibi bir kızla evlenmek istesin ki?? Tamam güzel olduğumu kabul ediyorum fakat sıradanım. Kim bilir üvey babam bu adamın aklını nasıl çeldi. Ah, Jack. Lanet olası domuz kakası.
Senden nefret ediyorum.

Daha fazla düşünüp, akıl hastanesini boylamamak için uyumaya karar verdim.
Bilirsiniz, uyku kusursuzca tasarlanmış bir kaçış yoludur.
Yada öyle bir şey işte.

Sabah güneş ışıklarının  gözlerime tecavüz etmesiyle uyandım. Yataktan küfür ederek kalktım ve bir daha ki sefere perdeyi kapatmayı aklıma not ettim.

Her zaman ki rutin işlerini halledip kahvaltımı hazırladım.
Mısır gevreği ve Nutella.
Ne güzel kahvaltı işte. Okul saatim  yaklaşmaya başlayınca hazırlanmaya karar verdim.
Kot şortumun üzerine beyaz v yaka sol tarafında küçük bir cebi olan tişörtümü giydim. Saçlarımı düzeltip okul çantama gerekli malzemeleri koyduktan sonra evden çıktım. Otobüse bineceğim sırada telefonum  titredi.
Kimden; Domuz kakası.
Akşama hazır ol Sürtük. Kocanla  tanışacaksın. Saat 9.00 da tanışmaya gelecekler ailesi ile birlikte.
Göz devirdim. Boş bir yer bulup oturdum. Bu adam asla akıllanmayacaktı.
Kime;Domuz Kakası.
Bana bak Jack. Beni sattığın yetmezmiş gibi bir de emir veriyorsun. Senin dediklerini yapmak zorunda değilim. Sadece annem için.
Evet, bu lanet olası domuz kakası beni annemi öldürmekle tehtid etmişti. Otobüs durduğunda inip okula doğru yürüdüm. Bahçe kapısından girer girmez Emily üzerime atladı.
"Ah, Laura seni çok özledim."
Umursamazca bir bakış attım.
"Sadece iki  gün," dedim bıkkınca. Ve devam ettim.
"Sadece iki gün görüşmedik."
Suratı asıldı.
"Her neyse," derin bir nefes aldı.
"Sınıfa çıkalım."

Tüm gün boyunca düşünüp durmuştum.

Neden o yakışıklı adamla evlenmek zorundaydım ?

Onca kız varken neden ben?

Babam justini nasıl ikna etti?

Bu olanları Emily ye  anlatmalı mıyım ?

Eğer evlenmezsem Jack annemi öldürür mü ?

Bu sene hangi derslerden kalacağım ?

Tamam, son soruyu neden düşündüğümü bilmiyorum. Aklıma gelmişken söyleyeyim dedim.

Evin kapısını açtım ve derin bir nefes aldım.

Hazırlanmam gerekiyordu.

Hem de her konuda...