"Ahhh, Justin ölüyorum!" Justin hemen yanıma geldi.
"Bebeğim, iyi misin?"
"Harikayım Justin!"
"Özür dilerim bebeğim. Hepsi Jerry'nin suçu."
"O şeyin adını Jerry mi koydun?" Dedim gülerek.
"Evet. Bak ne diyeceğim, bu akşama iki bilet aldım. Tatile gidiyoruz. Hem sana da iyi gelir."
"Ama vali-"
"Her şeyi ayarladım merak etme. Gel şimdi üzerini giyinmene yardımcı olayım."
Yatakta yavaşca doğruldum. Tişörtümü ve sudyenimi çıkardı. Daha sonra özenle eteğimi. Dolabımdan sudyen ve rahat bir elbise seçti.
"Bebeğim bence bizim iki eve daha ihtiyacımız var."
"Nedenmiş o?"
"Göğüslerin için. Ayrı eve çıkmak istemiyorlar mı?" Dedi sudyeni takarak. Kolunu sertce cimcikledim.
"Ne biçin konusuyorsun ya? Tabi dün gece sömürdün bu gün dalga geç!"
"Şaka yapıyorum bebeğim hem ben büyük severim. Seninkiler favorim."
"Pis sapık!"
Sonunda üzerimi giyindirdiğinde derin bir nefes aldım.
"Güzelim bence yola çıkmayalım evde kalıp daha güzel bir şeyler yapabiliriz."dedi beni kucağına alırken.
"Olmaz! Sen bence bir hafta boyunca sex düşünme."
Oflayıp beni ön koltuğa oturttu.
Havaalanına geldiğimizde kontrolden geçip uçağımıza bindik.
×××
Gözlerimi açtığımda geniş bir yatakdaydım. Ama kasıklarımdaki ağrıyı hala hissediyorum. Justin uyuyordu. Ayağa kalkmayı denediğimde biraz zorlandım ama dünden daha iyiydi.Yavaş hareketlerle duş alıp şortumu ve yarım tişörtümü giydim. Hava oldukca sıcaktı. Justinin yanına uzanıp saçlarıyla oynadım. Dün cidden benimle çok uğraştı. E haliyle yorulmuştu. Dayanamayıp dudağına bir öpücük kondurdum. Onun yanında mutluydum. Belki her şey tesadüftü, belki de bilmediğim bir sürü şey vardı. Ama olsundu. Onu bırakmaya hiç niyetim yok.
Justin yavaşca gözlerini açtı.
"Günaydın sevgilim!" Dedim neşeyle.
"Günaydın güzelim."
"Hadi kalk da önce kahvaltıya sonra alışverişe gidelim."
Justin de giyindiğinde yanıma geldi.
"Sen neden hazırlanmadın?"
"E ben hazırım."
"Umarım bu şortla gelmeyi düşünmüyorsundur."
"Tam da öyle düşünüyorum."
"İzin vermiyorum!"
"İzin istemiyorum!"
Sinirle valizini açıp içinden kendi tişörtünü çıkardı. Yanıma gelip üzerimdeki yarım tişörtü çıkarıp elindekini giydirdi. Tişörtü dizimin üzerine kadar geliyordu.
"Sen çok inatsın!"
"Şortunu da çıkarmamı istemiyorsan sus!"
Dediklerine itaat edip elini tuttum. Birlikte güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra bir AVM'ye gittik. İlk mağazadan bir şeyler alıp başka bir mağazaya girdik. Ben kırmızı mini harika bi elbise geçip kabine girdim. Mükemmel durmuşdu. Kabinden Justin'e fikrini sormak için çıktım.
"Hayatım,nasıl olmuş?"dedim etrafımda dönerek.
"Harika olmuş hanfendi. Bu parça üzerinizde oldukça sexi durdu." Bunu diyen Justin değil mağaza görevlisiydi.
"Çabuk. Çıkar. Şunu!"dedi Justin. Hemen değiştirip çıktığımda Justin o adamı dövüyordu. Hızla yanına gidip Justine belinden sarıldım.
"Sevgilim lütfen yapma!"
"Sen karışma Laura. Öldürücem bu piçi!"
Etfaftakiler uzun uğraşlar sonucu kavgayı ayırdılar. Justini kuytu bir yere otutturup kucağına oturdum. Ellerimi yüzüne koyup okşadım.
"Sakin ol bebeģim lütfen."
Biraz yumşamıştı ama hala sinirliydi.
"İşte sana bu yüzden diyorum. Seni başkalarının görmesine tahammül edemiyorum."
Ellerimi saçlarına daldırdım ve dudaklarını öptüm.
"Özür dilerim sevgilim."
Instagram: lightsofjustin 💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Want Your Body| Bieber
Fanfiction"Durmam için sabaha kadar yalvaracaksın, bebeğim"