Uzay sıradan bir çocuktu. Ta ki başına o tuhafımsı olay gelene kadar.. Üstüne üstlük şu korkutucu kadının ona anlattığı kehanet de cabası..
Babasını küçükken trafik kazasında kaybetmişti. Bu yüzden annesiyle yalnız yaşamaktaydı. Bir gün evden okula gitmek üzere ayrılır ve otobüs durağında onunla tanışır: HİLAL ile
Tam en sonunda hayellerimi süsleyen kişiyi buldum diye düşünürken, gittikleri yerde sıradışı bir olay gerçekleşir.
Ne olduğunu bile anlayamadan bir ışık tarafından çekilirler. Uzay bilmediği bir yerde uyanır. Fakat bir sorun var; Uzay buraya nasıl geldiğini bilmediği gibi kendisinin de kim olduğunu hatırlamamaktadır. Bir adamın söylediğine göre onu ormanlık alanda baygın bir vaziyette bulmuş. Ona inanmalı mıydı? Belki onu kaçırmış da olabilirdi? Peki ama niye hiç birşey hatırlamıyordu. Uzay kendi benliğinin kim olduğunu kavraya dursun gelelim Hilale..
Hilal çok farklı bir yerde gözlerini açtı. O da ne! Etrafında yeşilimsi insanlar mı var? Nereye gelmişti böyle. Anlamadığı bir dilde konuştukları yetmiyormuş gibi onu esir almışlardı.
Uzay ve Hilal'in bu içinden çıkılamayacak durumu nasıl çözülecek ve nasıl dünyaya dönecekler? Hepsi hikayenin içinde gizli. Ama unutma bu ikimizin arasında bir sır ve evren sır tutmayanları pek sevmez..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANIN ÖTESİNDE
Science FictionBir gün gerçeklik ile hayal arasında ki çizgide kalsanız ve korkutucu bir kahin çıkıp size tuhaf bir kehanette bulunsa.. Ardından başınıza ilginç olaylar gelse napardınız! Tabi ki Uzay'ın yaptığını: Uzay henüz 16 yaşında bir çocuk. Geleceğinin aşkı...
