☆Bölüm 5☆

29.5K 226 99
                                    

《 Yüz çizgilerini ezberlemek isteyen bakışlar, özledim demenin en güzel yoludur. Ki en naif, en dokunaklı, en ince temas ruha değmektir... 》


Dizlerimin üzerinde çökmüş duyduğum kelimeleri hazmetmeye çalışıyordum.
Utanıyordum.
Kendini mal gibi hissetmek,
Öyle salak anlamında mal değil,
Bildiğin satılık eşya olan mal gibi hissetmeme sebep olmuştu 'babam' denilen adam...
Hani kızlar en çok babalarını severlerdi.
En çok babalarına kırılıp ama en çok babalarına benzerlerdi.
"Öyle bir şey yok benim hayatımda" diye kendi kendime içten içe bağırdım.
Böyle bir dünya yook!
Böyle bir mutluluk yook!
Ağzıma giren şu tuzlu su dan nefret ediyorum.
Hayatımı mahfeden babamdan nefret ediyorum.
Annemi aldatan o adam ve kadından nefret ediyorum.

"Hey! Asi kız içinden sövüceğine dışından bağırmaya ne dersin?"

Kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım.
Bu yine o çocuktu. Cihat...

"Ben asi değilim hayatım beni isyana zorluyor"

Dedim. Umursuzca..
Aslında biraz önce bu çocuğa haksızlık ettiğimi düşünüyordum.
Onun bir suçu yoktu.
Onunda annesi babasını aldatıyordu. Ve haberi yoktu.
Babam o kadınla daha fazla yakın olmak için beni bu adama vermek istiyordu.
Adını yeni öğrendiğim cihat geldi yanıma oturdu.

"Bu saatte hastanenin arkasında oturup ağlayacak kadar ne derdin var küçük hanım?" Dedi.

Babamları o halde görünce kendimi buraya nasıl atacağımı şaşırmıştım. Etrafıma baktım kapkaranlık ve hiç kimse yoktu.

"Bu seni ilgilendirmez git yanımdan!" Dedim sinirlice.
Bana bisi yapmamıştı ama ona iyi davranacağım anlamına gelmiyordu. Hamza bile beni bırakıp gittiyse, başka hiç bir erkeğe güvenmeyi yada inanmayı aklımdan geçiremezdim. Hangi durumda olursa olsun.

"Gitmeyeceğim! Seni burda bu halde yalnız bırakamam! Ne için ağlıyorsan söyle beraber ağlayalım!"... dedi.

Şaşırmıştım. Bana acıdığı için belkide bu kadar ilgi gösteriyordu. Sonra babam geldi aklıma ve hemen sonra hiç bir erkeğin acıma duygusu olacağına inanmayışım..

"Gerçekten bilmek istiyomusun"
Diye sordum. Annesi babasını aldatıyor du. Bilmeye hakkı var diye düşündüm hem belki beni onunla evlenmekten kurtarırdı.
'Evet' anlamında kafasını salladı.

"Annen babanı aldatıyor
Babam ile"

Bir çırpıda söyledim.
Kafasını kaldırıp bana baktı dikkatlice.

"Bunu için mi ağlıyorsun" dedi umursuzca.
Sinirlenip ayağa kalktım. Ellerimi kaldırıp bağırmaya başladım.

"Ne demek ya bunun için mi ağlıyorsun? Annenle babami kucak kucağa gördüm diyorum sırf birbilerine yakın olmak için beni sana vermeye çalışıyor bu senin için basit bir şey mi baban aldatılmaya alışık mı? Peki ya sen? Sen anneni başka erkeklerle görmeye alışık mısın? Dedim hızlı ve sinirli bir şekilde.

Oda ayağa kalkıp yanıma geldi
Gözleri dolmuştu ilk defa bir erkeği böyle çocuk gibi görüyordum. Ilk defa bir erkeğin gözlerinde o ıslak gözyaşını görüyor dum.
Iki eliyle ellerimi havadan inirip tuttu ifadesiz bir şekilde

"Evet" dedi.

Gözünde durdurduğu yaş aktı gitti yanaklarından.
Ellerimi tutuyordu. Yüreğim yanıyordu.
'Bu kadar merhametli olma eyşan'
İç sesimi dinlemeliydim. Niye bu kadar güzel ağlıyor bu çocuk.
Cüsseli bedeni ile nasıl da bir damla yaş ile çocuk gibi bakabiliyor?
Devam etti sözlerine cihat...

MatemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin