Amber'ın ölmesiyle tüm merkez için iş ciddiyete binmişti. Baş komiser Kim Namjoon, tüm merkezi bu olay için görevlendirmişti. Herkesin elinde dosya bulunuyordu. Ölenlerin listesi, nerede öldürüldükleri ve birçok şey bu dosyanın içindeydi. Lâkin, katil arkasında hiçbir ipucu bırakmıyordu. Baş komiser Namjoon, katilin benimle bir derdi olduğunu söylüyordu. Haklıydıda. Kendimi düşünmek için zorluyordum. Şu ana kadar kime bir kötülüğüm olmuştu ki? Her zaman ki gibi sorunun cevabı yanıtsızdı. Hiçbir şeye yanıt veremiyordum. Katil kimdi? Katil neden bunları yapıyordu? Hiçbirinin cevabını bilmiyordum. Bunu bilen kişiler arasında Krystal'da vardı. Kendi düşünceme göre, Krystal o katil ile iş birliği yapıyordu. Eh, zaten bu kadar ustalıkla işlediği cinayeti birden fazla kişiden yardım alarak yapıyordu. Düşüncelerimi beyan etmek için konuşmaya başladım.
"Sayın baş komiserim, bence bu katil tek başına çalışıyor olamaz. Katilin iş birliği yaptığı birden fazla kişi olmalı."
Namjoon ve Jongin bana katılırcasına başlarını salladılar.
"Kyungsoo doğru söylüyor Namjoon. Sizin şüphelendiniz biri var mı?" dedi Jongin, kahvesini yudumlarken.
"Aslına bakarsan Nini, ben şu yeni gelen genç stajyer Jeon Jungkook'dan şüphelenmiyor değilim. Zaten geçmişini araştırdığımda sevgilisi Park Jimin'in birkaç yıl hapis yattığını gördüm. Gerçi şu an dışarıda, ikisi iş birliği yapıyor olabilir. Ama sorun şu ki sadece olabilir. Çünkü Kyungsoo'nun dediği gibi bu olayda birden fazla kişi olmalı. Katilin iş birliği yaptığı insanları bulursak katili yavaş yavaş bulabiliriz. Değil mi Jongin ve Kyungsoo?"
Şu anda Krystal'ın katil ile işbirliği yaptığını söylemek istiyordum, fakat işinden olabilir hatta suçluya yardım etme cezası ile hapise bile girebilirdi. Onun bu kadar kötülüğünü isteyecek kadar şeytan değildim.
---
Yazarın ağzından:Jongin, Kyungsoo ve Namjoon odalarında konuşurken Taehyung, Jungkook ve Sehun'da olay ile ilgili araştırmalar yapıyordu. Ellerinde hiçbir bilgi yoktu.
"Of, acıktım. Dışarıda yemek yedikten sonra işimizde devam etsek." dedi Sehun.
"Pekâlâ Hun, pizzacıya gidelim. Hatta Kyungsoo, Jongin ve baş komiser Namjoon'uda çağıralım. Beraber yemek yemek eğlenceli olur. Hem eminim ki onlarda acıkmışlardır. Hadi Jungkook o bilgisiyarın başından kalk ve hyunglarına, yemek yemeye gelecekler mi diye sor. Hadi."
Jungkook, Taehyung'un sözlerini duyduktan sonra yerinden kalkıp Kyungsoo'ların yanına gitti. Kapıyı sakin bir şekilde çaldıktan sonra hyunglarına yavru köpek bakışı attı. Ama Namjoon'un, Jungkook'a sinir olduğu bariz belliydi.
"Kyungsoo hyung, Taehyung ve Sehun hyung beraber dışarıda yemek yemek için sizide davet etti isterseni-" diyemeden Jungkook'un sözünü, Namjoon kesti.
"Benden bu kadar, size eğlenceler. Hem Seokjin'e akşam yemeği sözüm var. Siz eğlencenize bakın. Yarın görüşürüz. Ve sana da görüşürüz, Jungkook."
---
"Ah hadi ama, Sehun-shi bu kolayı içip burnundan püskürtebilirsin." dedi Jongin kahkaha atarak. Onların bu yakınlığını kıskanan Kyungsoo köşe çekilmiş, telefonunda arkadaşı Kwon Jiyong ile mesajlaşıyordu.Jiyong: Kyungie, Jongin'e açılabildin mi?
Kyungsoo: Ah beni bırak seni yaramaz hyung asıl sen Lee Chaerin, Lee Seunghyun ve Choi Seunghyun arasında hangisini sevdiğini karar verdin mi?
Jiyong: Kyungsoo-shi, soruma soruyla karşılık verme, hem ilk ben sormuştum.
Kyungsoo: Ah, hyung hayır Jongin'e onu sevdiğimi söylemedim. Ve üstüne üstlük Krystal ile sevgili. O da yetmiyormuş gibi karşımda Sehun ve Taehyung ile eğleniyor. Gerçekten ne yapacağım hiçbir fikrim yok.
Jiyong: Senin durumun kötü Soo. Ya ona her şeyi anlat ya da sonsuza dek sus bu senin kararın. Bu arada Krystal dediğin kız Krystal Jung olan mı?
Kyungsoo: Evet hyung da, sen onu nereden tanıyorsun?
Jiyong: Bir dakika o kız Amber ile çıkmıyor muydu?
Kyungsoo: Hyung, yuh. Amber'ı nereden tanıyorsun?
Jiyong: Amber, Seunghyun'un yakın bir arkadaşıydı bu sayede ben de onunla ölmeden önce tanışma ve sohbet etme fırsatı bulmuştum. Bir gün, Chaerin ben Amber buluştuğumuzda onun yanında bir kız daha vardı. Kendisi Amber'ın sevgilisiydi ve tanışırken aynen şu cümleleri sarf etti; 'Merhaba ben Krystal Jung. Seul adliye tıpta, adli tıp uzmanı olarak çalışıyorum.' Eğer bahsettimiz kişi aynı ise, burada bir bokluk dönüyor Kyungsoo.
Kyungsoo: Hyung bahsettimiz kişi aynı.
Jiyong: Kyungie, yarın merkeze geliyorum. Şu Krystal'ada bir uğrayayım, belki beni hatırlar ne dersin?
Kyungsoo: Hyung, çok şeytansın.
Jiyong: Evet, öyleyim. 😈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who is next || KaiSoo
FanfictionOrada kanlı bir kağıt duruyordu, kağıdı almak için eğildim. Kağıdı elime alıp katilin yazdığı nota baktım. "Sıradaki kim?"