Okulun son günü

25 4 2
                                    

O yıl son güne kadar okula gitmemiştim o okuldan mevzun olacağımız için veliler de gelmişti can babaannesiyle gelmişti ne annesiyle  nede babasıyla gelmişti babaanesiyle gelmişti nedenini bilmediğim bir öfke besliyordum ona karşı tüm kızlar ağlıyorlardı sırf öğretmenlerinden ayrılacakları için ben gereksiz bulmuştum ayrıca ağlamamıştımda sınıfa ilk girdiğim an canla göz göze geldik annemle babaannesi konuşmaya başladı canın bana yaklaştığını gördüğüm an kaçtım öğretmenim yanına gittim sırf bana yaklaşmasın sırf konuşmayalım diye ama yine de yakalanmıştım arka bahçede bizim çok gizli bir saklanma yerimiz vardı orayı sadece ben ve o biliyorduk bunu bildiğim halde oraya saklanmıştım belkide beni bulmasını istemiştim belki bende konuşmak istemiştim ki beni bulacağını bile bile oraya saklanıştım zaten dar bir yerdi kolumu tutup "konuşmamız lazım hiçbir şey bilmiyorsun" dedi ne kadar merak etsem de duymak istemiyodum çünkü iki gün önce annem eğer bu yaşta bir sevgilin olursa seni okuldan alırım demişti o kadar emindim ki canın kafamı karıştıracağından birden cana bağırmıştım "yeter can ben herşeyi biliyorum sen benim kurallarımı çiğnedin ve bunun cezasını çekiyorsun şimdi" kolumu canın ellerinden çıkarmaya çalıştım ama izin vermedi ben susunca hemen konuşmaya başladı "Su neden çiğnediğim hakkında bir bilgin var mı şuan beni boşuna"  sözünü kestim "can ben herşeyi biliyorum artık uzatma kolumu bırakta gidiyim"aslında hiçbir şey bilmiyordum "herşeyi bildiğin halde kararın değişmedi yani"başımı onaylar anlamda sallmakla yetinmiştim halbuki daha ne bilmem gerektiğini bile bilmiyordum kolumu bıraktı tam arkama döndüğüm an kulağıma yaklaşıp fısıldadı"keşke fatmayı dinleseymişim en azından o beni terk etse bile bu kadar yıkılmazdım" tam o anda boğazıma bir yumru oturdu yutkunamadım ama arkamı dönemezdim dönersem karışırdım koşumaya başladım ama ayaklarım fazla gidememişti ön bahçe de kala kaldım ağlayamıyordum çünkü het can gelebilir di ki tam o anda ordan geçti onu gördüğüm an ağlamaya başladım malesef ki bunu gördü bana öyle bir baktı ki öyle öfke doluydu ki gözleri kalbim açımıştı hıçkıra hıçkıra ağlıyorum hıçkırıklarım dinice yukarı çıktım sınıfta onu gördüğüm an tutamadım kendimi neyseki o anda herkes ağlıyordu o yüzden sadece okuldan ayrılıyorum diye ağladığımı  düşünüyorlardı halbuki alakası bile yoktu o günden sonra onu bir kere gördüm onda da sadece bir can yakma hırsı vardı yanmıştı da ama o daha fazlasını istiyordu görebiliyordum sonraki üç yıl boyunca ne gördüm nede bir haber aldım sadece bir kaç kişiye anlattım beyza, bahar, esma,hatice kübra . Bir gün annemle okula gidiyordum ilk okuldan bir arkadaşımın annesini gördük annemle ayak üstü sohbet ettiler o sohbette benim tek ilgimi çeken canın annesinin uzun bir süre önce hastalığı sebebiyle ölmüş olmasıydı donmustum sanki benim annem ölmüştü şimdi can babasıyla tekti o piskopapatla aynı evde yaşıyordu büyük ihtimalle zaten annesi o adam yüzünden hastalanmıştı içimden ona bir sürü küfürler yağdırıyordum bir baba evladına eziyet edermiydi işte o ediyordu hem fiziksel hem de psikolojik .bir sene sonra babamın işyerine gitmiştim bir lokantaydı dedem ve bir kaç ortağına aitti küçük amcam ve en büyükleri olan babam orda çalışıyorlardı babamdan para almak için gitmiştim bir yirmilik alıp yolumu biraz uzatarak deshanenin açık olup olmadığına bakacaktım yaz tatilinden yeni çıktığımız için ne zaman açılacağı belli değildi zaten eğer kapalıysa kızlarla bulşacaktık yolda can ve babasını gördüm i değişmişti ama babası hiç değişmamişti ordan anlamıştım onun olduğunu ama o beni tanımıştı bana naber der gibi göz kırpmıştı babası olduğu için konuşamamıştık  babası ona yolun ortasında hakaretler ediyordu onun ise hiç umrunda değildi hatta nerdeyse onu yolda dövücekti hemen kızların yanına gittim sadece bizim tayfadan beyzayla berra vardı berraya o gün anlamıştım herşeyi o hafta dershane açık değildi bir daha ki hafta yine o yoldan gitmiştim sırf bir kere daha görebilmek için dershane o hafta açılmıştı yukarı çıktığımda beyza berra ve hazal aralarında konuşuyorlardı berra bizim dershaneye gelmiyodu aslında başvuruda bulunmuştu ama çok başvurudan dolayı yedeklere girmişti o gün misafir öğrenci olarak gelmişti hazal ve beyza aynı sınıftaydı ama ben farklı sınıfta beni görünce hemen yanıma koşmaya başladılar berra hemen yanıma gelip dedi ki "kızım sizin sınıfta çok yakışıklı sarışın mavi gözlü bir çocuk var onu bana ayarla" birden aklıma can geldi onunda gözlerinin rengi kahverengiden maviye dönmüştü ona dönüp "tabi kardeşim" ben bu tayfayla sadece böyle konular hakkında konuşurdum benim asıl kardeşlerim yani kardeş dediklerm bahar betül kübra neyse tam içeri giriyordum"duvar kenarı en arka sıra" dedi neyse içeri girip kürbanın yanına oturdum çantamı sıranın yanındaki askıya astım montumu da oturacağım sandalyeye astım ve yerime oturdum oturur oturmaz "berra seni arıyordu gördün mü "dedi başımı onaylar anlamda salladım ve berra nın dediği çocuğa bakmak için arkamı döndüm ve çocuğu görünce dilim tutuldu s adece kimsenin duymayacağı istemsiz bir fısıltıyla "CAN"çıktı

DönekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin