Ne? Gördüklerim gerçekmiydi! Kapıda Pelin ve annesi vardı! Her yerim kıpkırmızı olmuştu.Derin bir nefes aldım ve ;
"Hoşgeldiniz." Dedim. Pelin'in utançtan kulakları kızarmıştı.Benim gördüğümü görünce toplu saçını kafasını sallayarak açtı.Kulakları kapanmıştı.
"Aaaa sen kafedeki çocuk değilmisin?" Diye sordu annesi.
"Evet. Buyurun içeri girin." Dedim. Sakin görünmeye çalışıyordum. Ama içimde çok derin bir utanç vardı.Annemle Pelin'in annesi hasret giderirken Pelin'i odama çağırdım.Odada boş boş konuşmaya başladık. Bol bol konuştuktan sonra bana bir soru sordu ;
"Sevgilin var mı ?"
"Neden sordun?" Utançtan patlıyacaktım.
"Bilmiyorum. 17 yaşındasın sonuçta bir sevgilin olmalı." Dedi.
"Var." Dedim gözlerinin içine bakarak.
Gözleri kızarmıştı. Gözlerini benim üzerimden çekti ve ;
"Sevindim." Dedi. Sevinmediğinin farkındaydım. Uzun bir sessizlik oldu.
"Ben annemlerin yanına iniyorum." Dedi.
"Peki." Dememle birlikte kapıyı hızlıca suratıma kapattı. Ne olmuştu şimdi? Ben hiç birşey demedim.Sadece sorusuna cevap verdim.
Yaklaşık 10 dakika sonra annem yukarı çıkıp bana ;
"Oğlum ayıp oluyor misafirlere kalk otur biraz." Dedi.
"İstemiyorum." Diye bağırdım. Annemde ısrar etmeden;
"Tamam oğlum sen bilirsin." dedi. Daha dün tanıdığım bir kız yüzünden annemi üzmüştüm. Bunu Yaren için asla yapmazdım. Ama Pelin farklıydı ondan gerçekten hoşlanıyordum. Keşke yanımda babam olsaydı. Onunla tıpkı 10 yaşındayken ki gibi dertleşirdim. Ama artık gitti. Bizi terk etti. Annem 4 yıl boyunca doğru düzgün yemek yemedi. Dün gibi hatırlıyorum o günleri. Ama bizi terk etmesine rağmen onu görmek isterdim. Babam bizi bırakalı yıllar oldu. O günlere geri dönmek isterdim..
Aşağıdan kahkaha sesleri geliyordu. Daha fazla dayanamadım. Kulaklığımı takıp yabancı şarkılar dinledim. 3.şarkının tam ortasında Pelin kapıdan içeri girdi. Şarkıyı durdurup kulaklığımı çıkardım.
"Neden gelmiyorsun?" dedi kollarını bağlayarak.
"Canım istemiyor." dedim gözlerimi devirerek.
"Sen hep böylemisin?" dedi gülümseyerek.
"Nasıl yani?"
"İnatçı demek istedim."
"Hayır. Benim öyle olduğumu kim söyledi?" dedim.
"Bilmem bazı kuşlar bana fısıldamış olabilir." dedi gülerek. Gülmesi her ne kadar hoşuma gitsede ;
"Dalgamı geçiyorsun sen?" dedim. Tam birşey diyecek iken telefonum çaldı. Telefon Pelin'in yanındaydı.
"Kim arıyor?" Diye sordum.
"Bilmiyorum. Gizli numara." dedi. Merakla telefona baktım ve çok uzatmadan açtım.
"Alo?"
Devamı bir sonra ki bölümde...
