Taburcu olduktan 1 Hafta sonra..
Sonunda taburcu olmuştum. Hastaneden çıktığımdan beri bana iyi davranmayan yoktu. Bunu hak edecek ne yapmıştım merak konusuydu. Pelin ve annesi ile beraber bir pastaneye girdik. Annem en sevdiğim tatlı olan Trileçeden sipariş etti. Pelin ve Annem Profiterol, Pelin'in annesi ise Kazandibi istedi. Uzun zamandan beri bu kadar güldüğümü hatırlamıyordum. Hastaneden çıktığımdan beri yüzümden gülümseme eksik olmuyordu. Gülmeme rağmen içimde bir sıkıntı vardı. Annemin gözleri bana bakınca dolmaya başlıyordu. Acaba ona birşey mi yapmıştım. Sanmıyorum. Çünkü hasta yatağında baygın bir şekilde yatarken ona zarar veremezdim. Peki ya onu üzen şey neydi? Bunu gerçekten araştıracaktım. Yavaş yavaş ayağa kalktım ve;
"Ben bir lavaboya gideyim." Dedim. Annem hemen kalkıp,
"Yardım etmemi istermisin?" Dedi. Reddettim ve lavaboya doğru ilerledim. Elimi yüzümü yıkarken bir adam bana doğru gelerek,
"Geçmiş olsun. En son baygındın, ne zaman taburcu oldun?" dedi. Bu kimdi ya? Hayatımda öyle birini görmemiştim.
"Hey! Sizde kimsiniz!" Diye çıkıştım.
"Merak etme. Sana zarar verecek değilim. Sadece seni çok yakından tanıyorum." dedi. Korkmaya başladım. Yüzünü dahi görmediğim bir adam beni nasıl tanıyordu? Geriye doğru yürürken elimi tuttu.
"Bak, arkadaşın Pelin'le de konuştum. Senin adına üzgünüm." Dedi. Neden benim adıma üzülüyor anlamadım. Annem bana hiçbir şeyimin olmadığını söylemişti. Bu adam neden bana üzülüyordu ki?
"Üzülmenize gerek yok. Ben gayet iyiyim." Dedim.
"Öyle mi? Tümör'ü çıkarmışlar demek ki. Çok sevindim." Dedi. Beynimde akan sular durmuştu. Tümör mü demişti? Bende tümör mü vardı? İçim dışıma karışmıştı. Annemlerin yanına gittim. Anneme sinirli sinirli bakarken dayanamadım ve pastanenin ortasında "HEPİNİZ YALANCISINIZ! BENİ KANDIRDINIZ! SİZDEN NEFRET EDİYORUM!" Diye çığlığı bastım. Pişman değilim.Devamı bir sonra ki bölümde..