part-4

313 262 16
                                    

Şimdilerde altından geçtiğim bütün ağaçlar yaprak döküyor! Havada hazan var,
Yüreğimde hüzün...
CEMAL SÜREYYA

Diana çıktı evden. Oraya tekrar gidecekti ve sonra tekrar... motoruna atladı yine oraya gidiyordu. Yarım saatlik süren bir yolculuktan sonra istediği yere gelmişti. Motorundan indi. Her zaman yaptığı gibi koşar adımlarla uçuruma doğru koşmaya başladı. Tam Kenarına gelmişken durdu. Yarısı boşlukta olan ayaklarının altındaki taşlar firar etti yine. Nefesi kesilirken göğsü hızla kalkıp iniyordu. Korkularından ilmik ilmik ördüğü hayatı şimdi bitirmek istiyordu.Ve yine yapamamıştı.Bir kaç adım geriye giderek saçlarını deli gibi çekiştirmeye başladı. Koparmak istercesine. Çilgınlar gibi bağırıyordu. Kendinden nefret ediyordu. Çünkü o işe yaramaz sersem ve cesaretsizin tekiydi. O ölümü hak ediyordu hemde acı çekerek. Bu düşünceler Diananın zihnini epey meşgul ediyordu. Bir adım atınca bitecekti ama o bunu bile yapamıyordu. Yeniden denemek için ayağa kalktı. Usulca adım atmaya başladı. Kenarına gelmişken yine duydu o sesi. Nefret ettiği sesi

'Sersemin tekisin cesaretsizsin'

Diana kulaklarını kapatarak 'hayır hayır' diye bağırıyordu. Ses onu delirtmek istercesine inadına susmuyordu.

'Sen onlara tanrı tarafından verilmiş bir cezasın. Buna bir son vermeyecekmisin?' ses bunları söylerken kahkahalarla gülüyordu.

Dianananın kalbi sıkışırken tekrar denemek istedi. Olmuyordu yapamıyordu o bencilin tekiydi. Onlara bunu çok görüyordu. Bu düşünceler onu bunaltıyordu. Dizleri üstüne çökerek gökyüzüne haykırdı yine

'Kendimden nefret ediyorum' elleriyle yüzünü kapatırken hıçkırıklara boğuldu.

O bunların hiç birini hak etmiyordu. Diananın deli olduğunu düşünüyorlardı ama eğer deli olsaydı herşey daha kolay olurdu onun için. Diana acı çekiyordu..

Tükenmiş bir halde ayağa kalktı. Motoruna doğru adım atarken arkasını dönüp tekrar baktı 9 yıldır hayatının gerçeği haline gelmiş uçuruma...

Diana eve doğru giderken hiç toparlanmaya çalışmadı. Her perşembe eve böyle perişan gelirdi. Alışmışlardı hepsi.

Diana eve doğru giderken kapılarının önünde toplanan kalabalığa anlamsız gözlerle baktı. Motorundan inerken kalabalığın sebebini anlamaya çalışıyordu. Yaklaştıkça ahlayan vahlayan ve dehşete uğramış insanlar görüyordu. Titreyen bacakları kötü günlerin habercisi gibiydi. Korkuyla eve doğru yürümeye başladı. Kapıları sonuna kadar açıktı. Az sonra ambulans sesleri duymaya başladı Diananın artık uğuldayan kulakları. Ses biraz öteden geliyordu. Giderek yaklaşıyordu. Artık kalbi ağzından atacakmış gibi atıyordu. Birden kusma isteği gelmişti. Diana olumsuz şekilde başını sallarken ' Olmaz olmaz ' diye sayıklıyordu. Kalabalığa göz gezdirdikten sonra kapıya doğru koşmaya başladı. Zira orada annesinden başka herkes vardı. Kim olduğuna bile bakmadıği bir adam Diananın soğuk bedenini tutmaya çalıştı. Diana debelenirken 'Anne anne' diye acıyla bağırıyordu. Gözyaşları sel olup akarken kalbinde sızlayan bir yerler vardı. Bu acı dayanılmazdı. Onu tutmaya çalışan ellerden kurtulmak için tüm gücünü harcıyordu. Artık onu tutmaya güçleride yürekleride el vermiyordu. Bu ona haksızlık olurdu. Başka bir adamın işaretiyle bıraktılar diananın acıdan kavrulan bedenini. Merdivenlerden uçarcasına çıkıyordu Diana.

Üst katta buldu onu. Ona birşey olmuştu...

Diana koşarak diz çöktü önünde. Bir melek kadar masum uyuyordu. Yüzünü saçlarını okşarken

'anne anne' diyordu hiç duymayacağını bildiği halde. Fısıldayan sesiyle

'Anne bak ben geldim tanrıçan geldi. H-hem sen beni bekiyorsundur diye çabuk geldim.' Yalan söylüyordu diana. Onu son kez mutlu etmek için. İçindeki yangını söndürmek istercesine feryad etmeye başladı.

'Anne hadi kalk.Bak Dianan geldi Onlara gitmediğini göster kalk dışardaki aptal insanlar san birşeyler olduğunu düşünüyorlar!'

Annesinin biraz uzağında yere çökmüş ağlayan abisini henüz fark etmişti. Artık dayanılmaz bir acıyla korkunç bir şekilde bağırmaya başladı. O bağırdıkça abisinin ağlaması şiddetleniyordu.Ruhu zayıf düşmüştü tıpkı bedeni gibi.Bu acı Dianayı delirtebilecek kadar fazlaydı. Ayak ve parmak uçları karıncalanırken diananın dünyası başına yıkılmıştı.Annesinin artık bir ceset olan bedenini sarsarken 'Aman allahım ' diyordu hala inanamayarak. Yardım nidalarının hepsi boşunaydı 'Ölmek sana yakışmıyor...' dedi son olarak. Diananın annesi artık bir cesetten ibaretti....

mrs_irresistiblex
sudenravc1
mavi_kelebegim
TurkuazAy
NagehanHksvr
ebrar_ebrar1
siyahist327
supergirlsueda
marjinalerkekreal

Ve bölüm sonu tekrar.. Bu bölümü yazarken zorlandım biraz zira anne acısı nasıl anlatılır tam kestiremedim. Bu cümleler yeterli değildir büyük ihtimal hiç bir cümlede yeterli değildir bence. Şimdiden teşekkürler...❤❤

OKÇU TANRIÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin