Medyadaki kişi tahmin edin kim?😌
Karakola gidecektim gitmesine ama önce hemşirenin söylediği kişinin o kişi olduğundan emin olmam gerekiyordu. Yani kazadaki kişi. İkinci kez hastaneye daldım resepsiyona gidip benimle gelen hastanın olup olmadığını sordum. Cevabı aldığımda rahatlamıştım. Benimle birlikte gelen bir kadın varmış ve çıkışı yapılmış. Peki ya yaşlı hemşirenin dediği ölen kişi kimdi? Sekretere onuda sordum, sorunlarımdan sıkılmış olacak ki derin bir nefes alıp "o kişi kalp kriziyle gelmişti durumunun kötü olduğunu biliyorum ama ölüp ölmediğini bilmiyorum." dedi. Şu an oynayabilirdim. Ben KATİL değildim. "Yaşasın!" Diye bağırarak hastaneden çıktım. Pert olmuş arabayı istediğimden emin değildim. Eve gidip güzel bir uyku çekmek istiyordum. O kadar ağlamıştım ki başımı taşıyamıyordum.
...
Eve gidip güzelce bir uyku çektim. Yemek yapmayı çok severdim ama şimdi hiç yapamayacaktım. O yüzden bizim kafeyi arayıp pizza ve kola ayrıca çikolatalı kestaneli pasta sipariş ettim. Siparişler yarım saate geldi ve ben onları afiyetle silip süpürdüm. Bu arada ben Derin. Derin Sözeri. 21 yaşındayım hayatta heyecandan başka birşey aramayan bazılarına göre şımarık bazılarına göre mal veya çocuksuyum. Etrafın ne dediğini pek umursamam. Ama bazen çok kırıcı oluyorlardı. Ben çok üzgün kalamam yada bir insana kin tutamam çünkü o zaman hayattan keyif alamayacağımı düşünürüm bu yüzden hep gülerim hep mutluyumdur. Ailem biraz varlıklıydı öyle kocaman holdingleri falan yok. Babamın giyim mağazaları ve abiminde birkaç tane kafesi vardı. Ben de o kafelerden birinde çalışıyordum. Babamdan da abimden de para almıyordum. Teknik olarak abimden maaş alıyordum. Ama bana torpil yoktu herkes kaç para alıyorsa bende o kadar alıyordum. Ev kiramı gıda alışverişlerini kendim ödüyordum. Sadece kıyafetlerimi kendim almıyordum. Arabamı babm almıştı ve şimdi de hurda olmuştu arabam. Neyse önemli olan bu değildi. Ağır yaralı yoktu ve bende iyiydim. Bu düşünceyle gülümsedim. Yemeklerin midemde yaptığı ağırlıkla mayıştım ve koltukta uyuyakaldım.
... 2 ay sonra...
Bugün kafenin yoğunluğu beni öldürecekti. Terlemiş olan alnımı elimin tersiyle sildim. Böyle olmayacaktı. Lavaboda elimi yüzümü yıkamam gerekiyordu. Tuvalete giderken yanıma Kenan geldi. Depoya gitmemiz gerekiyordu. Kenan geçen ay bizimle çalışmaya başladı. Kumral, uzun boyluydu ve fit yapısı vardı. Öyle çok fazla kaslı falan değildi normal bir insandı. Sadece yeşil gözleri ona farklı bir hava katıyordu. Benimle ilgilendiğini biliyordum ama çok yakın olmak istemiyordum. Yani ne bileyim garip tavırları vardı. Bana garip garip bakıyordu. Birde üstüne benim insanlara kolay güvenmeme gibi bir sorunum vardı. Belki iyi bir insandı ama... Bunları düşünürken Kenan gözlerimin içine bakıp "neye daldın yine? Hadi gitmiyor muyuz?" dedi. Hemen gözlerimi kaçırdım" tamam gidelim." dedim. Kafeden hızlıca çıktık. Kısa bir araba yolculuğundan sonra malzemelerin bulunduğu depoya geldik. İçerisi baya karanlıktı. Işığı bulmak için duvarlarda elimi gezdirmeye başladım. Tam düşüyordum ki Kenan beni tuttu bu yüzden birazcık yakınlaştık. Bu yakınlık beni rahatsız etmişti. Hemen ışığın düğmesine basıp açtım. Sonunda etrafımı görebiliyordum. Tam gidecekken Kenan kolumdan tuttu ve beni duvara yasladı. Korkmuştum çekilmeye çalıştım ama izin vermedi. Üzerime eğilmeye başladı. Gözleri dudaklarıma kaydı ve biraz daha yaklaşmaya başladı. Gözlerimden birkaç damla yaş düşerken durdu. Durdu.. Dudaklarımız arasında santimler vardı sadece. O sırada demir kapı büyük bir gürültüyle açıldı ben o tarafa bakamadan bir flaş patladı. Beynim uyuşmuş gibiydi. Anında Kenan'ı ittirdim. Birkaç adım geriledi. Omzuna ve göğsüne vurmaya başladım. "Bunu nasıl yaparsın? Hangi cesaretle böyle birşeye kalkışrırsın?" diye bağırmaya başladım. Oda gayet sakin bir şekilde omuzlarını silkip "zorundaydım" dedi "Ne demek zorundaydım? Neden bahsesiyorsun sen?" dedim ama bu sefer bağırmıyordum. "Ne anlarsan o" dedi ve çıktı. Beni burada bırakıp çıktı. O anın şokuyla sadece birkaç danla dökebildiğim gözyaşını şimdi serbest bıraktım. Orada biraz öylece ağladıktan sonra koşar adımlarla depodan çıktım burada daha fazla kalmak istemiyordum. Şu ana kadar kimsenin elini bile tutmamış biri için -bu ben oluyorum- bu çok ağırdı. Yani her ne kadar birşey yapmamış olsada böyle birşeye kalkışması bile iğrençti. Ayaklarım titrerken ellerimde ellerimde onlara eşlik ediyordu. Hemen telefonu çıkardım. Taksi durağının numarası kayıtlıydı. Aradım ama bütün taksileri dolu olduğu için buraya gönderemiyorlardı. Hakaret etmemek için kendimi zor tuttum kendimi. Zaten zor durumdaydım. Ne yapsam diye düşünürken yanında siyah, ben pahalıyım diye haykıran bir araba durdu. Merakla bakarken arabanın camı açıldı. Esmer yaklaşık yirmi dört yirmi beş yaşlarında oturuyor olsa bile uzun olduğunu anladığım kirli sakallı bir adamla bakışmakta buldum kendimi. Kusursuz denebilecek yüzü vardı. Herhalde adres sormak için durdu dedim kendi kendime sonra adama mal gibi baktığımı anlayarak hafifçe öksürdüm 'ne vardı' dercesine. Adam dünyanın en soğuk tavrıyla "arabaya bin" dedi. Yok ya başka bir isteğin(!) sırıtarak " başka bir emriniz var mıydı?" dedim alay eder gibi. Ciddiliğinden ödün vermeden "var, arabaya bin. Çabuk" dedi "sen kimsin? Kime emir verdiğini sanıyorsun?" dedim. Adam öndeki yolcu koltuğunun kapısını açtı ve arabadan indi. Korkmuştum. Kolumu sıkarak beni ön koltuğa fırlattı. İnmeye çalışırken sürücü koltuğuna oturup kapıları kilitledi. Çığlık atmaya deli gibi cama vurmaya başladım. Ban öyle bir baktı ki yerime mıhlandım. Bu sima bana bir yerden tanıdık geliyordu. Hatırlayamayacağımı bildiğim için çok zorlamadım kendimi. "Neden böyle birşey yaptın?"diye cırladım. Adam ciddiliğinden gram ödün vermeden "şunlara bir bak istersen sana söylediğim şeyleri yapmazsan bunları abine ve babana gönderirim" dedi. Alayla uzattığı zarfı alıp açtım. Acaba neyle tehdit ediyordu beni. Fotoğraf vardı zarfın içinde. Benim fotoğrafım. Bugün Kenan'ın bana yaklaştığında uzaktan çekilmişti sanki beni öpüyormuş gibi çıkmıştı. Şaşkınlıktan dilimi yutmak üzereydim. Bunlar neden vardı ve neden ondaydı.
Evet arkadaşlar yeni bölümü de yayınladık inşallah beğenirsiniz yorum yapmayı unutmayın görüşleriniz bizim için önemli bu arada o adam kimdi ve niye tehdit etti bizim saf kızımızı hepsi ve daha fazlası diğer bölümde inşallah😂😇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Affeder
ChickLitİntikam ateşinin küllerinden doğan büyülü bir aşk... İntikam uğruna yapılan bir evlilik. Bu evlilik ikisinin de sonu mu olacak yoksa büyük bir aşkın başlangıcı mı? Derin Aras'ın işkencelerine ne kadar dayanabilecek? Nefret nasıl aşka dönüşecek? S...