Ep:07

500 70 60
                                    

Hastanedeki günlerini sayamayacak duruma geldiğinde artık tamamıyla kendini teslim etmiştin. Buradan ya ölü çıkardın ya da diri. O yüzden aklına estiği gibi davranmak istiyordun bu sonunu bilmediğin yolda.

Baekhyun açısından bakınca işler o kadar toz pembe değildi. Sana olan karmaşık duygularını sana dahil kimseye belli edemezdi. Ve bu durum mantık mı duygular mı ikileminde olan Baek için hata yapmaya açık bir durumdu. Son zamanlarda sende yapılan testler çalışmayı belirli bir evreye kadar getirmişti. En azından risk almadan başlamak için bir şey bulabilmişti. En kötü ihtimalle seni olduğun yerde saydırırdı. Bu da senin durumunda biri için bir kayıp değildi. Sandalyede asılı olan formasını alıp Hei nin yanına gitti. Her zaman olduğu gibi günlük rapor verme saatiydi. Kapıyı tıklatıp gir komutunu beklemeden girmişti.

"Baekhyun.. Ne zamandır görmüyordum seni.'' Gülerek oturduğu sandalyeden kalktı Hei. "Kötü bir şey yoktur umarım."

"Hayır yok. Aksine iyi haberlerim var. İlacı üretmeye başlıyorum. Tam olarak formülü oturtamasam da bir başlangıç noktası var artık."

"Baek.. İşte bu yüzden sana aşığım. Sen harikasın.'' Sözlerin üstüne masanın arkasından çıkıp tam Baek in karşısına dikildi. Ve devam etti. '' Ama aklıma takılan bir durum var açıkçası. Daha düne kadar saçlarını yoluyordun. Ne değişti de bu kadar zamanda ilerledin?''

Hei gerçekten de zeki bir kadındı. Ne durumda neyi soracağını iyi biliyordu.

"Şey... Ben... Sadece sen tehdit ettin. Seni zor durumda bırakmak istemedim hepsi bu." Baek başını öne eğip gözlerini kaçırmaya çalışmıştı yalan söylediği belli olmasın diye. Hei ellerini Baek in boynuna dolayarak söze girdi.

"Hadi ama yakışıklım... Senin benden korkmadığını ikimiz de gayet iyi biliyoruz. Başka bir sebebi var değil mi?"

Baek Hei'nin ellerini tutup boynundan çekti.

''Başka bir şey olmasını mı istiyordun?''

"Biliyorsun bence." Fesat bir şekilde gülümsemesini göstermişti yine.

"Tamam... Bilmek istemiyorum. Sormadım farz et. ''

İçeride geçen konuşmadan rahatsız olmuştu Baek. Zaten söylemesi gerekeni de söyleyip çıkmıştı. Laboratuvara gitmeden önce senin yanına uğramak istemişti. Yine aynı kasılmaları hissediyordu karnında. Adımlarını yavaşlatıp yoluna devam etti. Şuan aldığı her nefeste bedeni uyuşuyordu. Seni yatakta canlı ya da cansız nasıl bulacağını bilmiyordu ve Baek daha önce hiç bu kadar korkmamıştı. Kapıya geldiğinde elini kapı koluna uzatmış ama kapıyı açmamıştı. Elini çekip geriye doğru bir kaç adım attı. Yanına gelmektense bu sefer seni uzatan izlemeyi tercih etmişti. Kenarda duran cama doğru ilerledi.Orada ne kadar durduğunu bilmiyordu sende odada cama dönüktün. Baek'in sana nasıl baktığını farkında bile değildin. Değerlerine bakması için bir hemşireyi çağırmış peşinden kendi de odaya girmişti. Boğazını temizleyek ben buradayım demişti önce sana.

"Selam. Bugün nasıl hissediyorsun kendini?" Bu sefer o sabah enerjileri yoktu işte üzerinde.

"Sayılı günleri olan bir insan nasıl hissedebilirse öyle işte." Hala arkan dönüktü Baek'e.

"Yorgun musun? İlk geldiğin zamanlardaki gibi ağır değil semptomların artık."

''İyiyim merak etme. Aslında sadece biraz sıkıldım. En azından ayağa kalkmama izin verseniz? Sadece tuvalete gidebiliyorum onda da her seferinde bu kabloları tekrar takıp çıkarıyorsunuz." Yüzünü dönüp şirinlik yapmaya başlamıştın. Annenden sevdiği yemeği yapmasını istediğinde de böyle bakardın. Baek umutsuzca baktı sana.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SalgınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin