Ep:3

518 64 74
                                    

"Yahh!! Byun Baekhyun!! Aç şu lanet olası kapıyı..... Baek yahh!! İçeride olduğunu biliyorum çilingir çağırmamı istersen emin ol yaparım." Kulaklarında yankılanan ses ile suyu kapatıp beline bağladığı havlu ile duştan çıktı Baek. Kapıyı açmazsa gider diye düşünerek bir süre bekledi ama nafileydi. Bir hışımla gidip kapıyı açtı ve karşısındaki kadına bakmadan söze girdi.

"Eğer biri sen geldiğinde kapıyı açmıyorsa istenmediğini anlayıp gitmen gerek Hei. Sadece duştaydım. Gördüğün gibi daha üzerimi giyemedim senin yüzünden."

Hei karşısındaki manzara karşısında ağzı açık kalakalmıştı. Baek onun bu halini görünce ne kadar aptal göründüğünü fark etmiş olacak ki azarlar tonda uyardı kadını.

"Hey hey hey! Kapat şu ağzını evimde salyalarının olmasını istemiyorum. Geç içeri üstümü giyip geliyorum."

"Giymesen daha mutlu olurum biliyorsun dimi ?" Hei salona doğru yürürken kurduğu cümle ile göz deviren Baek durur mu? Cevabı yapıştırdı.

"Bu yüzden giyiyorum ya zaten. Sen mutlu olma diye her şeyi yaparım."

Hei Baekhyun'un arkasından bakıp yutkunabilmişti sadece. O gelene kadar az önceki görüntüyü kafasında çevirip durmuştu. Hayatın görüp görebileceği en güzel manzaraydı Hei ye göre.

"Evet geldim. Anlat bakalım neden buradasın?" Baek karşıdaki koltuğa otururken sordu. Hei ise bu muhabbeti uzatmaya kararlıydı.

"Baek bana kahve yapar mısın?" Şirin bir şekilde gülümsedi Hei.

"Buraya yakın kahve dükkanı var gidebilirsin." Masada duran farmakoloji dergilerinden birini eline alıp umursamaz bir tavırla sayfaları karıştırmaya başladı.

"Senin elinden içmek istiyorum ama ben. Seni mutfakta izlemek istiyorum." Hei kesinlikle inatçının tekiydi. Baek kaçamayacağını anlayınca oturduğu yerden kalkıp mutfağa yöneldi.

"Eğer sessiz olacaksan tamam."

"Tamam tamam söz çıt çıkarmayacağım. " Zafer Hei'nin...

Önde Baek arkada Hei mutfağa ilerlemişlerdi. Genç kadın dediği gibi hiç konuşmuyor sadece mutfaktaki masaya oturmuş Baekhyun'u izliyordu.

"Al bakalım kahven." Baekhyun'un uzattığı kupayı alıp kenara koydu masadaki.

"Ellerine sağlık. Bir gün de bana yemek yapmanı istiyorum." Kibirli tavrı bu cümlede de kendini hissettirmişti.

"Benim yemeklerime layık mısın sence?"

"Sana layığım yetmez mi ?" Eğer karşındaki Hei ise hazır cevap konusunda onla yarışamazdın.

"Ya sen neden geldin?"

Baek bir sandalye alıp Hei nin önüne oturdu.

"Ama sen kendine kahve yapmamışsın Baek."

"Bu mu yani derdin ?"

"Hayır tabiki."

Hei öne doğru eğilip Baek e yaklaştı. Ve sözüne devam etti.

"Şu hastan... Ölünce sana çok yüklendiğimi farkettim. Kırdıysam diye özür dilemek için geldim."

"Hei biliyor musun benim için beni kırabilecek kadar değerli değilsin " Baek oturduğu sandalyeye sırtını dayayıp gelecek tepkiyi bekledi. Hei tekrar belini dikleştirip konuşmaya devam etti.

"İnsan gibi gelip özür diliyorum bende. Fark ettim ki buna layık bir canlı değilmişsin."

"Yada senin gibi birinin özrüne ihtiyacım yoktur. Ne dersin? Mantıklı değil mi?"

SalgınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin