Ep:1

1K 103 259
                                    

"Bay Byun beni hastanemizin sahibi yolladı. Kendisi sizi odasında bekliyor. "

"Daha çok bekler o zaman."

"Lütfen zorluk çıkarmayın. Kendisi bizzat tembihledi."

"Lanet kadın..."

Oturduğu çimlerden kalkarak formasını düzeltti. Kapıya doğru ilerledi sinirle. Adımları kendinden emin bir o kadar da sertti. O sadece insanları iyileştirmeyi hedefleyen bir kimyagerdi. İlaç üretip iyileştirmeliydi. Çocukken hayalini kurmuştu bu mesleğin. Geçmişinde bu günlere gelebilmek için kötü şeyler yapmıştı belki ama kendine söz vermişti. Bundan sonra kimseyi kullanmayacaktı. Eski meslektaşı Hei ise meslekten atılmıştı. Bu yüzden babasından kalan miras ile hastane kurup başına geçmişti. Meslekten atıldıktan sonra Baekhyun Hei yi bir daha hiç görmemişti. Ve bu karşılaşma onların arasında duygusal bağ içinde pek iyi olmamıştı. Hei Baekhyun dan kendine verdiği sözü bozmasını istemiş hatta tehdit etmişti. Ve bu onun için pek hazmedilebilir bir şey değildi. Kendine ve Hei ye fazlasıyla sinirliydi.

Geçmişi düşünerek koridorda ilerledi. Kendine olan öz güveni onda değişmeyen tek şeydi. Kendinden emin daima dik duran kişiliği ile ayakta durmayı başarabilmişti. Şimdi ise hiç tanımadığı biri için tanımadığı bir şeyle savaşması kendine verdiği söze ihanet etmekti.

Odanın önüne geldiğinde kapıyı çalmadan sinirle açtı. Tamda tahmin ettiği gibi Hei hevesle onu bekliyordu.

''Byun Baekhyun! sınırını aşıyorsun.Benim emrim altında çalıştığını unutma. ''

''Kovacak mısın beni ? Ahh! Ne kadar üzüleceğim tahmin edemezsin. (!) ''

Genç bayan sakince yerinden kalkıp karşısındaki adama yaklaştı. Ellerini formasının yakalarına koyup düzeltti ve adamın gözlerine baktı.

"Formanın yakasını hala kendin düzeltemiyorsun Baek "

Baekhyun Hei nin ellerini tutup fırlatırcasına ittirdi.

''Baek bana daha nazik davranmalısın. Bazı şeyleri sana tekrar tekrar hatırlatmak istemiyorum. Beni buna mecbur bırakma. Neyse hadi gel benimle. Sana odanı göstereceğim."

Odadan çıkıp hastanenin en üst katına çıktmışlardı. Hei Beakhyun nun elini tutup onu duvarları mavi olan odaya doğru çekti.

"Burası senin odan. Sevdiğin gibi her şey bak. Tüm duvarları maviye boyattım. Senin için."

"Senden böyle bir şey istemedim ki ben!"

Hei ortada duran masanın üstüne oturdu ve bacak bacak üstüne attı.

"Bu kat tamamen sana ait. Kapıda iki görevli olacak ve birde şifre. Sen ve belirlediğin ekibin dışında kimse buraya giremeyecek buna bende dahil. "

"Yani ben buradayken istediğim kişiler gelebilir öyle mi ?"

"Aynen öyle. Hala çok zekisin tatlım. "

" Bu işi sevdim buradayken iznim olmadan yanıma gelemezsin ve sen olmadan çok daha rahat edebilirim.'' Yan gülümsemesini zafer sunarcasına karşısındakine taktim etmişti Bay Byun.

"Daha asi olmuşsun. Eskiden bu kadar sert değildin sen."

"Yer yüzünde her gün bizim hissedemediğimiz büyüklükte depremler olur Hei. Tıpkı insanların her gün biraz daha değişmesi gibi. Ben her gün biraz daha değiştim. Bu bir anda olmadı. Sadece sen çok geç fark ettin."

Hei ayaklarını sallayarak konuşmaya devam etti.

"Hastan şuan alt katta bir serviste yatıyor. Henüz ne olduğunu bilmediğimiz için karantina altında. Yanına kimse giremiyor maalesef. Yani elini çabuk tut Baek."

SalgınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin