İyi okumalar.
Kafamda ki sesleri susturabilmek adına kulaklığı adeta beynime kadar sokmuş son sesle müzik dinliyordum.
Bayılıp hastaneye kaldırılmamın üzerinden iki gün geçmişti. Ben bayıldığım da Baran beni hastaneye kaldırıp uyanana kadar başımda beklemiş ben uyandıktan sonra da doktorla konuşup gitmişti.Sonra zaten babam gelip çıkarmıştı hastaneden.
Şimdiyse odamda hiç bir şey yapamadan oturuyordum. O adam belki de hala peşimdeyken ben burda boş boş oturuyordum.
Melih.Kızmış mıdır bana? Katili ortalıkta gezerken hiç bir şey yapamadığıma. Üzülmüş müdür ki şimdi?Ama biliyordur elimden bir şey gelmediğini. Zaten gelse ona neler yapacağımı da biliyordur.
Onu o kadar özlemiştim ki. Sanki ben kör birisiymişimde o da güneşmiş gibi. Hasretim o kadar büyük ki ona. Şimdi karşımda dursa içime sokabilecek kadar çok sarılırdım. Çok özlemiştim çok.
Gözlerimde biriken yaşı elimle def edip yatağa uzandım. Kulaklığımdan Sertap Erener'den olsunun sesleri yükseliyordu.Gelen bildirim sesiyle telefonumun ekran kilidini açıp gelen mesajı okudum.
Kimden:Baran
"Nasıl oldun?" Bir dakika ben onun numarasını kaydetmemiştim ki.
Kime: Baran
"İyiyim. Ama sen benim numaramı nereden buldun? Ayrıca senin numaran neden bende kayıtlı?" Telefonun ekranını kapatıp beklemeye başladım. İki dakika sonra gelen bildirim sesiyle tekrar elime aldım telefonu.
Kimden:Baran
"Sen hastanede baygınken telefonunu karıştırmış olabilirim. 😉"
Kime:Baran
"Özel denen bir şey var ama değil mi?" Hayır yani daha yeni tanıştığın birinin telefonunu kurcalamak nedir?
Ben bunları düşünürken bildirim sesi yükseldi.
Kimden:Baran
"Hayatını kurtardım?" Söylediği şeyle ister istemez sırıttım.
Kime:Baran
"Ego?"
Kimden:Baran
"Ben mi?Ben. Ben ve ego? Güldürdün."
Kime:Baran
"Evet sen. Sen ve ego. Asıl sen güldürdün."deyip komidinin üzerindeki bir bardak suyu aldım. Bu sırada bildirim sesi geldi ama ben suyu içip telefonu elime öyle aldım.
Kimden:Baran
"Ego değil o özgüven." Bir süre ne yazacağımı düşünüp parmaklarımı klavyede gezdirdim.
Kime:Baran
"Sen öyle diyorsan. Yine de bir tavsiye herşeyin fazlası zarar.😉 Neyse çok konuştun sonra görüşürüz." Deyip kendi kendime sırıttım.
Farklı bir enerjisi vardı. Bir yanı çok neşeli bir yanıda hüzün kaplıydı sanki. Değişik bir karaktere sahip olduğu zaten kesindi ama bir yandan da iyi hissetirebiliyordu.
Telefona bildirim gelince tekrar elime aldım.
Kimden:Baran
"Emin ol çok yerinde. Ayrıca ben çok konuşmuyorum ve görüşürüz." Yazdığı şeyi okuyup telefonumu tekrar yatağın üzerine bırakıp ayağı kalktım ve banyonun yolunu adımlamaya başladım.
Suyu açıp üstümü çıkarmadan altına girdim. Sevdiğim şeylerden birisiydi bu.
Yaklaşık on dakika sonra kıyafetlerimi çıkarıp iyice yıkandıktan sonra duştan çıktım. Odama geçip bordo örgü kazağımı ve siyah yüksek bel pantolonumu giydim. Ayağıma da çorap geçirdikten sonra kol çantamı alıp telefonumu içine attım ve aşağıya inmeye başladım.
