Mina huzur dolu uyurken eser birden uyandı. Hava kararmış ve sogmustu. Sonra minaya bakti ve gülümsedi. Öyle masum öyle güzel gözüküyordu ki eser hayranlıkla onu izliyordu. Sonra eline telefonunu alarak saate baktığında saat 21: 00 di. Eser hemen minayi dürtüp kalmasını sağladı. Mina hafif sersemlikle " noldu niye uyandirdin beni? " diye sorunca eser gülümsedi " prenses eve gitmek istemiyor mu yoksa?" Diyince mina aklından ne çok isterdim seninle kalmayı ama diyerek " yok ondan değil uyuduğum yerde huzur vardı da o yüzden kalkmak istemedim " diyince eser güldü. " hadi kalk bakalım uykucu daha fazla geç olmadan seni evine bırakalım. " diyince minayi ellerinden tutup kaldırdı. Mina üşüdüğünü anlayınca kollarını sivazladi. Eser ustundeki bir katı çıkartıp minaya verdiğinde
M: teşekkür ederim ama sen üşüyeceksin şimdi. Dedi eser üzerindeki uzun kollu t- shirt u gösterip
E: benimki uzun kollu senin alman daha mantıklı. diyip göz kırptı. Mina elindeki hirkaya iyice sarıldı. Ve eser şoförünü aradı. Şoförü gelir gelmez bindiler arabaya. Minalarin konağa geldikleri zaman mina inerken eser " görüşürüz prenses iyi geceler" diyip el salladı. Mina da " iyi geceler " diyip konağa doğru ilerledi. Konağa girince herkes ona meraklı gözlerle bakıyordu. Mina gülümseyerek " uyuya kaldım " diyince babannesi " üzerindeki hırka kimin?" Diye sordu mina hiç belli etmeden " benim babannecim kimin olabilir " dedi ve karnının aciktigini söyledi. Masa hazırdı. Mina ellerini yıkayıp masaya oturdu. Babannesi minaya bakti ve
" sana bir suprizimiz var mina." Dediler. Mina gozlerinin içine bakarakM: neymiş o hadi söyleyin?
B: cansuyla konuştum ve buraya çağırdım. Yarın sabah burda olucak. Hem sende tek başına sıkılmazsın. Diyince mina üzülmüş bir şekilde cevap verdi
M: hıhı iyi yapmışsınız. Ben doydum size afiyet olsun. Diyip yukarı çıktı. Neden geliyordu ki bu off şimdi ne yapıcakti? Eseri nasıl sakliycakti cansudan ? Derken pijamalarini giyip bugünü düşünmeye başladı. Eserin hirkasi yanındaydı orda da kalacaktı. Bu düşünceleri bir kenara itip telefonuna gelen mesaja baktı.
E: yarın sana büyük sürprizim var cadı. Eserin bu yazdığına mina çok sevinmişti. Eser ona vakit ayırıp sürprizler hazırlıyordu. Onu düşünüyordu. En önemlisi mutluydu minanin yanında olmaktan...
M: aa harika neymiş süpriz? Dedi mina merakla.
E: süpriz söyleyecek olmasam neden sana sürprizim var yazıyım? Diyince gülümsedi mina.
M: him bak bu doğru. O zaman yarın kaçta ve nerde?
E: saat 10 da çarpiştığımız yerde. Diyip göz kırpan emoji atti minaya mina heyecanlandı.
M: su an meraktan catliycam o yüzden erken yatıp çabucak sabah olmasını bekliycem. Dedi
E: o zaman iyi geceler sana cadı. Yazdı minada iyi geceler yazıp telefonu kenara koydu şimdi güzelce uyuyabilirdi.
Sabah erken kalkıp hazırlanmaya başladı mina. Saçlarını alttan iki kulak yaptı ve güzel bir şapka taktı. Hafif bir makyaj yaptı ve ne giyeceğini seçmek için dolabın karşısında dikildi. Mavi dar bir pantolon çıkardı. Uzerinede bol bir beyaz üst giyip t- shirtun bir kısmını içine soktu. Ardından beyaz bir spor ayakkabi giyerek boy aynasinin önüne geçti. Hazır olduğunu anlayınca parfumunu sıkıp çıktı odadan. Sessizce aşağı indi babannesi arkasından " nereye mina bu saatte kahvaltı etmeden."Dedi. Mina arkasını donup" babanne ben ilk fırına uğrayacağım ordanda cayirlara gidicem kahvaltimi yapınca biraz golün orda takılıp geri gelcem." Dedi mina. Babannesi ikna olmuşa benziyordu. " erken gel bak cansu gelecek karşılamaya yetiş onu" diyince yüzü düştü hatirlatmasalar olmuyor sanki " tamam çalışırım ama nereye gittiğimi ona soyleme lutfen " diyince şaşırdı babannesi " peki kızım sen bilirsin " diyince rahatlamıştı mina ve koşarak konaktan çıktı. Eser onu bekliyordu.
E: günaydın prenses
M: günaydın. Birazcık geç kalktim beklettiysem özür dilerim. Dedi mina
E: yok bende yeni geldim zaten. Diyince mina
M: ee sürprizim nerde ? Diye sordu. Eser ona bakıp
E: ne sabirsiz çıktın mina bekle biraz süpriz ilerde. Diyince mina zipladi yerinden. Ve sürprize doğru ilerlerken mina uçan balonları görmüştü. Daha da heycanlaninca eser minanin o yeşil gozlerini bağlamıştı. Sonra minanin elini tuttu düşmemesi için ve sürprize doğru ilerlediler. Eser minanin gözlerini acar açmaz şoka girmişti mina. Eserin boynuna sarılıp yanaklarindan öptü ve daha da sıkı sarildi. Eser de ona karşılık verdi ve mina eserden ayrılıp sürprize bakti tekrar. Sonra esere dönüp
M: sen sen nerden biliyorsun?
E: boşver orayı sen nasıl begendin mi? Diye sorunca eser mina
M: beğenmek ne kelime ba-yıl -dim. Dedi mina ve tekrar sarildi esere. Eserde ona sarildi ve " hadi üfle bakalim mumlari yoksa birazdan seni yiycem yemek yerine." Diyince mina bir dilek tutup uflemisti pastasını. Çok ama çok mutluydu hayatında geçirdiği en güzel doğum günüydü. Eser yemekleri tabağa doldururken " sen çok zayifsin sana fazla koyayim ki kilo al birazcik " diyip sırıttı. Mina " kilo almamak için yemiyorum " dedi ve güldü. Onlar yemeklerini yerken eser hediyesini vermek için kalkip minanin yanına oturdu " aç bakalım beğenecek misin? " diyince mina hemen kutuyu alıp açtı " içinde o kadar küçük yavru bir köpek vardı. Mina yavruya bakıp esere sarildi.
M: s- sen çok güzel dusunmussun. Ben ıstanbul a gidince senin yokluğunda bu küçük köpeğe sarılırım artık . diyip köpeği eline aldı ve oksamaya başladı. Eser hayranlıkla izliyordu minayi.
E: ne koyacaksın ismini?
M: ıımmm bir dusuniyim... bulamadim sen fikir versen ? Diyip esere döndü
E: bence bidik koy diyip siritti. Aa hadi ama güzel isim bidik. Diyince mina hala esere bakiyordu
M: peki canım seni mi kircam diyip yavruyu kucağına alıp sevmeye başladı.
E: acaba almasamiydim? Çünkü bu gidişle sen beni unutcan. Diyip sitem etti. Mina ona bakıp gülümsedi.
M: senin yerin ayrı merak etme. Dedi ve o anda telefonu çaldı. Arayan cansuydu.
E: acsana belki önemli bir şeydir. Diyince mina göz devirerek açtı telefonu.
C: alo nerdesin kız sen ben geldim sen yoksun yine ortalarda.
M: şey benim biraz isim var sen takil akşama doğru gelcem ben. Diyerek gecistirdi cansuyu.
C: yer bildir bana bende gelcem. Dediğinde
M: olmaz gelme yani benim tek kalmaya ihtiyacim var neyse ben kapatiyorum görüşürüz. Diyip kapattı telefonu. Eser ona bakiyordu." Arkadaşım gelmişte nerdesin diyo o yani başka bisy yok hadi biz devam edelim " dedi ve esere gülümsedi. Eserde " şimdi ne yapmak istersin ? " diye sordu minaya.
M: keşke burda park olsaydı. Diyerek üzüldü.
E: eser sana park bulamam ama salıncak olan bir yer biliyorum. Dediğinde mina heycanla
M: hadi gidelim eser lütfen. Diye yalvarircasina bakti ona . Eser gulumseyerek elinden tutup kaldırdı minayi ve ilerlemeye başladılar. Orman gibi bir yere doğru ilerliyolardi. Ama su sesi de geliyordu. Eser önündeki kocaman dalı çekince tüm guzellik ortaya çıkmıştı. Burası olağan üstü bir seydi. Bir şelale ve tam karşısında bir salıncak burası muhtesemdi. Mina esere bakıp gulumsedi ve salincaga doğru koştu.
M: e- eser burası harika biyer.
E: biliyorum çünkü ben buldum burayı. Diyince mina şaşırdı ve salincaga oturdu.
M: sallar misin beni? Dedi esere. eser evet anlamında başını salladi ve minayi sallamaya başladı. Mina çok mutlu gözüküyordu. Çok eğleniyor içten kahkahalar atiyoru. Minanin böyle gozukmesi onu da gulumsetmisti. Biraz sallandiktan sonra suya yaklaşıp ayaklarını soktular. Yavru bidik hala minanin elindeydi. Artık hava sogmaya basliyordu. Eser minaya bakıp " gitme vakti geldi prenses artık yola koyulsak iyi ederiz " dedi. Mina bitsin istemiyordu. Ama kafasini olumlu anlamda salladi. Ormandan çıkıp cayirlara doğru yürürken bir ses geldi
" MINA..."
Mina bu sesi bir yerden taniyordu. Eserle birlikte arkalarini donduklerdinde mina şoka girmişti. Eser sadece minaya bakiyordu. Ama mina tepki vermiyordu. Mina azıcık sınırlı azıcık üzgün sekilde" nerden çıktın sen?.." diye sordu karsisindakine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
RandomAşık olduğu adamla töre yüzünden zorla evlendirilecek olması minayi ne kadar mutlu etsede eser ve arkadaşları ne düşünecekler..?