AŞK'IN KARANLIK TARAFI

86 7 4
                                    

Multimedya da karakterler var.

"Peki " dedim

Hoca içeri girdi. Yanımda oturan kişiye baktı ama bişey demedi normalde olsa çok kızardı şuan neden ses çıkarmadı acaba.

"Ezgi!" dedi.

"Efendim Rüzgar"

"Neyse boşver"

Bu çocukta bi gariplik var ama ne neyse yakında çıkar kokusu.

"Peki"

Beyda ve Poyraz denen çocuk yanımıza geldiler.

"Ayakta gezmeyin " dedi hoca.

Elini bana uzatı suratı çok ciddiydi.

"Ben Poyraz 18 yaşındayım " dedi.

Bende elimi uzatım bunun da eli çok sıcaktı.

"Ben Ezgi 17 yaşındayım "

Sahte bi gülümseme yerleştirdi suratına.

"Ee hadi konuşalım " dedi Beyda.

"Ne konuşalım ?" dedim.

"Şişe çevirmece oynayalım "  dedi Beyda

"Çok saçma " diye yanıt verdi Poyraz.

Bu çocuk neden böyle acaba.

"O zaman şişe çevirmeden oynayalım sadece isteyen istediğine soru sorsun olmaz mı ? " dedi yine Beyda.

"Bak bu olur " dedi Rüzgar.

Poyraz zor da olsa onayladı oynamayı.

"İlk ben sorcam " dedi Beyda

Hepimiz onayladık.

"Poyraz'a sorcam nelerden hoşlanırsın "

"İnsan öldürmekten hoşlanırım 😉 " dedi.

Beyda ve ben saf saf birbirimize bakıyorduk.

"Şaka yapıyor " dedi Rüzgar.

"Hıhı saka yapıyorum "

Şimdiki sıra Rüzgardaydı

"Ben Ezgi'ye sorcam senin sevdiğin birisinin olduğunu biliyorum ama o seni sevmiyor hatta aldatı seni başka bi kızla oldu ya hani sen hala onu seviyor musun ?"

Kalbim'e iğnler batıyordu ve en önemlisi bunları nasıl biliyordu.

"Sanane ya sen nerden biliyorsun hem bunları " dedim

Ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

"Ben senin hakkında senden daha çok biliyorum bundan emin ol ve o çocuktan bir an önce vazgeçsen iyi olur sakın ağlama" dedi.

Tokat attıp tuvalette gittim. Hoca'yı falan önemsemedim.

Ağlamaya başladım canım acımıştı bunları neden yaptı şimdi bu tanışalı daha kaç dakika oldu sanki.

Tuvalet kapısı açıldı bu Rüzgar'dı.

"Ne işin var burda burası kızlar tuvalleti gözün mü kör defol  git " diye bağırdım ve ağlıyordum.

Sadece bana bakıp sırıttı.

"Siz insanlar bu kadar salak olamak zorunda mısınız ? O çocuğu unut  " dedi çok ciddi bi sesle.

"Sen sanki insan değilsin boş boş  konuşma unutmıycam o bana ne yapmış olsa da unutamam onu çok sevdim ben duydun mu hem onu unutmam senin ne işine yarayacak " dedim.

"Birincisi ben bir cinim ikincisi sen onu sevdin ama o seni kullandı üçüncüsü seni seviyorum dördüncü eğer onu unutmazsan o çocuğu öldürürüm beşincisi bi daha sakın ağlama sen ağlayınca canım yanıyor " dedi.

"Cin mi bende buna inandım zaten sanane ister ağlarım ister gülerim bu kimseyi ilgilendirmez " dedim.

Tuvalleten çıkacaktım ki kolumu tutup duvara yapıştırdı.

"Bana sakın bi daha karşı gelme bu senin için çok kötü olur duydun mu beni ve senin benden kurtuluşun yok çünkü ben sana mühürlüyüm "

"Kolum acıyor bırak " dedim.

Ama bırakmadı hala acıyordu.

"Seni sevmiycem biliyorsun demi " dedim.

"Beni seveceksin bunu biliyorum " dedi.

Kolumu bıraktı ve direk tuvalleten çıktım koşarak bahçeye çıktım.

Arkamdan geliyor mu diye baktığım da yoktu.

"Bana mı baktın ?" dedi.

Olduğum yerde sıçradım.

"Ya defol git niye anlamıyorsun sana karşı bi hissim yok daha seni tanıyalı kaç dakika oldu " dedim.

"Sen beni yeni tanıyorsun ama ben seni uzun zamandır tanıyorum ve sen bana aşık olacaksın " dedi kesin bi sesle.

Evet arkadaşlar bu bölüm bu kadardı umarım beğenirsiniz yorum ve oy yapmayı unutmayın...

AŞK'IN KARANLIK TARAFIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin