erkek kılığı

194 13 0
                                    

" Nesrin im.. Aşkım.. Birtanem" diye sıraladığımda gözlerini devirdi.

" hayır buse erkek kılığına girmeyeceğiz. Ona taktığının farkındayım " dedi.

" Başka nasıl girmeyi düşünüyorsun almıyor gaddarlar içeri " dedim. Bir umut ikna olmasını bekliyordum.

" Bırak pazartesi gelelim. Bir olaya daha hazır değilim. Daha okula girmeden böyle oluyorsa okulda ne olur acaba...almiyim ben " dedi. O kavga ettiği çocuğa hala sinirliydi.

Kıçımla kıçına vurdum
" hadi hadi naz yapma " dedim göz kırparak. Benim bu halime güldü.

Uzun çabalarım sonucu Benim dediğim oldu. Nesrin; siyah kot, Beyaz kazak şekli gömlek, ve siyah kapişonlu giyinmişti. Şapka takıp kapişonunuda örtünce kız olduğu anlaşılmıyordu.

Ben ise; siyah geniş tişört, siyah pantolon, siyah kapişonlu ve Nesrin inki gibi siyah şapkalıydım. Saçlarımız ve tipimiz fazla belli etmediği için kız olduğumuzu anlamaları zordu. Bir ayakkabılarımızı değiştiremedik. Nesrin ki siyah yüksek tabanken, benimki ise beyazdı. O kadar siyahın içinden ayakkabılarım kurtarıyordu beni.

Bekçiyi bu defa atlatıp kapıdan girdik. Sonunda okulun içindeydik. Nesrin bu durumdan hiç memnun değildi. ' Daha başımıza neler gelecek' diye kızıp duruyordu.

Bahçedeki erkek öğrenciler dikkatimizi çekti. Burası Asker Lisesi olduğundan dolayı ne yapacaklarını merak ettiğimden dolayı durup onları izledik. Bir kısım şınav çekerken diğer kısım barfix çekiyordu.

Nesrin," yalnız çocuklar taş hiç mi çirkin olmaz. Sanki seçe seçe almışlar " dedi hayretle.

" Valla hiç umursamıyorum. Bize bulaşmasınlar tipleri de kendilerinin olsun " dedim omuz silkerek.

Nesrin birden gülmeye başladı.
Delirdi herhalde. Anlamaz gözlerle bakarken
" sıkıysa bulaşsınlar. Diğer şerefsizler gibi olur sonları " dedi
Bunun üzerine bende gülmeye başladım. Nesrin bir ara o çocuğun şeyini eziyordu. Bunlara napar tahmin edin 😀😀

" Ne güzel dövdük ama " dedim tekrar aklıma gelince.
Nesrin birden ciddi ifadesine büründü.
" Geçen sene de çok kavga ediyordun. O olaydan sonra sadece bugün kavga ettin. Hem de iki kere " dedi şaşırmıştı.

" iki değil üç ayrıca bu konuyu kapatalım... Hadi içeri girip bakalım " dedim. Konuyu kapatmaya çalışarak. Geçen seneki olay hakkında konuşmak istemiyordum. Bana sadece kötü anıları hatırlatıyordu.
Nesrin şınav çeken ve direkten atlayan çocuklara bakıp yüzünü buruşturdu.
" bize de bunları yaptırırlarsa Yandık demektir " diye söylendi.
Bana pek zor gözükmüyordu. Sadece şınavda iyi değildim. Kıçımla şınav çekiyordum resmen.

Okul dışarıdan bembeyazdı. Sanki hiçbir kötülük giremez dercesine. İçi ise rengarenkti. Ne katı ayrı renklere boyanmıştı. Ve duvarlarda resimler vardı.
Üst katları dolaştıktan sona en alt kata indik. Koridorlar fazla büyüktü. Okul se fazla geniş.
Alt katlarda ise bir sürü odalar vardı. Anladığım kadarıyla aktivite odalarıydı.

Nesrin," burası hem çok güzel. Hem de çok zorlu bir süreç bizi bekliyor anlaşılan " dedi.
" Müdürün bizi niye buraya yolladığı belli oldu. Bizden kurtulmak için zannediyordum ama anlaşılan kendimizi geliştirmemiz için yollamış... Keşke seni hiç bulaştırmasaydım" dedim
Allah bilir benim yüzümden nelerle karşılaşacaktı. Onun güçlü bir kız olduğunu biliyorum ama benimle buraya sürükendiği için bir yandanda suçlu hissediyorum kendimi.
" Delimisin kızım. Tabii gelecektim. Ayrıca tek derdin bu olsun. Zordan kaçıldığını kim söyledi. Meydan bizim güzelim kızız ama erkekleri aratmıyoruz. Her şekilde üstesinden geliriz " dedi ciddi ifadesiyle.
İyi ki böyle bir arkadaşım vardı be. Doğru söylüyordu. Erkek gibi kavga etmemiz bir yana hep erkeklerin içindeydik. Yeri geldiğinde erkeklerden daha hırslıydık. Şimdi bu lise ne kadar kötü olabilir ki?

Asker lisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin