Baba Kız Eğlenme Vakti!

184 13 1
                                    

Multimedya: Yiğit Başkomiser

Eve giderken aklımda o çocuk vardı. Ciddi anlamda çok tanıdığım birine benziyordu. Verdiği kıyafetlere kokusu sinmişti. Bu koku bana daha da onu hatırlatıyordu. Ama suç bende Allah ın bir hıyarını nasıl ona benzetiyorsam. Onun tırnağı bile olamaz o.

İtiraf etmek gerekirse yıllar geçse de unutmak yerine daha çok özledim onu. Bir gün karşılaşacağımızı biliyorum. Çünkü hissediyorum. Sevmek çok başka birşey. Bir kere kalbine yerleştirdin mi bir daha çıkmıyor.
Denedim. Hem de çok denedim. Bir yanım unutmak isterken, diğer yanım kalbimden silip atmaya çok uzak.

İçimde bir boşluk var. Sanki o gelmeden dolmayacakmış gibi. Ama babam yanımda olduğu sürece o boşlukta doluyor zamanla. İnsanı insan yapan bedeni değil,ruhuymuş meğersem. İnsanlığımı değil de benliğimi kaybettim ben. Bazen ne yaptığımı bilmeden ilerledim. Bazen güçlü olmaktan Yoruldum.
İnsanlar acımasız. Çok fazla acımasız.

Birinin canını yakmanıza gerek yok. Bela sizi bulursa bulaşıp bulaşmamanızı değil de nasıl kurtulacağınızı düşünürsünüz.

Eve geldiğimde ayakkabımla biraz boğuştum. Bağacıkları çözmek o kadar kolay değil. Nasıl becerdiysem ayakkabı kafama fırladı. Buda benim farkım işte.

Salona girdiğimde babam evdeydi. Annemin olmaması açıkça işime geldi.

" O başkomiserim evdeyiz ha " dedim dalga geçerek. Babam genelde evde çok nadir bulunur. Ve şuan niye evde olduğunu da az çok tahmin ediyorum.

" Geldin mi? küçük hanım. Ben de seni bekliyordum. " dedi.

Bak ben demedim mi tam tahmin.

Beynim bile benimle aynı düşünüyor. Çünkü o benim.
Off saçmalama moduna girecem anlaşılan.

Kalp atışlarıma aldırmadan
" demek haberi aldın. Bende babam niye evde diyordum." dedim.Hafif alayla. Zaten düşündüğümü söylemediğimde kendini rahatsız hissedenlerdenim ben. Fazla açık sözlülük bazen kötü sonuçlar doğuruyor ama ben her zaman için açık sözlü olmayı tercih edenlerdenim.

" Annen de duydu " dediğinde daha bir tedirgin oldum.
Annemin duyduğunu düşünmek başka birşeymiş babamdan duymaksa çok daha başka.

" Çok kızdı mı? " dedim babamın yanına koltuğa otururken.

" Ben diyim babaannen sen de ayı nejo. O derece." dedi. Babam böyle diyorsa durum ciddidir.
Babaannem zararsız ama çok geveze bir kadındır. Ama sinirlenince aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Adeta bir canavara benziyor.

Ayı nejo ise mahallenin ayısı. Bir gün yüzünün güldüğünü görmedim münafığın.Anca kabadayı havalarında. En son babam sayesinde indirmiştim havasını.

" Baba biliyorum. Yapmamam gereken birşeydi belki de. Ama ben her sustuğumda daha çok üstüme geldiler. Oysa susmak erdemlik değil miydi?. Ben sustum baba. Sustukça daha çok ezdiler. Özür dilerim. Yeminliydim kimseye el kaldırmayacaktım." dedim üzüntüyle. Bu durum beni fazlasıyla üzmüştü.

Babam beni kendine çekip sarıldı.
" Bu yemini sen yeterince tuttun.
Bu dünyada o kadar çok kötü insan var ki? Ne yaparsan yap kendi bildikleri gibi düşünürler. Karşıdaki ne hisseder umurlarında olmaz. Seni tanıyorum kızım. Sana bulaşmayana bulaşmazsın. Sana güvenim sonsuz. Bu yüzden sana kızmıyorum. Kızmam da" dedi.

Babam buydu işte ben Başkahramanım. Kalbimin en derinlerinde yer edinen insan.

" Ama annem senin gibi düşünmüyor " dedim. Babamın göğsüne iyice sokulurken.
Ve devam ettim. " o niye senin gibi değil ki? Niye beni anlamıyor baba." dediğimde içimde bir yerlerde bir acı hissettim. Babamın da kasıldığını hisse de biliyordum. Çünkü tanıyorum onu.

Asker lisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin