Cesaretlik

6.7K 196 6
                                    

boş sokakta bir süre sessizce birbirimize baktık.benim ona olan bakışlarım ; korku  ve meraklıydı. onun bakışları ise... boş ve ifadesiz.

''sen bana herşeyi yaptın ! ancak arkadaşlarıma yapamazsın'' yarenin morlaşmış yüzü aklıma gelince ürperdim. nerdeyse nefessizlikten ölcekti.  

''Başkasının sana zarar verebilceğinimi düşünüyorsun ?'' dedi sorumu duymazlıktan gelerek söyleyiş tarzı bi sorudan ziyade sertti . ses tonunda şaşırmışlık tonunu duyunca  bende şaşırdım. ilk defa bir duygusunu açıkça sezmiştim.

''sen benimken hangi siktiğim sana dokunabilir lan !''  bu sefer sesi daha da yükselmişti kulaklarımı tıkama isteğimi bastırıp  ona doğru birkaç adım attım.

''yarenin demek istediği şey bu değildi.yani... ben orda tek kalınca...''

''ister çöplükte ol ister burada sana, benden başkası dokunamaz.

''dilini alt dudağının içinde gezdirdi tekrar aramıza sessizlik  çöktü.

''Eğer seni sürtük yerine koysaydım seni orda becerirdim .'' kan dolaşımım durdu.karnıma ağır bir tekme yemiş gibi nefesim kesildi. 

''beni öyle görmüyor musun '' ?  aras  yalan söylemezdi. başı belaya girsin veya girmesin,karşısındaki kırılsın veya kırılmasın yalan söylemezdi. 

''Sana nie açıklama yapıyorum ki ben.hadi yürü.''  dudaklarımda ufak bir gülümseme belirdi. bu gülümsemenin nedeni bilmiyordum. engel olamadım.

''Bir de gülüyor ya yürüsene kızım ''. gülümsemem sırıtmaya dönüşürken, arasın yüzündeki anlık gülümsemeyi yakaladım. arabasına doğru yürürken biraz daha iyi hissediyordum.

 ******* 

Miraçların evi beklediğimden farklıydı .Etrafta fazla kimse yoktu ama mahalle bu saate kadar oyun oynayan çocuklarla doluydu. Bir çocuğun yırtık elbiseleri, kirli ayakları vardı. Ama o kadar tatlıydılar ki çamurlanmış futbol toplarıyla birkaç vuruş yapmak beni mutlu etmişti.  

''Saat çok geç değil mi? Aileleri nasıl izin veriyorlar?''

 '' Burada kimse kimseden korkmaz. O yüzden bu kadar rahatlar. Şu çocuklardan birinin kılına zarar gelsin, o zaman izle bütün mahalleyi .'' gözümü çocuklarda gezdirdim. Şimdi birini kaçırmaya çalışsam yaşarmıydım diye düşündüm. Muhtemelen 5 Dakikaya ölüm çıkardı .  

''Belalı mahalle desene.'' Dedim şakayla. 

'' Aynen öyle.'' dedi ifadesizce. Şuan oynayan o kirli çocuklar gözüme farklı görünmeye başladı. Kafamı sağa sola sallayarak düşüncelerimden sıyrıldım. Miraçın evi de bu mahallenin biraz ilerisindeydi. Öyle büyük bir ev değildi . İlk dikkatimi çeken bakımsız bahçesi oldu. Ölü bitkiler bu eve korkunç bir hava katmıştı. çizgi filmlerde olan vampir şatoları gibi. 

''Ben söylemeden bir kere direk eve girmeyi öğreneceksin.'' gözlerimi devirerek siyah kapıdan içeri girdim. Kapının önünde park edilmiş siyah modern bir araba vardı. Ev ve araba arasındaki zıtlıkları , gözlerim kapatmaya çalışıyordu. 

 '' Burası Miraçların evi mi?.''  

'' Hayır Miraç, ayaz ve Mertin evi ..''  

'' Bekarın evi?..'' 

 '' Evet..'' eve girmeden önceki tek kısa konuşmamız buydu. bir yanım bekar evine girmenin doğruluğunu ölçerken, bir yanım komşuların bakış açısıydı. Olmayan Komşuların.! 

'' Aslında yarenide alıp gitsem iyi olacak.'' ses çıkarmadı. Arabayı sokağın gerisine park etmiş olmasaydık, planım Yarenleri  de alıp eve gitmekti. Tabi arabayı park ettiğimizde bu fikrimden de vazgeçtim . kapı daha biz çalmadan açıldı. Hazalın açmasıyla gözlerimi kıpıştırdım.  

Bana AitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin