kahvemin üstünde biriken birkaç köpüğe baktım bardağımı köpüklü tarafa gelcek şekilde döndürüp kurumuş dudaklarıma yaklaştırdım fındık kokusu burnumu doldururken ufak bir duydum aldım
-masal kahveyle aşkmı yaşıyorsun allah aşkına. yaren söylenerek meyveli sudasını masaya bırakırken ona gözlerimi devirerek karşılık verdim
-evet en iyi aşk kahvedir. dedim sıratarak içimi ısıtan fındıklı kahvem.
-doritosun tek aşkın olduğunu sanıyordum doritos diyince yüzümü ciddi bir ifadeye bürüyüp tek kaşımı kaldırdım doritos efsanedir sakın onu birşeyle kıyaslama yaren bana malmısın bakışları atarken omuz silkip kahvemden bir yudumda aldım
-ben derse uçuyorum ilk ders edebiyatçı ömer hocanın öptüm çantasını kaparak hızlı adımlarla derse yetişmeye çalışıyordu
-benim acele etmeme gerek yoktu kahvemde son yudumunu içip kenardaki çöp kutusuna fırlattım masanın üstündeki test kitaplarımıda alıp sınıfıma doğru yürümeye başladım ilk dersim bedendi bu yüzünden sınıf boştu kitaplarımı ve çantamı sırama bırakıp soyunma odasına gidip eşofmanlarımı giyip aşağa indim
-hakan hocta nerde ya 2 haftadır derse girmiyor bizim sınıftan olan bir grup kız itiraz mırıntıları eşliğinde dert yakınırken gözlerimi devirdim hani ilkokuldayken size çok özel gelen hayranlık beslediğiniz bir hoca olur ya yalçın hocada bizim okulun çoğu kızlar için öyleydi zaten beden ögretmeni olduğu için sıkı bir vücuda sahipti kısacası yaşına göre baya iyidi
''çoçuklar toplanın'' müdürün iki sınıf ötede duyulacak sesiyle yerimden sıçardım bir kız bahçeye dağılan ögrençileri çagırmaya giderken eşofman altımı silkeyelerek ayağa kaltım müdürü pazartesi ve cuma günlerinden başka çok sık görmezdik zaten pazartesi ve cuma günlerini çıkmasının sebebi ise duyuru yapmasıydı şuan burda olması şaşırtıcıydı
''hadi çoçuklar ''... müdür birkez daha bağırdığında çoktan kalabalık gruba karışmıştım .
-yalçın hocanız tayin edildi.. sözünü bitirmeden sınıftan gelen uğuldamalarla sesini birazdaha yükseltii
susun da artık dinleyin.. onun yerine yeni bir beden ögretmen geldi sanırım birazdan burda olur ilk günden nasıl geç kalıyorsa müdür saatine bakıp söylenmeye devam ederken omuz silkerek oturduğum yere geri yöneldim zaten önemsiz bir dersti haftada iki kere beden yapmak bile gereksizdi
telefonumu elime alarak sosyal medyada gezinirken güneşi engelleyen bir gölgeyle kafamı kaldırdım gerçek hayata gerçekten kötü insanlar vardı ama hikayelerde ki gibi entirka çevirinlere daha rastlamamıştım umarım rastlamazdım da ama bana göre dünyada en korkulacak tipler senin arkadaşınmış gibi davrananlardı tuğbada bunların somut örneğiydi
-''selam canım,nasılsın'' dişlerimi birbirine bastırarak yüzüme bir gülümseme yerleştirdim yanıma bacak bacak üstüne atarak oturuken telefonu cebime sıkıştırdım
-iyim canım sen.. bir kutu çilekli sakız çıkartarak 2 tanesini ağızına attı bana uzatıgında kafamı iki yana sallayarak reddettim sakızı cok nadir çiğnerdim ki çiğneyleri pek sevmezdim
-bende iyide siz şu erayla baya yakınsınız '' neden geldiği belli olan tuğbaya sabırla baktım ancak o inat yapmak istercesine sakızı ağızında dolandırmaya devam etti ona numaramı ulaştırsana bende sana makyaj yapmayı ögretirim biraz ihtiyaçın var .yüzümü avucunun içine alıp sağ sola çevirdi
-evet kesinlikle ihtiyaçın var. bir şey söylememe izin vermeden yüzümü sertçe ellerinden kurtarıp ayağa kaltım
-bence seninde biraz peçeteye ihtayaçın var yüzün badanadan gözükmüyorda ona gülümseyerek el sallarken tuvalete doğru yürümeye başladım okuldaki çoğu kişi makyaj yapıyordu ancak tuğba gibiler cok abartıyordu. tuvalete girer girmez musluğa yaklaşarak yüzüme su serptim havalar sıcak olduğu için bu sularada yansıyordu su ılık olduğu için pek rahatmasamda iyi geldi bir süre sonra tuvalleten cıktığımda bizim sınıf sıraya dizilmiş rahat pozisyonda beklediklerini gördüm adımlarımı hızlandırarak yeni gelen hocanın simasını göremeye çalışıyordum sırtını gördüğüm için yüz tipini görmesemde yapılı birine benziyordu yanlarına varmama 2 adım kala bana dönmesiyle olduğum yerde kaldım vücudum anında buz keserken başımın döndüğünü hissetim Aras karşımda siyah -tshrt ve bol bir eşofmanla dikilirken dilimin tutulduğunu hissetim o kadar haraketsizdim ki sınıfta çoğu gözler bana dönmüştü yamuk bir gülüşle bana doğru bir adım attığında anında tepki vererek bi adım gerildim
-geç kalan ögrencimizde gelmiş. elinde yeni fark ettiğim sınıf defterini açarak bişeyler karaladı geç kalan ögrençilere affım yok. sırıtınışı yüzünden silinip sinsi bir hal alırken geriye doğru koşmaya başladım kızlar tuvaletine girip boş kabinin birine girip kapayı kitledim sırtımı duvara dayarak göz yaşlarımı serbest bıraktım hıçkırıklarak boğulurken yaşaçaklarımın düşüncesi çığlık atmama neden oldu tek isteğim gözlerimi bidaha açmamaktı
VEEE İŞTE YENİ BİR BÖLÜM DAHA ARKADAŞLAR HİKAYE BİRAZ KARIŞTI YB ANLAYACAKSINIZ HERŞEYİ VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN SEVİLİYORSUNUZZZ :)))
