OHA

2K 116 41
                                    

Dostlar ya hikayeye olan ilginizden dolayı hepinizi takdir ediyorum.Takdir demişken, belge diye babayı alınca tabi insan :D neyse geçelim bu konuları.Bu arada kapak olmuş mu?Yoksa değiştircem.

Oy anam çok konuştum ben. Hepinize iyi tatilleeerrrr....!!!!!

---------------------------------------

Bölüm-5 OHA

Babamın peşinden takılmış tüm aile, amcamın camış kadar limuzinine bindik.Eh,söylemeden de geçmiyim,amcam Bill Gates gibidir meğşallah.Paraya para demiyo ehe ehe.

Biz bu mutangımsı şeye (nasıl sığdık bilmiyorum) binip amcamın evine gitmek üzere yola koyulduk.

Arkama yaslanmış yolculuğun tadını çıkarıyordum.Kendimi bu arabanın içindeyken Tıransformıns taymış gibi hissediyordum.Antalya'yı camdan karış karış inceliyordum.Çok güzeldi ama İstanbul kadar değil..

Nihayet yolculuğumuz sona ermişti.Sıra halinde arabadan indik.

......

'Amcamın evi' diye adlandırılan, ama maşşaaaağllahh adeta 'Amcamın Malikanesi' ya da 'Amcamın Dünyası' olan yere giriş yaptık.

İçeriye giriyordum.Tam ayakkabılarımı çıkarıyordum ki, mafya kılıklı adamlar,bana tip tip baktılar.

Meğer ayakkabı çıkartılmıyormuş.

Bu ne lan?Ben böyle rahat etmem ki?He illa sosyetik olacaklar he!

Cık,cık,cık..

Salona girmedim,adeta salon bana girdi.Evet yanlış okumadınız,o biçim yani.Amcacığım ben anlayamıyorum.2 çocuklu bişesin. Neyine yetmedi 3-5 metrekare?! Fazlasını bizim eve yatırım yapsaydınız?Yazıktır,günahtır ya.İsraf lan israf!Hayır biz afedersiniz götümüzü koyacak yer bulamıyoruz,onlar koyulacak yere göt bulamıyolar özetle.

Salona girdiğimiz gibi amazon kadar koltukta oturan yabancı uyruklu yengem,bizi kucaklamak için ayağa kalktı.Bu uzuuuuuuun aileler sarılması faslının ardından herkes koltuklara geçti.Koltuğa oturmadan her ne kadar içimden "Bende bu koltuğa oturacak göt yok."diye geçirsem de sonradan oturdum.

Büyükler birbirleriyle sohbet edip kahkahalar atarkene canı sıkılmış ben,koltuğa sinmiş öylece rüya gibi evi seyrediyordum.Marry Yengem yanıma gelip "İstersen kuzeninin yanına git,konuşun beraber."demesiyle isteksizce kalkıp mutfağa doğru yol aldım.

.....

Koridorda da takım elbiseli adamlar,töbe Kurtlar Vadisi'ni andırıyo.Mutfak adlı Restorant parçasına girdim.Orda kollarını bağlamış,gıcık bakışlı,kuzenim olduğunu tahmin ettiğim siyahi çocuğun yanına gittim.Daha önce hiç o kuzenimi görmemiştim. Babamın anlattığı kadarıyla çok şımarık,serseri ve amcamların sürekli şikayetçi oldukları biriymiş. Kötü huylarının yanında,müzikte çok yetenekliymiş.

Şöyle baştan aşşağı süzdüm.Hakkatten de şımarık ve serseri bi tipi vardı.Bonus kıvırcık kafalı, gülmeyen,yeşil kısık bakan gözlü, siyahlı giyen biriydi.Konuşmayı hiç te başlatacağa benzemiyordu.Ben başlattım.

"Em şey,merhaba!Sen Carl olmalısın,ben Deniz."

Bana doğru dudağını tiksinmiş gibi yapıp döndü.

"Açık konuşiyim mi?UMRUMDA DEĞİL!"

Yok ya!Ben sana bayılıyordum zaten!1 numaralı fanınım ya!Hatta ne diyosun,boynumda ismini dövme bile yaptırdım!

Haspinalaaaah,mevle mekil yav! Yine bir arızalı tip!

Hiç istifimi bozmadan konuştum.

Hay Maşallah!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin