Eve geldikten 1 saat sonra kapı açıldı ve salonda oturduğum koltuğa gömüldüm.
Gelen Ateşti. Salona girdi ve etrafa göz attı. Önce beni görmedi. Sonra yukarı kata çıktı.
Ben ise arkasında ilerledim sinsice.
Yatak odamıza girdi ve dolaba ceketini atıp üzerini çıkardı. Baksır ile kaldığında banyoya girdi.
Sanırım duş alacaktı. Banyoya girdikten 30 saniye sonra su sesi geldi kulağıma.
Parmak uçlarımda odaya girdim ve yatağın üzerine bıraktığı kıyafetleri kokladım. Kadın kokmuyordu...
Bir saç teli felan bulurum diye baktım ama yoktu.Dolaptaki cekete doğru ilerlerken halıya ayağım takıldı. Ağzımdan istemsizce bir "Ahhh" ses çıktı.
Lanet olsun yakalanacağım. Umarım duymamıştır.
Dolaptaki ceketini elime aldım ve kokladım. Kadın kokmuyordu ama sanki biraz ağırdı...
Elim ile ceplerini kontrol etmeye karar verdim.
Sanki iç cebinde bir şey vardı.
İç cebine elimi daldırdığımda bir kutu elime değdi. Büyük bir kutu.
Elime alıp inceledim siyah kadife dokulu kutuyu. Takı kutusuna benziyordu. Kutuyu açtım ve içinde parıltılı, çok güzel bir gerdanlık vardı.
Bunu bana mı almıştı... Çok güzel, çok zarif...
ATEŞ'İN AĞZINDAN
Eve geldiğimde salona göz atıp yatak odasına çıktım. Masal salondayım. Ama görmemiş gibi yapmıştım.
Üzerimi çıkartıp duşa girdim. Zaten Masalda odanın dışından beni gözetliyordu.
Suyu açtım ve kapının ağzına gelip kapıya kulağımı dayadım. Büyük bir ihtimalle Masal odaya girip kıyafetlerimi kurcalayacaktı.
30 saniye geçmeden sakar Masalın sesini duydum.
Şüphelerimde haklı çıkmıştım, benden şüphelenmişti. Gelirken aldığım takıyı iyi akıl etmişim.
Yüzümde kocaman piç sırıtışı denilen sırıtış oluştu. Duşa kabine girdim ve vücudumu ıslanana kadar bekledim. Sonra belime havlu sarıp çıktım.
MASAL'IN AĞZINDAN
Hızla salano indim. Ay çok güzeldi gerdanlık. Demek ki telefonda kuyumcu felan ile konuşuyordu sanırım. Zarif kocam.
Ay yukarı gidip baksam mı? Evet, evet... Diye geçirdim içimden ve ayağa kalkıp yukarı kata doğru ilerledim.
Yatak odasına girdiğimde Ateş belinde havlu ile banyodan çıkıyordu.
Öffff abi o ne biçim vücut. O ne biçim kas. Bence bu adam kasları ile doğdu. Kesin bilgi...
Kapının kasasına yaslanmış onu izlerken ki beni gördü. Ve sırttı.
"Neye bakıyorsun öyle..."
"Yaşam kaynağıma... " dedim onun gözlerinde dalarken. Tatlı bir şekilde sırtttı ve
" Gel buraya" dedi kollarını iki yana açarken.
Hızlı adımlarla ona doğru yaklaştım ve yarıçıplak vücuduna sarıldım.
"Seni seviyorum, seni çok seviyorum" dedim ve kafamı onun göğsüne gömdüm.
Çok korkmuştum. Ters giden bir şeyler var diye çok korkmuştum. Neyse ki her şey yolundaydı.
Nerden gelmişti aklıma böyle kötü şeyler. Ateşe söylesem bana kızardı kesin.
Burnumu çekince Ateş ağladığımı fark etmiş olacak ki benden biraz ayrıldı.
"Sen,.... Sen ağlıyor musun?" dedi.
Sulu gözlerle ona bakarken suratı düştü.
"İyi ama neden? Bir şey mi oldu?" dedi iki eli ile yüzümü sarıp baş parmakları ile göz yaşımı silerken.
"Bu zamana kadar neler yaşadığımız geldi aklıma. Birlikte olabilmek için ne çok acı çektik. Hep 3.kişiler karıştı ilişkimize. Bizi bize bıraksalardı ne kadar da güzel olacaktı her şey. En azından yıpranmazdık bu kadar. Olup, olmadık yerde aklımıza kötü şeyler gelmezdi.." dedim ve ağzımdan istemsizce hıçkırık çıktı.
Gözümde ki yaşlar daha da hızlı akmaya başladı.
"Kıyamam... Sen ağlama. Dayanamam. Sakın ağlama sen.... " dedi bana sarılırken. Kulağıma eğilip devam etti.
" Düşünme abuk subuk şeyleri. Bak yanındayım ve hiç bir şey olmayacak..."dedi kolları ile beni hiç bırakmayacakmışçasına sarılırken.
Ağlamaya devam ettiğimi anlayınca yine ayrıldı benden.
"Ne yapıyorsun sen. Yarın evleniyoruz bu ne hal. Düğünde gözlerinin şiş mi olmasını istiyorsun?" dedi.
O sıra sırıttım. "Tabi ya biz yarın evleniyoruz dimi" dedim.
Önüme gelmiş saçımı kulağımın arkasına sıkıştırırken, "Evet. Ne güzel dimi boyumuz kadar bir oğlumuz, bir de karnında bir kızımız var." dedi sırıtarak.
Sinirle omzuna vurdum. "Ne dalga geçiyorsun ya. Ne yani olamaz mı?" dedim.
"Evet olabilir. Bizim yaptığımız şey şu; önce erkek, sonra kız çoçuk yapıp en son evlenmek. Biz sanırım tersten anlamışız konuyu önce evlenip sonra çoçuk yapmalıydık Masalcım" dedi sırıtarak.
"Ben sana gösteririm Masalcım ı..." dedim ve omzuna vurdum.
O ise benim şaka ile vurduğum darbelerden gülerek kaçıyordu. İyice çoçuk olmuştuk.
"Ateş basma ayakların ile yatağa" dedim yatağa çıkıp diğer tarafa geçen Ateşe.
"Sende kovalama" dedi. Aslında oda biraz genişti. Ona elim değiyor vuruyordum zaten. Ama yinede küçük bir çember çiziyorduk odada.
Birden Ateşin üzerine fırladığım da birlikte yatağa düştük. Şuan ondan utanmam sizce garip bir şey mi?
***************************
Sabah olmuştu. Uykucu müstakbel kocam hala uyuyordu. Uykucu. Bugün düğünümüz vardı. Ve bizim kalkıp hazırlanmamız gerekti...
Yataktan kalkıp çıplak vücuduma beyaz çarşafı doladım ve dolaba doğru ilerledim. Alt iç çamaşırımı geçirdikten sonra sütyenimi kollarımdan geçirdim.
Arkadaki kopçelere ellerimi uzattığım da vücuduma sardığım çarşaf biraz aşağı kaymıştı.
Birden ensemde soğuk bir nefes hissettim. Hemen ardından ellerimin arasında bir el.
Kopçeyi arkamda ki Ateşin ellerine bırakarak onun yapmasına izin verdim.
Kopçeyi takmış olacak ki ellerini belime sarıp boynuma bir öpücük kondurdu.
*********************
OMG! Ateş bir şeyler çeviriyor gençler. Umarım Masal üzülmez. Umarım yanlış anlamıştır.
O değil de şuan yüzümde tam olarak piç sırıtışı var. Benden söylemesi. Masal üzülecek. Çok üzülecek. Ve ateş... Neyse ben sustum. Size keyifli ve heyecanlı okumalar.
Tarih 26 Şubat 2017
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atarlı Melez 2
VampireSeverek okuduğunuz Atarlı Melez kitabına yoğun istek dahilinde İkinci kitabını yazmaya başlıyorum. Bakalım Masal ve Ateşin başına neler gelecek... KÖKENLER GELİNCE ATEŞ ÇOK DEĞİŞECEK VE MASAL... devamı kitapta. Kitap tasarımı: "Ruhsuzkalemler"e te...