2 AY SONRA
Neler olmuştu Ateşe böyle? Benimle hiç ilgilenmiyor, hep bana ters davranıyordu. Geceleri eve gelmiyordu. Kimi zaman hiç gelmiyordu. Sabahlara kadar onu beklemek artık çok zoruma gidiyordu.
Bir işler çeviriyordu. Benim arkamdan işler çeviriyordu. O, Martin ve Sophie. Üçü birlik olmuş bana kötü şeyler yapıyordu.
Ateşten iyice uzaklaşmıştım. Daha doğrusu o benden uzaklaşmıştı ve bende ondan uzaklaşmak zorunda kalmıştım.
Böyle olmasını istemiyordum. Eski Ateşi istiyordum. Beni seven, yanımdan ayrılmayan, benim için kendinden vazgeçen Ateşi.
Aslında Martin ve Sophie gelmeden önce böyle değildik. Kökenler gelince işler değişti. Kökenler gelince Ateş değişti.
Martin ve Sophie bana çok yapmacık geliyorlardı. Sanki rol yapıyorlardı karşımda. Gerçi onları da görmüyordum ki uzun zamandır.
Martin desen 1 ay önce karısı Güneş ile bir tatile çıkmıştı ve gelmesine 1 hafta vardı.
Ben ise tüm gün evde oturuyor, canım sıkıldıkça yemek yapıp iki çatal yedikten sonra çöpe atıyordum. Neredeyse hiç dışarı çıkmıyordum.
O değil de doğuma az kalmıştı. Çok az. Ha bugün, ha yarın doğuracaktım. Ama yanımda kimse yokken nasıl hastaneye gidebilirdim ki.
Depresyonda gibiydim. Hep uyuyordum. Her saniye uyuyordum. Bak yine gözlerim kapanıyordu. Yine uyku beni kollarına alıyordu.
////////////////////////////////////////////////////
Beyaz, bembeyaz bir yerdeydim. Ayakta duruyordum. Ellerim karnıma gitti. Şişkin olması gereken kızımın olması gereken yer dümdüzdü.Nereye gitmişti bebeğim... Sağa sola arkama bakmaya başladım. Olduğum yerde dönüyordum nedensizce. Korkuyordum. Bebeğimi arıyordum. Bebeğimi istiyordum...
Birden dönmem ile biri belirdi karşımda. Al saçlı, al sakallı değil. Bildiğimiz kirli sarı sakallı 25-30 yaşları arasında biri.
"Bebeğim nerede?" diye bağırdım benden 7-8 adım uzakta olan adama. Ona doğru bir adım atmaya çalışıyordum ama ayaklarım yere çakılmış gibi hissediyordum.
Çok kuvvetli bir güç sanki ayak tabanımdan beni yere sabitlemişti.
Neler oluyordu. Boncuk, boncuk terlemiştim. Karşımdaki yakışıklı diyebileceğimiz adam bana ifadesizce bakıyordu.
Tekrar dan "Bebeğim nerede?" diye bağırdım. Neden bu adama bebeğimi soruyordum? Bilmiyorum.
"Bebeğin bende değil." dedi.
"Peki ya nerde?" diye sordum.
"Bebeğini senden alacaklar, vermeyecekler. Ve sen, sen bir bilinmezliğin içinde kaybolup gideceksin tek başına." dediğinde ağlamaya başladım.
Birden karnıma sancı girmesi ile olduğum yerde kıvrandım. En son gördüğüm şey karşımdaki adamın bana samimi bir tebessüm ile gülümseyip elini bana uzatması oldu.
/////////////////////////////////////////////////////Gözlerimi açtığımda "Ahhhh" diye bağırdım. Rüyamda gördüğüm sancı meğerse gerçek hayatta yaşıyormuşum.
Koltukta kıvranırken ayağa kalktım. Koltuğa baktığımda ıslanmıştı. Suyum gelmişti. Doğuruyordum.
Sokak kapısına doğru gidip kapıyı açtım. Resmen iki büklüm bir şekilde dışarıya adımımı attım.
Ayağım kayıp popo üstü yere düştüğünde bir çığlık attım.
Kalkacak halim kalmamıştı. "İmdat yardım edin! Kimse yok mu?" diye bağırmaya başladım.
Bir umuttur biri duyardı. Telefonumu da almamıştım.
"İmdat kimse yok mu? Lütfen yardım edin ahhhh" diye bağırırken bahçe kapısı açıldı.
Bir genç kız girdi içeriye. Ardından ise bir erkek.
Erkeği görmem ile gözlerimi kocaman açıldı. Bu... Bu rüyamda gördüğüm adamdı. Bu olamazdı.
İkiside koşarak yanıma gelince kız "Neyin var iyi misin?" diye sordu. İyi olsam bağırırmıyım?
Hamile olduğum şişkin göbeğimden belli oluyordu zaten. Kız anlamış olacak ki "Doğum yapıyorsun sanırım." dediğinde hala gözlerimi genç adamdan ayırmadan başım ile onayladım.
Genç adam "Acil hastaneye gidelim." dediğinde sağ kolunu diz altı boşluğuma sol kolunu belime koyup beni kucakladı.
Kız evin kapısını kapatacakken ona bağırdım "Salondan telefonumu ve kapının orada ki bebek çantasını alır mısın lütfen ahhh" dedim feryatlar içerisinde.
Kız hızla eve girince genç adam beni kapıya doğru taşıdı.
Kaldırımda yürüyorduk. Beni hastaneye yürüyerek mi götürecekti bu adam?
"Hastaneye kadar beni taşıyacak mısın?" diye bağırdım. Acı çekiyordum, kıvranıyordum. Bağırmam doğaldı.
"Hayır arabam az ileride" dediğinde boynuna sardığım ellerimi daha çok sardım. Bir de düşmek istemiyordum.
Genç adamın omzunun üstünden arkasına bakınca kız koşarak yanımıza gelmişti.
Elinde ki anahtar ile arabanın kapısını açtı ve genç adam ile oturmamız için arka koltuğun kapısını açtı.
Genç adam beni koltuğa yatırdı ve diğer tarafa binip yanıma oturdu. Kız ise şöför koltuğuna oturmuştu.
Genç adam başımı alıp dizlerinin üzerine koyduğunda araba çalışmıştı bile.
Ben boncuk boncuk terlemiş ellerim karnımda kıvranıyordum.
Genç kız "Abi en yakın hastane nerede?" diye sorduğunda ben bağırdım.
"Beni özel Kanın hastanesine götürün." diye bağırdım. Orası Vampir ve Kurtadam hastanesiydi.
"Ben oranın nerede olduğunu bilmiyorum" dedi kız.
Genç adam "Sen sür ben tarif edeceğim. Oranın nerede olduğunu biliyorum." dedi.
Ben hala kıvranırken bağırıyordum.
Genç adam saçımı okşuyor "Geçecek sabret, geçecek." dedi.
Gözlerimi genç adamın gözlerine diktiğimde rüyam aklıma geldi.
Ne demişti "Bebeğini Senden alacaklar, vermeyecekler. Ve sen bir bilinmezliğin arasında kaybolup gideceksin tek başına."
**************************
Bir bölümün daha sonuna geldik. Kısa kısa yazıyorum. Uzun yazınca bölüm geç geliyor. Sonra da şikayet alıyorum. Aynı zaman bu kitap ile birlikte yazdığım "Kocam Bir Vampir" kitabına da göz atmanızı öneririm.
Keyifli okumalar...
Yayınlama tarihi 28 Şubat 2017
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atarlı Melez 2
VampireSeverek okuduğunuz Atarlı Melez kitabına yoğun istek dahilinde İkinci kitabını yazmaya başlıyorum. Bakalım Masal ve Ateşin başına neler gelecek... KÖKENLER GELİNCE ATEŞ ÇOK DEĞİŞECEK VE MASAL... devamı kitapta. Kitap tasarımı: "Ruhsuzkalemler"e te...