Polislere ifade verdikten sonra bavulumu almak için odama çıktım. Masamın üstünde bir not vardı. Şimdilik okuyacak havamda değildim o yüzden cebime sıkıştırdım. Bavuluma eşyalarımı tıktım ve aşağıya inip teyzemleri bekledim. Polisler bana teyzemlerin beni alacağını söylemişti. Beklerken intikam planımı gözden geçirdim. Bir iki dakika sonra teyzem ve kuzenim gelmişti. Teyzem harab olmuştu. Ağlamaktan gözleri şişmiş, burnu kızarmıştı.
"Ah, tatlım ben... Ben çok üzgünüm... Bu yaşta bunlar sana çok ağır gelmiş olmalı..."
Nedenini bilmiyorum ama bi an ben de onu teselli etmeliymişim gibi geldi. Belki de planımı uyguladıktan sonra onu bir daha göremeyeceğim içindir..."Teyze, o senin de kardeşindi. Üzüntümü anladığına eminim... Beni yanına alman bile büyük bir incelik."
Dayanamadı ve ağlayıp bana sarıldı. Bu kokuyu özleyeceğim...
........................................................................
Teyzemin evine yerleşeli iki saat oldu. Şimdilik kullanabileceğim bir odam vardı. Kapı çalındı ve kuzenim içeri girdi. Bir süre bana baktı. Benden 5 yaş küçüktü.
"Şey... Abla... Ben... Normalde bunu annemden isterdim ama yalnız kalması gerekiyormuş. Şey..... Yanında yatabilirmiyim?"
Aslında onlara kendimi alıştırmamak için hayır demem gerekirdi ama yapamadım. Son günlerde aşırı duygusallaşmıştım.
"T-tamam. Gel. Hem zaten sana söylemem gereken birşey var."
Yatağa geldi ve yorganın altına girdi. Ben de ona sarılıp kısık bir ses tonuyla konuşmaya başladım.
"Bak, eğer bana birşey olursa güçlü kalmalısın. Söz verirmisin?""Teyzem ve amcam gibi bir şey mi?"
"Hayır... Evden kaçma, kaçırılma vs. Gibi birşey. Ama öyle birşey olursa seni bir kere daha görmeden ölmeyeceğime söz veriyorum."
"Hmm tamam o zaman ben de güçlü kalacağıma söz veriyorum."
"Teşekkürler... Ne olursa olsun sen hala benim kardeşim olarak kalacaksın. Gerçekte kardeş olmasak bile..."
O uykuya dalana kadar bekledim ve yataktan kalkıp içine gizli cepler dikerek kullanışlılığını arttırdığım çantamın içine bütün eşyalarımı doldurdum. Eski evimin anahtarını ve yıllardır biriktirdiğim yüklü miktarda parayı aldım. Üzerime siyah kapşonlu bir ceket, siyah kot ve bluz giydim. Deri eldivenlerimi de taktım. Hazırdım. Sadece kuzenim Nico'ya bir not bırakmalıydım. En azından bu kadarını yapabilirim. Küçük bir kağıt aldim ve yazmaya başladım.Nico.
Özür dilerim. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Ben... Ben gitmeliyim. Dün akşam söz verdiğim gibi bir gün buluşacağız. O zaman bana çok kızma olur mu? Ha bu arada bu notu senden başka kimse okumasın.
Güçlü kal
Kuzenin FletaYavaşça yanına notu bırakıp odadan ve evden çıktım. Eski evime gittim. Polis evin etrafına şerit sarmıştı. Şeritin altından geçtim ve kapıyı anahtarla açtım. Hala cesetlerin eskiden bulunduğu yerlerde kanlar vardı. Daha da sinirlendim. Odama çıktım. Oklarım ve yayım hala oradaydı. 3 ok ve yayı aldım. Evden çıktım. Adamın evine doğru yürürken yine o beyaz yaratığı gördüm. Ama bu sefer yok saymadım. Döndüm ve ona doğru yürüdüm. Ona, hayallerime söyleyecek şeylerim vardı. Ama kayboldu. Ben de yoluma gitmeye devam ettim. Hiç olmamış gibi... Bu gün intikam günüydü. Bu gün kanlı bir gündü. Ve aptal bir halisülasyon bunu engelleyemezdi. Adamın evine varmıştım. Hala uyanıktı. Oka önceden hazırladığım bir notu taktım. Pencereye nişan aldım ve ateş ettim. Pencere parçalandı ve okum tam istediğim yere, adamın hemen yanına saplandı. Koşarak eski jimlastik ve diğer sporların sayesinde kazandığım bir esneklikle adamın ikinci kattaki odasına çıktım. Koridora adamın olduğu yere gittim ve elimle gözüne bir ok sapladım. Uzaklaştım nişan aldım ve bağırmasına olanak bırakmadan ikinci okumu fırlattım.
Tam kalbine...
Adam ölürken ağzından kan fışkırdı. Ve ben bundan ZEVK aldım. Mutlu etti... Annemin huzura kavuştuğunu bilmek... Onun öcünü almak... Ama en çok adamın ölürken ağzından çıkan kan...Bir daha asla eskisi gibi olamayacaktım. Kaçacaktım. Başka çarem yoktu. Ama önce delilleri yok etmeliydim. Adamın üzerindeki okları çıkarttım. Duvardakine geldim ve onu da çıkarttım. Evden çıktım ve bir ateş yaktım. Notu ve okları ateşte yaktım. Sonra eski evime gidip yayı yerine koydum. Burda olmazsa anlayacaklardır. Değil mi? Eski dolabımın içinde saklı bir gözde 5-6 tane daha ok vardı. Üçünü aldım ve yayın yanındaki sadağa koydum. Diğer okları da aldım. Arkamdaki bütün delileri yok ettiğimden emin olduktan sonra ormana daldım. Ve yanımdaki tek silah oklar ve küçük bir çakıydı.
........................................................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat'ın Uyanışı
Fanfictionmidesi kan kaldırmayanlar okumasın. Cesareti eksik olanlar okumasın bi de bu piskopat TAMAMEN hayal ürünüdür. Eğer biryerde bölümlerinden birini görürsem gereğini yaparım.