Asena yaralarımı sararken aniden kolunu tuttum ve
"DOKUNMA" dedim.
Asena üzgün bir sesle "neden? neden böyle yapıyorsun?" diye cevap verdi. ama sorusu cevapsız kaldı...
öfkeyle "hadi Mert Asenayı evine bırak kardeşim sende ordan eve git." dedim
Mert tam konuşmak üzereyken onu konuşturmadan birdaha söyledim "GIDIN DEDIM SIZE NEYINI ANLAMIYORSUNZ"
Asena sessizce titrek bir sesle "tamam.." dedi ve önden gitti.
Mert benimle vedalaşip arkasından gitti.Saatlerce Asenanin o erkeklerle buluşmasini düşündüm ve ben Asenanin gözlerinin önünde gururumun yerle bir oluşunu aklıma getirdim, Uyuya kalana kadar..
Sabah erkenden kapı sesi duydum. Ocağa biri geliyordu.
Kapının aralığından mertin kızkardeşi Ülküyü gördüm.
'onun burda ne işi var?' diye sordum kendi kendime.
Hemen uyuyormuş gibi yaptım.
Üzerimi örttü ve elini anlıma koydu galiba ateşim varmı diye bakıyordu..
mutfağa doğru ilerleyip orada birseyler yapıyordu.
Kalkıp üzerimi düzeltip düzgün oturmak istiyordum fakat doğrulacak gücüm yoktu sinirle önümdeki masaya vurdum.
Ülkü masanın sesini duyarak yanıma geldi.
Bana koluma girerek düzgün oturmamda yardımcı oldu.Ülkü merakli bi hal ile "ya sahiden sana ne oldu böyle girer girmez şaşırdım soracaktim ama uyuyordun uyandirmak istemedim" dedi.
"hic birsey olmadı" dedim ve konuyu kapatmaya çalıştım fakat Ülkü tekrar sordu: "söylesene!" dedi.
"OGLUM YOK BIRSEY DEDIK YA" diye cevap vererek kızdım.
"IYI BE NE INATCISIN" dedi.
yarama dokundu ve ben o an hızla bana dokunduğu eli tutarak dişimi sıkıp ağrıdan "ahh" dedim elini tuttuğum an saskin bir halde gözlerime bakip daldı sonra bi an cekindi ve en tatli bir şekilde böyle cevap verdi:
"Ochh canıma deysin hakettin oğlun değilim ben senin" dedi
onun elini tutmam hoşuna gidiyordu.
Çaktirmamak için "elimi birakabilirsin" dedi.
"bekle şurada krem ilaç felan olacaktı" dedi ve kalktı.
ilk yardım çantasını alıp yanıma oturdu.
Bu yakınlık fazla yakındı sanki...
tedirginlik bastı beni çekiniyordum.
Eline mendili alıp yaralarımı temizliyordu.
canımı yaktı Bileğinden tuttum.
yine aynı şekilde gözlerime baktı benim asenaya baktığım gibi..
"Özür dilerim, kolumu bırakırsan sevinirim bura kaldı bitti az dişini sık" dedi bana acıyarak.
Ben: "Tamam ama acele et. Hem buraya gelme sebebin neydi?" diye sordum.
Ülkü: "ya şey ben yarın kızlara ders vereceğim de hazırlık yapmak istedim erkenden ama seni iyiki burada yakalamışım bana ders vericeksin başka Şansın yok"
ben: " ne dersi? işim gücüm var benim"
Ülkü sinirle :"Sevgilinle gezip tozmak mi işin gücün? sen gençlik kolları başkanı değilmisin bizim kiz kollarına ama ders veriyorsun ha dogru orda ben ve KIZLAR var o başka şuan tek ben olunca vazgeçmek kolay tabi. pardon ya, kizlari getiremedim de..." dedi.
Ben: "Haksızlık yapiyorsun ama. Ben öyle birsey mi dedim? sanane işimden gücümden sen ne uyuz birşeysin böyle hadi sana yarin dersinde destek çıkayım böylece ödeşmiş oluruz. belki sana terbiye ve saygiyida öğretirim ne dersin.
Ülkü sevinçle :"Ben uyuzsam sende öküzsün. Tamam anlaştık yarin saat 10da. Olur bende sana ilk önce bi kızla nasıl konuşulacagini öğretirim."Ülkü benimle sarmaş dolaş yaralarimi temizlerken Asena odaya girdi ve...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bozkurtça bir sevda
RandomMerhaba arkadaşlar konu ülkücülerin bayrak gibi sevip vatan gibi koruyan aşkları. Anlattığım hikayenin çoğu yaşanmış bir olaydır. Düşüncelerinizi yorumlamanızı bekliyorum fikirleriniz varsa eğer buyrun. Inşallah hoşunuza gider emeğe saygı lütfen sev...