On yedi yaşındayım.
Küçük tahta duvarlı yirmi beş yılı devirmiş bu odada yazıyorum satırlarımı. Ne rahmetli Orhan Dedem'in karyolası ne de külüstür dediğim ahşaptan, aynalı tuvalet masası var. Dedem rahmetli olduktan sonra iki tekli karyola alınmıştı. Biri babanneme diğeri ise koyun koyuna yatacak olan Nazlı ile bana idi. Nazlı melek gibi uyuyordu. Ben de yanına uzanmış bacaklarını kendime çekmiş uykumun gelmesini bekliyordum. Ablamı özlüyorum o sıra. Ablamla paylaştığımız onca dert,onca yük geliyor aklımın köşelerine..Üniversite okuyordu. Ben de bir gün üniversite kazanacaktım. Şu an ne istediğimi bilmiyordum. Biraz edebiyat , biraz da okuduğum bölüm arasında gidip geliyordum. Ablam gibi ben de bir bölüm okuyacaktım. Ama ne ?
İstanbul'dan sıkılmıştım. Başka bir şehirde kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum. Bana ait olan bir hayat..Çok cazip geliyordu. Önemi yoktu. Denizi olan bir şehir olsa yeterdi. Uçmak istiyordum sadece. Özgürce...Babaannemin bana "nereye kız? "demeyeceği, annemin "sen bu saatte ne yapıyorsun ?" demediği bir yerde olmak istiyordum. Toplumun senin içini bilmeyip "suskun, sakin ,sessiz kız " olmak da istemiyorum. Varacağım yer önemli değil. Sadece uçmak istiyorum.Özgürce...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalperest
Teen Fictionİstanbul'dan sıkılmıştım. Başka bir şehirde kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum. Bana ait olan bir hayat..Çok cazip geliyordu. Önemi yoktu. Denizi olan bir şehir olsa yeterdi. Uçmak istiyordum sadece. Özgürce...Babaannemin bana "nereye kız...