Kendin kalkicaksin

39 2 0
                                    

Medya Damla ve Ozan 😎😎

2 yıl 3 gün 5 saat sonra

  Uykum vardi. Biraksalar saatlerce uyuyabilirdim sanki. Hayatım duzgunken tepetakla olmuştu. Şuan mi? Şuan hersey harika. Bugün nisa gidiyordu. Onu gecirmem gerek. Tabi siz düşünüyorsunuz. Bu iki yılda neler oldu napti bu kız diye tabi hemen özet geçiyorum.Aaa özet gecmiyim o gün ne gidip hatırlayalım isterseniz.

2 yıl 3 gün 5 saat önce

    Doğrusu uyandığımda başında bekleyen bir ozan beklemiyordum. Ona soru dolan gözlerle bakiyordum. Bir an güldü. Güzeldi. Gülüşü yani. Kızların anlattığı kadar da vardı. Soğuk ama bı o kadar da sıcak. Nasıl oluyordu. Gözleri bir insana hem soğuk hem sıcak nasil gelebiliyordu. "Iyi inceledin beni." diyip sessizligi bozan taraf o oldu. Bisey demek istiyordum ama sözcükler bogazimda diziliyordu. Duraksiyordum. En sonunda "nolucak şimdi."diyebilmistim. "Nolmasini beklersin adamlarımi dövdun bütün otoriteleri senin yüzünden sarsıldı." Çok bilmiş bir tavırla "onlar da dayak yemeseydi."dedim. Bu şekilde bok çukuruna bir bilet kazandım. Galiba diye soylenirken Ozan yüzünü yüzüme yanastirip "sana napmami istersin küçük kiz"dedi. 'Küçük kız mı ? Kendini çok büyük sanıyor herhalde. Tamam biraz kalıplı olabilirdi. Tamam biraz kas yığını da olabilirdi. Ama sende öyle küçük bisey degilsin.'diye saydiran iç sesime selamlar. Onu pek takmadan ayağa kalktım. "Arkadaşlarını yendim. Okuldaki kızı da yendim. Su hani kızların başkanı diye etrafta gezdirdigin kızı. Sorun ne Ozan. Arkadaşlarının bu kadar kötü olması benim suçum mu?" Diye kışkırtıcı bir cümle cikiverdi ağzımdan. Siyaha bürünmüş gözleri resmen ateş çıkartıyordu. Ama sakinligini koruyabiliyordu. Nasıl yapıyordu? Nasıl? Galiba bu onu daha da korkutucu ve ister istemez çekici yapıyordu. Üzerime yürümeye başladı. O geldikçe ben gidiyordum. Sonra sırtım duvarla butunlesince kacicak biyerim kalmamıştı. Kaçmazdim. Bir an ben neler yapıyorum böyle diye düşündüm. Ben kacamazdim. Kaçan annem ve babam gibi kaçan birine donusmicektim. Savasicaktim. En azından gücüm yettiği kadar savasicaktim. O benim üzerime yürüyünce bir an "seni yenemedim evet ama bunu sende biliyorsun ki güçlüyüm. Hem de cok. Biraz çalışmayla belki de seni de yenebilirim. Hem bana zarar vermiceksin. Çünkü sen akıllı bir cocuksun. Gücümün farkındasın ve bu gücü kullanmak isteyecek kadar da gözü korsun. Ozan." Bu sefer ben onun üzerine yürüyordum. Güldü. Sadece güldü. Sonra masaya oturdu. Napmami bekliyordu. Onunla mi otursaydim. Yoksa çıkıp gitsemiydim. Bosluktaydim. O an odaya göz attım. Fotoğraflar vardı heryerde. Çok güzeldi. kim çektiyse hakkını vermek gerekirdi. Bu öküzün çektiğini hiç sanmıyorum o zaman kim. Etrafımda dönüp dururken sırtım bir bedene çarptı. Ani bir refleks olarak geri çekildim. Ve tam düşerken / evet arkadaşlar bu okuduğunuz kitaplardaki romantik anlardan değil. / Düştüm. Hiç bişey yapmamıştı. Ne bilim insan bir tutar. Yardım eder. Yok anam yok yani. Gozlerimi devirdim. Bu arada popom cidden agriyodu. Tam kalkicakken elini uzattı. Elini tutup kalkarken yine bıraktı. Yeni düştüm. Bu çocuğun bence popomla bir derdi vardı. Bu sefer güldü. Samimi bir şekilde gülüp elini uzattı. Yine inandim. Tuttum ve pat yerdeyim. Artık canımı sıkmaya başladı bu çocuk. "Napiyosun lan sen" diye cirladim. "Nasıldı" Anlamayarak ona baktım. "Bunu niye yaptigimi hala anlamadın dimi." Kafamı iki yana salladım. Harbi niye yaptı. İlk başta dalga geçmek için yaptı diye düşünsem de başka bişeydi. Soran gözlerle siyah gözlerine baktım. "Hayat böyle Damla. Kimse gelip seni kaldirmicak. Eğer bir kere dustuysen. Kendin kalkmak zorundasın. İlk normal bi şekilde elimi uzattım. Tecrubesizdin tuttun ama ben seni bıraktım. İkincisinde sana güldüm saflık yapıp iyi niyetli oldugumu sandın. Yine tuttun yine bıraktın. Ve en önemlisi düşerken bir umut beni tutar diye bekledin ama ben seni tutmadim çünkü seni tutsaydim belki senle duserdim. İnsanlar bencildir. Kimseye güvenme. Eğer ki benimle bu yoldaysan kendi başına kalkmayi ogreniceksin. Anlatabildim mi?" deyip elini bana uzattı. Bu sefer onu tutmadan kalkmıştım. "Gayet iyi anladım. Ozan." Gülüp "O zaman aramıza hoş geldin ufaklık." dediğinde bende onunla güldüm. Bir kaç saat Ozanla oturup konustuk. Herşey tamamdi. Ama bana nasıl bi pozisyon vericegini söylemedi. 'Herkesle öğren' demişti sadece. Uzatmadim. Kızların yanına doğru yola çıktım. Yüzüm morluklar içerisindeydi. Kızlar telaşlı telaşlı bana bakıp "Ozandan nasibini almışsın. Şimdi napicaksin." Diyen nisaya göz devirdim. Ve bana endişeyle bakan gizemin saçlarıyla oynadım. Onlara olan biten herşeyi anlattım. Hepsi bana 'sen kafayı yemişsin küçük orospu' dermiş gibi bakıyorlardı. Sessizligi bozan gizem olmuştu. "Mantıklı düşünelim bu çocuğun iki tane en güçlü adamını yendin. Senden nefret ediyo olmalı. Ama dediğinde haklısın. Şuan senin ne kadar güçlü olduğunu biliyo ve seni yanında isticektir." Diyen gizeme kafa salladım. "Bende öyle düşünüyorum. Aklındaki ne bilmiyorum. Ama büyük bisey bence." "İzleyip gorucez artık." Aynen öyle izleyip gorucez.

Herşey güzel olucakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin